Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
Baldızımın hayaliyle yanıyorum..
Evlendiğimizde baldızım küçük bir okullu kızdı. Sempatik, şişman, yaygaracı bir kız.. Ama iki yıl içinde gelişti, serpildi, genç kız oldu.. Hem de ne kız.. İncecik belli, düzgün bacaklı, iri göğüslü, afet mi afet bir şey.. O etli dudakları, iri yeşil gözleri, uzun sarı saçları, havalı yürüyüşü bütün erkekleri dönüp baktırıyordu kendine..
Hiç kötü gözle bakmadım ona.. Bize kalmaya geldiğinde sere serpe mini eteğiyle bacaklarını sergilediğinde, denize gittiğimizde mayosunu geren göğüslerini, önündeki kabarıklığı gördüğümde, banyodan havluya sarınıp ıslak saçlarıyla çıktığında, gezmeye gittiğimizde önümde diri kalçalarının etlerinin titrediğini, sağa sola sallanmasını izlediğimde…
External image
Yanındayken korumam gereken bir varlıktı o.. Karımın kardeşi.. Akrabam.. Sadece geceleri fantazilerimde benimdi.. Evlendi, yurtdışına gitti.. Yılda bir kez gelebiliyor, kısa süre kalıp gidiyordu. Daha da olgunlaşmış, harika olmuştu..
Hep hayallerimde sevişmeye devam ettim onunla.. Minik sahneleri büyütüp geliştirdim, hayaller kurdum, seviştim. Oturma odasında uyurken açılmış bacaklarını örttüm, gece hayalimde o bacakları açıp içine girdim, saatlerce evirip çevirdim, kıvrandırdım zevkten inlettim, bağırttım.
Bir gün gezmeye gitmek için giyindiğimiz sırada şiddetli karın ağrısı başladı. Makyaj için girdiği yatak odasından inlemelerini duyunca fırlayıp yanına gittim. Ellerini karnına bastırıp koca yatakta kıvranıyordu. İki büklüm oluyor, vücudu şekilden şekle giriyordu. Bu sırada acıdan kıvrandığında elbisesinin etekleri yukarıya toplandı, ince siyah çoraplı bacakları açıldı, küloduna kadar gözlerimin önüne serildi hazineleri…
External image
Şu seksi, beni bitiren çoraplardan giymişti, dantelli, işlemeli, külodu tanga idi, kadınlığının arasına girmiş, dudaklarının arasında kaybolmuştu.. Farkında değildi açıldığının.. İnliyordu, yatağın üzerinde sağa sola yılan gibi kıvrılıyordu vücudu..
Kucakladım, doktora götürmek üzere beline sarılıp merdivenlerden inmesine yardım ettim. Bacanak yoktu, ben vardım onu korumak için.. Düşmemesi için sıkı sıkı sarılmıştım. Sol kolum belinde, sağ elimle de parmaklarımı pençe gibi geçirdiğim sağ kolunu tutuyordum. İnleyip şikayet etti kolunu acıttığım için… Özür diledim.
Doktora gittik, gereken tedaviyi uyguladılar, ilaçlarını aldım. Bacanağa kızıyordu ilgilenmediği için, bana minnet dolu gözlerle bakıyordu… O gece ve sonrasında yeni fantaziler geliştirdim. O acıyla kıvrılan vücudu hayalimde zevkle kıvranıyordu, şehvetle sarılıyordu bana, duyduğu arzuyla, aldığı zevkle inliyordu, bağırıyordu fantazimde…
Ertesi sene izine yalnız geldi.. Takıldım ona,
– “Bacanağı yalnız bırakmasaydın Gülaycım. Yaramazlık yapabilir orada.. Ne de olsa serbest memleket sizin orası..” dedim.
– “Merak etme enişte.. Bacanağının o taraklarda bezi yok. Bir sene yalnız kalsa aramaz o..”
Şaşırmıştım.
– “İnsan senin gibi bir kadını yalnız bırakır mı hiç?” diyebildim.
– “Neden enişte? Ne olur ki..? Bende ne var?”
Gülerek işi şakaya boğdum ama sözlerim gerçeği yansıtıyordu,
– “Gençsin, güzelsin, çapkınlar seni rahat bırakmazlar.. Asılırlar.. Senin gibisini buldular mı kaçırmazlar kızım.. Hem yapayalnız bu kadar gün geçer mi?”
– “Sen varsın ya enişte..” dedi.
Değişik bir ses tonuyla söylemişti bunu… “Sen varsın ya.. Yalnız bırakma sen de.. Güzelsem bu güzelliği sen değerlendir, yalnızlığımı gider..“ diye yalvarıyordu sanki… Bir an gözlerinin için bakıp kalakaldım, ne diyeceğimi bilemedim. Bir an suskunluktan sonra ilave ediverdi,
– “Korursun yani beni… Çapkınlara yedirmezsin…”
– “İyi de sen burada, bacanak orada.. Hiç canı çekmeyecek mi? Sen de yoksun..”
– “Boş ver enişte.. Dedim ya, aramaz o.”
– “Peki sen Gülaycım? Sen de mi aramazsın?”
– “Bacanağını mı arayacağım? Bırak enişte…”
Sesinin tonundaki acılık içime dokunmuştu… Güzel, yeşil gözleri dolu dolu olmuştu. Uzatmadım ben de, Konu değişti, başka şeylerden bahsetmeye başladık.. Ama mesajı almıştım, bacanak doyuramıyordu onu.. Sekse açtı.. Eşime de anlatmış durumu.. Doğruydu.. İlgilenmiyordu bacanak onunla.. İş bahanesiyle dışarı çıkıyor, içiyor, evde tartışıyor, arkadaşlarıyla geziyordu..
Bir gün işten geldiğimde kapıda beni o karşıladı, sarılıp yanaklarımdan öptü, sonra çekilip bana baktı,
– “Üçgen vücutlu eniştem benim..” dedi.
Beğeni vardı gözlerinde.. Geniş göğsüme, geniş omuzlarıma bakıyordu. Yine işi şakaya boğdum,
– “Hadi canım, abartma..” diyebildim. Ama gece yattığımda yapmadığımı bırakmadım ona.. Altımda ezdiğimi, erkekliğimi bastıra bastıra kadınlığını ezdiğimi, zevkten bağırttığını hayal ettim..
External image
Ertesi gün telefonunun ayarlarını değiştirmemi istedi yanıma oturup… Hava sıcaktı, askılı ince bir bluz vardı üzerinde.. Ben telefonla uğraşırken eğilip istediği değişiklikleri söylüyor, yaptıklarımı izliyordu .. Başbaşa vermiştik .. Yanımda oturuyordu mini eteğiyle.. Gözümün ucuyla açılan bluzundan memelerini, o güzelim bacaklarını izliyordum ben de ..
İyice sokuldu, göğüsleri koluma temas ediyordu… Terlemeye başlamıştım.. Yalnız değildik, odaya girenler, çıkanlar, televizyon açık… Gözüm telefonda, bütün duyularım göğsünün yaslandığı sağ kolumdaydı.. Biraz daha yanaştı, göğsü kolumun pazusunda eziliyordu şimdi .. Hissediyordum, özellikle yapıyordu bunu .. Ama görüntüde tüm ilgisini telefona vermiş, göğsünün ezildiğinin farkında değilmiş gibiydi.. İçimden telefonu fırlatmak geliyordu.. Şeytan kulağıma fısıldıyordu sanki;
”At telefonu elinden.. Dön, tut kollarından sıkıca .. Gözlerinin içine bak.. Ne istediğini sor ona.. Ne yapmak istediğini sor .. Senin istediğin gibi o da seni mi istiyor .. Söylesin ne istediğini.. Sen de o ne istiyorsa yap ona.. Her istediğini ver… Seviş.. Öp.. Okşa..”
Ama yine hiç bir harekette bulunmadan bitti her şey.. Telefonu uzattım.. Teşekkür etti ilgilendiğim için…
Onların yanına gittiğimizde eşim yanımıza prezervatif almadığından oradan almak zorunda kaldık. Dile kolay, bir ay kalacaktık orada… Dil bilmediğimizden mecburen utana sıkıla baldızın yardımını istedi eşim. Eşimin,
– “Acaba geniş midir? Eniştene küçük gelmesin buranınkiler..?” diye sorduğunu duyduğumda baldızımın gözleriyle karşılaştı gözlerim.. Gözümün içine alev saçan gözleriyle bakıyordu. O gece karımla yalnız kaldığımızda kullandık prezervatifi… Gözlerimi kapadığımda baldızımın bana ilgiyle bakan gözlerini görüyordum karımın içinde gidip gelirken…
External image
Bir gece birlikte şehirdeki bir eğlence yerine gittiğimizde süper mini siyah eteği vardı altında.. Düzgün, sütun gibi bacakları ince siyah çorapları, ince yüksek topuklu ayakkabıları, askılı siyah dekolte bustiyeriyle yine o hayallerimdeki vamp kadın olmuştu. Bütün gece gözlerimi onun dans ederken kıvrılan seksi vücudundan alamadım. Nefisti..
Aklımdan çıkmıyordu hiç.. O gittikten sonra bir yıl boyunca kısacık beraberliğimizde yaşadıklarımızı düşünüyor, onları geliştiriyor, fantaziler kuruyor, senaryolar yazıyor, küçük anlık anılarla avunuyordum.
Eşimle sevişirken tahrik olabilmek için onun da yanımızda olduğunu, biz sevişirken yatağın kenarında bizim sevişmemizi seyrettiğini, eli eteğinin altında külodunun içinde kendini tatmin ettiğini, dayanamayıp soyunduğunu, çıplak vücudunun yanımızda, yatağımızda zevkle kıvrandığını, ablası ile sevişirken kendimi tuttuğumu, boşalmadığımı, o bittikten sonra baldızımla sevişmeye başladığımı, sekse susadığını, her isteğime arzuyla yanıt verdiğini hayal ediyor, bu hayalle olmadığım kadar sertleşiyor, eşime saldırıyordum.
External image
Geçtiğimiz yaz olan oldu. Yine işini bırakamayan bacanağı bırakıp çocuklarla gelmiş. Havaalanında karşıladık, özlemle sarıldım baldızıma.. Yanaklarından öptüm. Göğsüme bastırıp bir an sıkıca sarılıp bıraktım.. Gerçekten özlemiştim.
Önceden planladığımız gibi ertesi gün hep beraber Bodrum’a tatil köyüne gittik. Rezervasyonu baldızım önceden yurtdışından yaptırdığından yerli turist yoktu hiç.. Baldız çocuklarla yandaki bungalowda kalacaktı, ben ve ablası da geniş tek yataklı bir odada.. Hepimiz iki odaya dağıldık, eşim geniş yatağa serilip kaldı, yol yorgunluğu ve sıcak etkilemişti.. Bense hemen denize dalmak, uzun yolculuğun yorgunluğunu ve terini denizde atmak istiyordum. Hemen üzerimdekileri atıp çırılçıplak mayomu aramaya başladım. Bulduğum anda kapı açılıverdi, baldız fırtına gibi daldı odaya,
– “Haydi millet, biz denize iniyoruz, hazırlanın çabuk..” diye bağırdı neşeyle..
Öff.. Bir içim su gibiydi yine.. Genç kızlığındaki gibi değildi elbet, ama o balık eti vücudu kadınlığının en tatlı en gösterişli dönemini yaşıyordu .. İki çocuktan sonra hala taş gibiydi.. Göğüsleri daha da irileşmişti.. Bikinisinin üstü zor kapatıyordu memelerini.. Altını sormayın .. Minicikti.. Kadınlığının hemen üzerinde başlıyor, bacaklarının arasında mini bir üçgen görünüyordu sadece .. Yanları ip şeklinde fiyonk yapılmıştı. Çekiversen çırılçıplak her şeyiyle meydana çıkacaktı hemen.
Benim onu süzdüğüm gibi o da beni süzmüştü bir anda gözleri aşağıdan yukarıya beğeniyle gidip geldi bir an.. Birden başımdan aşağı kaynar sular döküldü.. Anahtarı üzerinde bıraktığımız kapıyı çalmadan aniden odaya dalan baldızımın seksi vücudunu seyrederken çıplak olduğumu tamamen unutmuştum. Ve seks abidesini izlerken doğal olarak erkekliğim sertleşmiş, dimdik oluvermişti. Hemen arkamı dönüp mayomu geçiriverdim altıma.. Eşimin gözleri kapalı, hiç bir şeyin farkına varmamıştı. Baldızımsa yanakları kıpkırmızı bana bakıyordu. Hiçbir şey olmamış gibi kollarımı açtım,
– “Ben hazırım.. Ama tembel ablan uyumak istiyor bu sıcakta..”
– “Yaa, başım ağrıyor yine.. Siz gidin olmaz mı?” dedi eşim gözlerini açmadan. “Sen klimayı ayarla, serin serin sessizlikte uyursam biraz kendime gelirim.. Siz çocukları alıp gidin, eğlencenize bakın..”
– “Tamam abla.. Merak etme, çocuklara biz bakarız .. Onlar çocuk havuzuna daldılar bile.. Sen dinlenmene bak.. Ben bütün yıl hasret kaldım güneşe.. Hemen gitmem lazım, hadi görüşürüz .. Hadi enişte, geliyor musun?”
– “Tamam Gülaycım.. Haydi gidelim.. Düş önüme bakalım..”
Konuşa konuşa o önden ben arkadan denize inen dar yolda ilerlemeye başladık.. Şimdi arkadan izliyordum onu .. Geniş kalçaları, ince beli harikaydı.. O ince bele bir de altın zincir takmış haspa, bitirdi beni.. Ayak bileğinde halhalı parlıyor, topuklu terliklerinin üzerinde seke seke, kalçalarını kıvıra kıvıra gidiyordu.. Mayomu zorlamaya başlayan sertliği olduğu gibi o kalçaların arasına yerleştirmek istiyordum.. O taş gibi yuvarlak kalçaların titremesini penisimin ucunda duymak istiyordum…
– “Yaa enişte, kusura bakma.. Kapıyı çalmam lazımdı, heyecandan aklıma bile gelmedi senin odanın ortasında mayo giyeceğin..”
– “Önemli değil canım.. Asıl sen kusura bakma .. Hata bende dediğin gibi.. Odanın ortasında mayo değiştirmek.. Mal mülk meydanda..”
Kahkahayla güldü,
– “Evet enişte.. Mal beyanında bulunman lazım senin ..”
Bu lafı duyunca gözlerimi zorla kalçalarından ayırıp yüzüne baktım, hem konuşuyor, hem de başını geri çevirmiş, bana bakıyordu. Kalçalarını seyrettiğimi anlamıştı.. Kızardım, O ise gülerek,
– “Böyle bakmaya devam edersen malın mülkün iyice artacak, ona göre…”
Cevap vermeye kalmadan çocuk havuzuna varmıştık.. Çocukları izledik, neşeyle suda çırpınıyorlardı..
– “Hadi enişte.. Bunların keyfi yerinde, biz denize atalım kendimizi..”
– “Gidelim baldız da..”
– “Eee.? Ne oldu? Gelmiyor musun yoksa?”
Çocuk gibi dudaklarını sarkıtarak sormuştu bu soruyu.. O köfte dudakları ye beni, ısır beni diyordu adeta.. Gülümseyerek,
– “Ben geliyorum kızım, yalnız sen mayo giymeyi unutmuşsun..” dedim bikinisinin altını göstererek.. Anladı, güldü kahkahayla.. Gülmesi de seksiydi bu kızın.. İnsanın içini eritiyordu..
– “Amaann enişteee…” dedi gülerek koluma girdi. “Deniz kenarı burası, herkes çıplak baksana..” diyerek etrafımızı gösterdi. Doğruydu, etrafta sadece yabancı turistler vardı, mayolu, bikinili, üstsüz, tangalı.. Boy boy, çeşit çeşit..
– “Ne bileyim kızım.. Onlar giyer, turist onlar..”
– “Tamam işte enişte..” dedi gülerek. “Ben de turistim, avrupadan geldim. Onlar gibi giyinebilirim ben de..”
– “İyi bari… Elin deymişken üstünü de çıkar, tam turist olursun onlar gibi…”
– “Niye olmasın enişte? Onlardan bir eksiğim mi var? Bak iyi aklıma getirdin…” demesiyle elini boynuna götürüp bikini üstünü indirivermesi bir oldu.
Hiç beklemiyordum bunu… Kalakaldım. İri memeleri tüm güzelliğiyle meydandaydı şimdi. Offf… Harikaydı… Elimi uzatıp avuçlamamak, o üzüm tanesi gibi olmuş meme uçlarını öpmemek için kendimi zor tutuyordum. Koluma girip ilerleyince kendime gelebildim.
– “Hadi gel enişte, denize girelim de kimse görmesin kıymetli baldızını.. Baldızını mı kıskandın yoksa?” Şakaya vurdum ben de,
– “Hayır canım… Sen çekinmeden malını mülkünü sergilediğine göre… Ben neden kıskanayım ki? Bacanak düşünsün…” dedim gülerek… O da güldü,
– “Merak etme enişte, senin bacanağın böyle şeylere aldırmaz.”
Suya girmiş, ilerliyorduk bunları konuşurken.. Dipteki çakıl taşlarından ayağını korumak için parmaklarının ucunda yürümeye çalışıyor, dengesini korumak için kolumu tutup bana yaslanıyordu.. Üstsüz memelerini yaslamayı da ihmal etmiyordu. Çaktırmamaya çalışıyordum, umursamaz gibi hareket ediyordum, ama bu yakınlık delirtiyordu beni… Derinlik fazla değildi, su hala belimizdeydi.. Biz konuşmaya devam ediyorduk,
– “Sen böyle afeti devran gibi ortalıklarda dolaşırsan ben kıskanırım tabi.. Dikkati çekiyorsun.. Erkekler dönüp sana bakıyorlar yiyecek gibi…”
– “Boş ver enişte.. Bakmaktan ne zarar gelir ki.. Güzele bakmak sevapmış derler.. Sen de beni güzel buluyorsun herhalde.. Az önce sen de bakıyordun onların baktığı yere..”
– “Yani bunda benim ne suçum var şimdi? Güzel de laf mı? Bir içim su gibisin.. Harikasın..”
– “Sahi mi enişte? Gerçekten bakılacak kadar güzel miyim?”
– “Sorman bile abes canım… Senin en büyük hayranın benim biliyorsun… Şu vücuda baksana.. Her yerin taş gibi… Fıstık gibi kadınsın.. Seninle olmak için dünyaları verir erkekler…”
– “Amann eniştee.. Utandırıyorsun beni… Abartma bu kadar, şımarırım yoksa..”
Durdum, kendime çevirdim, ellerini tutup havaya kaldırmış, vücuduna bakıyordum.. Dalgalarla minicik bikinisi bir görünüyor, bir kayboluyor, ıslak tenindeki ıslak ince bikini kumaşı kadınlığının kabarıklığını gizleyemiyor, tüm hatlarıyla belli ediyordu. Soğuk su iri göğüslerinin uçlarını kabartmış, üzüm tanesi büyüklüğünde beni delirtecek gibi görünüyordu. Ya o çıplak göğüslerinden dimdik aşağı inen kaslı göbeği.. İnsanın o göbek deliğini yalayası geliyordu.
– “Yalan mı söylüyorum kızım? Şu güzelliğe bak… Bu güzellikle bakılmak da, şımarmak da hakkın senin… Sen pazar günü doğdun herhalde Gülay” dedim şakalaşarak.. Güldü yine,
– “Ah sağol eniştem.. Teşekkür ederim..” deyip kollarını boynuma uzattı, öpmek için yanağıma uzandı.
Hafif eğilerek uzanmış, arada bir kaç santim mesafe bırakmıştı. Normal enişte-baldız öpüşmesi düşünüyordu herhalde. Ama bende dayanacak hal kalmamıştı. Beline sarılıp sertçe kendime çektim bir anda dudaklarının kenarından öptüm ben de… O vaziyette kalakaldık. Ne o kollarını çözmüştü boynumdan, ne de ben belini bırakmıştım. Öylesine duruyorduk yüzyüze.. Dudakları aralanmıştı. O etli dudakları… Gözlerime bakıyordu, gözlerimin içine.. O öpülesi göğüs uçları göğsüme sürtünüyor, bitiriyordu beni.
Kolumun çemberini biraz daha daralttım, hafifçe sıktım, biraz daha sıktım.. Göğüsleri göğsümde eziliyordu şimdi… Elimin birini aşağı kaydırıp kalçalarını da bastırdım. Kasıkları önüme yapıştı.. Suyun içinde bu afetle sarmaş dolaş olmam penisimi taş gibi yapmıştı. 20’lik kalın aletim mayonun içinde isyan ediyor, kabardıkça kabarıyordu..
Kasıkları bu kabarıklığa yaslanmıştı şimdi.. Dalgaların etkisiyle sağa sola öne arkaya sallanıyorduk, bu hareket de kasıklarımızın birbirine sürtünmesine yol açıyordu… Zonklamaya başlamıştı penisim… Damar damar attığını hissediyordum.. Acı veriyordu, patlayacak gibiydi…
– “Enişte…” dedi kısık sesle… Göğüsleri inip kalkıyordu, dudaklarını yaladı.. Kurumuştu dudakları..
– “Efendim canım..” Benim de ondan bir farkım yoktu… Olduğum yerde boşalacaktım nerdeyse..
– “Enişte, ben.. Ben…”
– “Söyle güzelim…”
– “Dizlerim titriyor.. Tut beni… Sarıl bana..”
– “Tutuyorum canım.. Merak etme… Seni bırakmam…”
Sımsıkı sarılmıştım… Kendimizden geçmiştik.. Etraftaki insanlar umurumuzda değildi.. Başını boynuma gömdü.. Alev gibiydi nefesi, boynumu yakıyordu.. Kalçalarında dolaştırdım elimi.. Islak bikini altını avuçlayıp sıktım suyun içinde.. Diğer elim sırtını, boynunu, saçlarını okşuyordu..
– “Enişte.. Yapma…” diye kıvrandı kısık sesle..
– “Ne yapmayayım Gülay?”
– “Bu yaptığını.. Yapma.. Yapamayız…”
– “Neden?” diye fısıldadım kulağına.. “Neden yapmayalım? Söyle bana..”
– “Doğru değil enişte… Biz.. ablam.. kocam…”
Bunları söylerken ne kollarını çözmüştü, ne de uzaklaşmak için çaba sarf ediyordu… Kollarımın arasında ezilmekten şikayetçi değildi… Ökseye yakalanmış kuş gibi titriyordu sadece… Dudaklarımla yanaklarını okşarken fısıldadım ben de,
– “Kocan yanında değil, her zamanki gibi.. Ablan da başı ağrıdığından ilacını almış, mışıl mışıl uyuyor, ben de yalnızım senin gibi.. İkimiz varız.. Sen ve ben.. Ben seni istiyorum.. Hem de yıllardır istiyorum seni biliyor musun?”
– “Biliyorum enişte… Bakışlarından.. Hareketlerinden.. Anlaşılmayacak gibi değil ki.. Öyle bakışın var ki içimi eritiyordu baktığın zaman..”
– “Peki sen? Sen istemiyor musun? Sen de açsın biliyorum.. Ablan anlattı neler olduğunu.. Salak bacanak seni ihmal ediyormuş hep..”
– “Doğru enişte.. Doğru.. Ayda bir aklına eserse istiyor beni.. O da benim zorumla oluyor ya… Olduğu da iki dakika… Ne öpmek, ne sevmek… İki dakikada bitirip arkasını dönüyor bana.. Ben de kadınım enişte.. Mutlu olmak benim de hakkım… Başka erkeklere gidemedim.. Orospu olmak istemedim… Lezbiyen ilişkiye bile girdim.. Ama olmuyor.. Aynı şey değil enişte.. İçime attım her şeyi… Neler yaptım ilgisini çekmek için.. İç çamaşırları, giysiler, jartiyerler, kokular..”
External image
– “Ooohhh… Anlatma Gülay, bitiriyorsun beni.. Seni o şekilde görmek için neler vermezdim..”
– “Bak işte enişte.. Sen anlatmamla tahrik oluyorsun, kocam yanımdayken ilgilenmiyor.. Hem.. şey..”
– “Söyle canım, çekinme.. Çekinecek bir şey kalmadı artık.. Sen beni gördün.. Ben seni görüyorum..”
– “Doğru.. Seninkini gördüm.. Bizim sorunumuz da bu galiba..”
– “Neymiş sorun? Anlayamadım..”
– “Küçük enişte.. Kocamınki küçük.. Seninkinin yanında ufacık kalır.. Şimdi anlıyorum .. Senin bacanak komplekse girmiş, ondan sevişmiyor benimle.. Seninki gibi değil.. Bu..”
Başını çevirip etrafa bakındı.. Kimse ilgilenmiyordu bizimle.. Herkes kendi halindeydi.. Elini aramıza soktu, suyun altında mayomun üstünden sertliğimi avuçlayıverdi… Beklemiyordum bunu.. İrkiliverdim. Bir inilti koptu benden..
– “Ohh.. Gülayy… Ne yapıyorsun?”
– “Mmmm.. Enişte… Lütfen bırak.. Dokunayım ona..”
Eli mayonun dışından sertleşmiş, taş gibi olmuş organımı okşuyordu, gözleri yarı kapalı zevkle yapıyordu bunu.. Ben de elimle yandan mayomu hafif indirdiğimde suyun içinde bile alev gibi yanan parmaklarını penisimin gövdesinde hissettim. Parmaklar gövdeyi sıkıca kavrayıp sıktı.. Dudaklarını uzattı, önce yavaşça dudaklarımla okşadım, sonra alt dudağını emmeye başladım.. Kısık sesle,
– “Enişte.. Ne kadar güzel.. Damarlarını hissediyorum.. Ne olur götür beni.. Seviş benimle.. Dayanamıyorum artık.. Ohhh.. Hadi enişte.. Yanıyorum ben.. Söndür baldızının ateşini enişte…”
– “Ben de dayanamıyorum canım.. Bitirdin beni… Boşalmak üzereyim….”
– “Boşal enişte…” diyerek parmaklarının baskısını arttırdı. Denizin ortasında, milletin içinde, etrafa çaktırmamaya çalışarak suyun içinde mastürbasyon yaptırıyordu bana… Fazla dayanamadım, menilerim deniz suyunun içinde yayılmaya başladı. Kasılmalarım bitince dudaklarıma uzanıp öptü, öpüştük. Sabırsızlıkla elimi tutup çekmeye başladı beni,
– “Haydi gel eniştem..”
Mayomu çekip baldızımın ince beline sarıldım, sarmaş dolaş sahile çıktık. Şezlongun üzerinden bikinisinin üstünü ve eşyalarımızı alıp hızlı adımlarla çocuk havuzunun yanından geçtik. Animatörler çocukları toplamışlar, eğleniyorlardı. Dünyayı görmüyorlardı.. Hiç durmadan devam ettik tırmanmaya..
Bizim odanın kapısını yavaşça aralayıp içeriye baktım, karım ilaç şişesi başucunda derin uyuyordu hala.. Kapıyı örttüm yavaşça ve benden önce bungalowa girip kapıyı aralık bırakan baldızımın yanına koştum.. İçeri girip kilidi çevirdim.
İnanamıyordum… Yıllardır hayalini kurduğum şey gerçek oluyordu… Karşımda duruyordu… O da benim gibi heyecan içindeydi.. Soluk soluğa gözlerini gözlerime dikmiş, ihtirasla bakıyordu bana.. Çıplak, sadece bikinisinin altıyla heykel gibi, tanrıça heykeli gibi duruyordu önümde… Göğüslerinin inip kalktığını görüyordum.. Uzanıp elini tuttum, kendime çektim.
– “Tatlım.. İstediğine emin misin? İstersen çıkıp gidebilirim şu anda.. Hiç bir şey olmamış gibi devam ederiz eski yaşantımıza..”
Sarıldı hemen.. Dudaklarını uzatırken fısıldadı..
– “Eminim enişte.. Hiç bir şey umurumda değil.. Bırakma beni.. Sarıl bana.. Sen istesen de bırakmam.. Kadınlığımı yaşat bana..”
Günah benden gitmişti artık.. Kucaklayıp kendime çektim, kollarımın arasına alıp dudaklarına yumuldum.. Sımsıkı sarmış, göğsümle memelerini eziyor, kalçalarını önüme bastırıyordum. Tek vücut olmuştuk.. Dudaklarını emiyordum… Dilimle aralanan ağzından içeri dalıp dilini okşuyordum.
Ensesinden, saçlarından tutup başını arkaya eğdim, dudaklarımı boynunda gezdirdim hafifçe, oradan göğüslerine kaydırdım. Denizde üstünü çıkardığından beri avuçlayıp öpmek için yanıp tutuştuğum göğüsleri en sonunda dudaklarımla buluştu. İrileşmiş göğüs ucuna dokunduğumda “Mmmm..” diye inledi.. Bir süre oynadım onunla.. Biraz dudaklarımla okşadım ucunu.. Biraz dilimle.. İnliyor, kıvranıyordu kollarımda..
– “Ohhh… Yapma enişte.. İşkence yapma bana.. Ahh… Çok güzel.. Em onu enişte.. Emmm..”
Ucunu alıp şiddetle emmeye başladım. Vakum gibi emiyordum memesini… Saçlarımın arasında parmaklarını dolaştırıyor, kendine çekiyor, inliyordu..
– “Ooohhh… Çok güzel… Mmmm… Emm… Oohhhh… Bitiriyorsun beni enişte… Ooohhhh….”
Bir sağ göğsünü emiyordum, yalaya yalaya diğerine geçiyor, onu emmeye, yemeye başlıyordum.. Kıvranıyordu kollarımda.. Göğüslerini bırakıp kollarından tuttum, geriye, iki adım ilerdeki geniş, çift kişilik yatağa götürdüm. Usulca yatırdım. Yarım bıraktığım yerden, memelerinden yalayarak aşağıya inmeye başladım..
Göbeğine gelmiştim. Dilimin ucunu göbek deliğine soktum, yaladım, ısırdım.. Dizlerimin üstüne çökmüştüm.. Şehvetle şişmiş, yumruk gibi kabarmış olan kadınlığı önümdeydi. Elimi zevk suyuyla ıslanmış minicik bikini altının fiyonklarına götürüp ikisini birden çözdüm.
External image
Şimdi gözümün önündeydi kadınlık organı.. Kıllarını ağdayla almış, sadece tam üzerinde ince, uzun bir tutam bırakmıştı. Kabarmış dış dudakları ayrılmış, pespembe iç dudakları vajinasının içinden fışkıran zevk suyu ile ıslanmış, ışıl ışıl parlıyordu.. Sular bacaklarını ıslatarak aşağıya süzülüyordu apış arasından…
Dilimle bastıra bastıra yukarıya kadar yalayıp aldım o zevk sularını… Kadınlığına geldiğimde dilimi çektim.. Başımı kaldırıp yüzüne baktım. Dudakları aralanmış, kısık gözlerle beni izliyordu.. Parmakları saçlarımın arasında duruyordu.. Gözümü aşağıya organına çevirdim, küçük bir öpücük kondurdum.
– “Oohhh.. Eniştee…” diye inledi anında..
Bir daha, bir daha öptüm, öpücüklerle dolaştım etrafında.. Bacaklarını pergel gibi açabildiği kadar açtı.. Şimdi tam anlamıyla çiçek gibi açılmıştı kadınlığı… Dudaklarımla öpüşür gibi kadınlığının dış dudaklarında gezindim. Dilimle yalamaya başladım.
Klitorisine değdirdiğimde ise elektrik çarpmış gibi titredi, saçlarımdaki parmakları kasıldı.. Parmaklarımı kalçalarına geçirip kendime çekerek sertleşmiş klitorisini emmeye, dudaklarımın arasına kıstırıp dilimle yalamaya başladım. Titremesi devam ediyordu, kasılmaları şiddetlendi, parmakları saçımı acıtmaya başlamıştı, çekiştirip duruyordu..
– “Aaahhh… Eniştee… Ne yapıyorsun bana… Ooohhh… Bitiriyorsun beni.. Geliyorumm…”
Aniden kadınlığını yalamayı bırakıp yukarı çıktım. Meme uçlarını sertçe dudaklarımın arasına alıp emmeye başladım. Ne yapacağını şaşırmış, yatak çarşafını avuçlarının içinde sıkıyor, başını sağa sola sallıyordu. Ben göğüslerine yükselince o da kollarını dolayıp kendine çekti sıkıca…
Zevkten kendini kaybetmiş, orgazm dalgalarıyla sarsılırken haykırmaya başlamıştı. Dudaklarına yumuldum. O etli, körpe dudaklarını emmeye başladım. Ağzımın içinde boğuldu zevk çığlıkları… Tırnaklarının sırtımı çizerken verdiği acıya aldırmadım. Ben de alt dudağını ısırdım.
Bir müddet sonra her şey duruldu. Fırtına geçmişti. Yüzüm boynuna gömülü, körük gibi soluyordum. O da nefes nefeseydi.Diri memeleri altımda inip kalkıyordu. Kendimi yana bıraktım, üstünden kayarak devrildim. Yan yana yatıyorduk şimdi. Baktım, dudağını ısırdığım yerde hafif bir kan damlası belirmişti. Dirseğimin üstünde doğrulup işaret parmağımla o kan damlasını aldım, kendisine gösterdim. Fısıltıyla,
– “Özür dilerim..” diyerek kan damlasını yaladım. Gülümsedi seks yorgunu bir ifadeyle…
– “Kanım sana feda olsun eniştem…” dedi. “Hayatımda böyle zevk duymamıştım. Hiç böyle orgazm olduğunu bilmiyordum. Zevkten bitirdin beni… Öldürdün zevkten…”
– “İnanamıyorum sana Gülay.. Bunca yıldır evlisin.. Nasıl olur?”
– “İnan enişte… İşte bu yüzden bıktım evlilikten… Filmlerde, pornolarda bu şekilde boşalan kadınları gördükçe, etrafımdaki kadınlar anlattıkça olamaz diye düşünüyordum. Ya bunlar yalan yapıyorlar diyordum, ya da ben kadınlığımı yaşamıyorum.”
External image
O anlatırken dudaklarımı tüy gibi dudaklarında, kulaklarında, yanaklarında gezdiriyordum. Boşta kalan elim ise boydan boya güzel vücudunu tavaf ediyor, her tarafını okşuyordum. Kah göğüslerini, kah dümdüz karnını, göbek deliğini, süs gibi bir şerit halinde bıraktığı kadınlığının tüylerini okşuyor, parmaklarımı az önce yaşadığı zevk kasırgasıyla sırılsıklam olmuş, ıslak am dudaklarında gezdiriyor, parmak ucunu klitorisine sürtüyordum.
Dakikalarca bu seksi yaratığa şehvetin en koyusunu tattırmak için uğraşmıştım ama ben hala aç duruyordum. Sertleşen ve kan hücumundan damarları parmak parmak kabarmış erkekliğim yan durduğumdan onun bacaklarına baskı yapıyordu. Okşamalarımın yanı sıra sertliği hisseden baldızım ürperiyor, tüyleri diken diken olmuş, klitorisi yine sertleşmeye başlamıştı.
Artık dayanamıyordum. Doğrulup bacaklarını araladım, ağırlığımı vermeden üzerine uzandım. Penisim bacak arasına baskı yapıyordu şimdi. Islak am dudaklarını okşadım penisimle. Kaygan sıvılar mantarımsı başını kayganlaştırmıştı. Islak ıslak parlamaya başlamıştı aletin kafası. Biraz daha devam ettim, klitorisine fırça çektim, suları akmaya başlayan kadınlık girişini, ıslak dudaklarını okşadım.
Sıcacıktı. Yanıyordu. Daha içine girmeden yangını hissetmeye başlamıştım. O da sertliği organında hissedince bacaklarını biraz daha araladı, derin bir “Ooohhh…” çekti… Boynuma sımsıkı sarılarak dudaklarımdan öpmeye,emmeye başladı. Ben kadınlığına fırça çekmeye devam ediyor, penisimi klitorisine bastıra bastıra boylu boyunca okşuyordum. Kalçaları hareketlenmeye başlamıştı, içine girmemi istercesine hareketler yapıyor, altımda kıvranıyordu. Nihayet dayanamadı,
– “Oohhh.. Hadi enişte… Sok artık… Yeter beklettiğin…”
– “İstiyor musun? Gireyim mi içine?”
– “Oh, evet… Gir… İçime gir… Sok onu içime… Dayanamıyorum artık… Sookkk..”
– “Oh… Ateş gibi yanıyorsun aşkım… Ama hemen giremem… İstemen lazım..”
– “İstiyorum ya enişte..”
– “Aşkım, ne istiyorsan adıyla söyle… Seni sikmemi istiyorsan sikmemi emret.. Söyle sikeyim mi seni? O fındık gibi, ıslanmış amına gireyim mi yarrağımla?”
– “Ohhh.. Evet eniştem… Evet… Sik beni… Deminden beri yalvarıyorum sok diye… Hadi artık… Sok o koca şeyini içime.. Yıllarca bunun hayalini kurdum. Ablamla sevişirken çıkardığınız sesleri dinleye dinleye, ablamın acıdan, zevkten bağırmasını duya duya kendimi tatmin ettim.”
“Kocamın altında yatarken seni hayal ettim. Üstümde yatanın sen olduğunu farzettim gözlerimi kapatıp… O kaslı kollarınla beni sımsıkı kucakladığını, üçgen vücudunla beni eze eze becerdiğini hayal ettim. Hele bu sabah seni çıplak gördüğümde öldüm, bittim enişte…. O andan beri bunu yemek için yanıyorum. Hadi artık…”
– “Biliyor musun, ben de seni hayal ettim hep… Ablanı sikerken karanlıkta senin yanımızda olduğunu, bizi izlediğini, seni de siktiğimi hayal ettim. Ablanla sikişirken yanımızda hep sen vardın.”
External image
– “Hadi enişte… İşte yanındayım.. Altındayım.. Sik beni… Amcığım sikini yemek istiyor… Oohhhh… Bak, nasıl yanıyor amım? Hadi artık… O koca sikini sok amıma… Sik baldızını… Mmmmm…”
– “Ohhh… Baldızım benim… Kaygan amcıklım… Merak etme… Öyle bir zevk vereceğim ki sana… Senelerin acısını çıkartacaksın.”
Sikimin başını am dudaklarına dayadım, yavaşça girmeye çalıştım. Ama bütün kayganlığına, akan zevk sularına rağmen zorlanıyordu. Gülay da başını kaldırmış, dudaklarını ısırarak benim içine girişimi izlemeye çalışıyordu. Dayanamadı, ellerini aramıza sokup kadınlığının dudaklarını ikiye ayırdı.
– “Ohhh… Hadi gir içime eniştemm.. Bak senin için açtım kapılarımı.. Hadi sok sikini… İçime sok.. Aahhh… Acıyor… Yavaş eniştem… Yavaş sik baldızını… Alışkın değilim böyle büyük yarak yemeye..”
– “Canım benim.. Merak etme sen… Senin canını yakamam.. Kıyamam sana… Yavaş yavaş sokarım sikimi… Alıştıra alıştıra… Islata ıslata… O güzelim amcığına kıyamam ben… Ohhhh… O kadar dar ki… Sanki bakire amı gibi…”
– “Aslan eniştem benim… Errkeğimm… Ooohhhh… Senin koca sikini yemeden önce bakire sayılırım ben… Kocamın küçük pipisi açamadı amımı.. Doyuramadı beni… Ooohhhhhh…. Aslan eniştemm… Sik baldızını… Bacanağın güzel sikemedi beni… Sen sik… Yarrağa doyur baldızını… Ooohhh… Bak başı girdi içime… Ooohh.. Tokmak gibi duruyor kapımda..”
Yavaş yavaş ilerlemeye başladım. Baldızımın daracık amcığını yara yara giriyordum. İki santim ileri, iki santim geri… İki ileri, bir geri… Dediğim gibi, alıştıra alıştıra, yara yara… Yarısına kadar soktum, bekledim. Yavaşça ucuna kadar geri çekilip tekrar giriyordum, amından akan sular boydan boya ıslatıyordu sikimi.. Baldızımın gözleri kaymaya başlamış, dudakları terlemişti. Kesik kesik soluyordu. Ellerini belime koymuş, ben bastırdıkça tutup engel olmaya çalışıyor, acısı geçince tekrar çekerek girmemi istiyor, girişi idare ediyordu. Yarısına kadar sokmuştum. Durup bekledim biraz… Sonra omuzlarından tutup aniden bastırıverdim.
External image
– “Aaahhhhhhhh…” diye bir çığlık koyuverdi. “Yardın enişteee… Koca sikin öldürdü beni… Dur nolur… Kıpırdama… Bekle biraz… Alışsın… Ooohhh… Hiç böyle yememiştim… Harikaymış… Amımın içi beton dökmüş gibi.. Kol girmiş gibi enişte.. Anlatılmaz bu zevk… Ne kadar güzelmiş kalın siki içime alması… Hem acıyor, hem zevk duyuyorum… Ooohhhh….”
Kıpırdamadan durup bekledim ben de… Sonra eğilip dudaklarını yalamaya, öpmeye başladım.. Kulak memelerini, boynunu… Daha da eğilip memelerine uzandım… Uçlarını emdim. İnlemeye başladı yine.. Emerken sikimi milim milim oynatmaya başladım amında… Sonra git gellere başladım. Yavaş… Santim santim… Çektim yukarı, ucu göründüğünde tekrar yavaşça, yara yara girdim. Baldızımın sesi, soluğu kesilmiş, tüm dikkati, tüm duyuları içine girmekte olan sikimde toplanmıştı.
Kasıklarım kasıklarına, sikimin başı ta dibine değdi, bastırdım, klitorisini tüm ağırlığımla ezdim, tekrar yavaşça geri çıktım. Sürekli aynı hareketi yapıyordum. Gülay yine inlemeye başlamıştı. Tırnakları sırtımda geziniyor, başını istemsiz bir şekilde sağa sola sallıyordu. Kuruyan dudaklarını diliyle ıslatıyordu.
O minik pembe dilini görünce dayanamadım, eğilip öptüm o ıslak dilini… Dilimle okşadım. İnlemeleri ağzımın içinde kayboluyordu. Parmakları sırtımı okşayarak kalçalarıma inmiş, bacaklarının arasında sürekli hareket halinde olan kalçalarımı okşuyor, tırnaklıyordu şimdi… Ağırlığımı tek dirseğime verip sol elimle memelerini okşuyor, parmaklarımla meme ucunu sıkıp okşuyordum. Hızlanmaya başladım. Mors alfabesi gibi çalışıyordum. İki uzun bir kısa.. İki kısa, bir dip… Kasıklarımdaki uzun süredir almadığım uzun kıllarla sertleşmiş klitorisini kah okşuyor, kah bastırıp eziyordum.
– “Ohhh… Eniştem… Nasıl zevk bu? Oohhhhh…. Sevişmek buymuş demek ki… Hadi hızlan enişte… Vur içime… Dibime göm sikini… Amıma göm… Ohhhh… Koca yaraklı eniştem benim… Harika sikiyorsun… Erkeğimm… Kocamm… OOohhhh… Geçirr… Tokmakla… Yar beni… Amımı yar.. Aaahhhh… Ooohhh… Hiç böyle sevişmedim eniştemm.. Hiç böyle sikilmedim… Güçlü erkeğim benim… Bastır… Ez beni… Kemiklerimi kır… Sik…”
External image
– “Doğru mu söylüyorsun Gülay? Zevk veriyor mu sikim sana? Ooohhh… Bitiriyorsun beni aşkım… Amcığın zevk veriyor bana… Dar amcıklı baldızım benim… Sikimi eldiven gibi sardı amcığın… Çok zevk alıyorum… Mmmm…”
– “Evvet enişte… Evvett… Koca sikin öyle zevk veriyor ki… İçimi doldurdu sikin… Ooohhh…. Damarlarını hissediyorum sikinin… Kafası yumruk gibi yarıyor amımı… Duyuyorum… Hissediyorum… Aaaahhhh…. Geliyorummm…”
Çırpınmaya, kasılmaya başlamıştı yine… Kalçaları inip kalkıyor, dişleri kenetlenmiş, arasından tıslayarak nefes alıp veriyor, başını sağa sola atıyordu. Çığlık atıyordu artık… Kimseyi umursadığımız yoktu o anda… Duyacaklarmış, göreceklermiş… Dünya yıkılsa aldıracak halde değildik ikimiz de… Benim de dayanacak halim kalmamıştı..
– “Ben de geliyorum… Çıkayım mı aşkım?” diye sorabildim soluk soluğa…
– “Hayır… içime boşal enişte.. Korunuyorum… Boşal… Sula içimi… Hadii…”
Daha fazla tutamadım, son bir hamleyle sikimi dibine kadar kökledim kaldım. Fışkırmaya, bağıra bağıra içine boşalmaya başladım. Bitmek bilmiyordu püskürmem…
– “Aaaahhh… Çok güzelll… İçimi yaktı döllerin… Sıcacık… Ooohhh…”
Üzerine yığılıp kaldım. Nefes nefeseydik.. İçinden çıkmamıştım… Hala kasılıp duruyordu… Kolları, bacakları kenetlenmiş vaziyetteydi hala… Sonunda sakinleşti… Duruldu… Gem vurulmaya çalışılan kısrak gibi bir kaç kasılma daha yaşadı, sonra hareketsiz kaldı… Yanına devrildim… İçine boşalttığım spermlerim, ağzı açık kalan kadınlığından aşağı süzülüyor, yatağın üzerine akıyordu. Göğsü inip kalkıyor, dudakları örselenmiş, ağzı açık nefes almaya çalışıyordu. Uzanıp bereli dudaklarına yavaşça bir öpücük kondurdum.
Dudakları kıpırdadı, parmağımı bastırıp susturdum. Söylenecek tek kelime yaşadığımız büyüyü bozacak gibi gelmişti o anda… Yeşil gözleri doymuş, mutlu, hayatından memnun bir kedi gibi bakıyordu bana…
Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32