Kocamla Sikiş Fantazilerimiz

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Kocamla Sikiş Fantazilerimiz
Selam. Ben Hande, 24 yaşında, 1.77 boyunda, atletik vücutlu, evli ve çalışan bir kadınım. Etrafımca oldukça beğenilen biriyim. Dört yıl önce tanışıp evlendiğim kocam ile oldukça güzel ve mutlu bir yuvamız var. İlk evlendiğimiz dönemde seks hayatımız o kadar yoğundu ki, hergün en az 3-4 kez sikişir sonrada yorgunlukta uykuya dalardık. Seks fantazilerimiz uçuk kaçık olur, bazen de bu fantazileri gerçekleştirmeye çalışırdık. Hatta birgün arabada sikişirken bekçiye yakalandığımız bile oldu. İlk yılımız böylelikle geçti. Son zamanlarda ise kocam kendini işlerine vermiş, artık seks hayatımız git gide durmuştu. Her ikimiz de işlerin yoğunluğu ve yorgunluğundan artık haftada anca 1-2 kez sikişiyorduk. Benim azgınlık dönemlerimde ise vibratör veya kocam ile kendimi az da olsa tatmin edebiliyordum. Bir ara bende porno merakı başladı. Artık kendimi boşaltırken tutku haline gelen porno filmler bana dahada zevk veriyor, onların yaptığı sekse özeniyordum.

Bir akşam yine porno filme dalmış, kocaman yaraklı iki adamın bir kadını sikmesi beni çıldırtmış, ben de vibratörümü amıma sokmuş git gel yapıyordum. Tam o esnada kocam evden içeri girdi. Ben istifimi hiç bozmadan vibratörümle oynamaya devam ettim. Kocam anlamsızca yüzüme baktı. Ne yapıyor dercesine, bir filme bir de bana bakıyordu. “Ne yapıyorsun canım?” dedi. Ben de, “Ne yaptığımı görmüyor musun? Bu kadın gibi sikilmek, iki erkek arasında tost olmak istiyorum!” diyerek kendimi kastım ve titreye titreye boşaldım. Kocam önce şaşkın şaşkın bana baktı, sonra şaşkınlığını üzerinden atıp soyundu, ben nefes nefese kalmışken, direk amcığımdan gelen suları yalamaya başladı. Beni yavaş yavaş kıvama getirdi, sonra usulca yarrağını amımdan içeri kaydırarak dudaklarıma yapıştı…

Ben yan gözle yine porno filme bakarken, kocam, “Tost olmak istiyorsun, öyle mi?” diye sordu. Ben de nasıl olsa seks anında söylediğim birşey düşüncesi ve azgınlık ile, “Evet!” dedim. Sonra kocam dahada hızlandı ve “Tekrarla!” diyerek bağırdı. Ben de, “İki kişi beni siksin istiyorum!” diyerek avazım çıktığı kadar bağırdım. Kocam bu durumda deliler gibi gidip geliyor, bir taraftan göğüslerimi yalamaya çalışıyor, diğer taraftan ellerini vucudumda dolandırıyordu. Bu halde iken ikimiz de aynı anda boşaldık. Kocam zor bela üzerimden yana sıyrılıp dinlenmeye çekildi. Ben de çok yorulmuştum. Eskisi gibi çok iyi sikmişti beni. Aradan bir saat geçmesine rağmen ikimizde birbirimizle hiç konuşmamıştık. Sonra bana doğru dönüp, sert memelerimi avuçlamaya başladı. Sonra beni öpmeye ve yavaşça vücuduma dokunmaya başladı. Ben de karşılığını vermeye başlamış, seksi seksi bakışlar, öpücükler kondurmaya başlamıştım…

“Demek iki kişi ha?” diye sordu. “Evet, iki kişi, evet, evet!” dedim. Ve seks esnasında sürekli tekrarladım bunu, “Artık önü alınmaz bir istek girdi içime canım, iki kişi istiyorum!” dedim. Kocam da bir ara kulağıma, “Hayatım istiyorsan ayarla, ben de seni sikilirken izlemek istiyorum!” deyince, ben yine kasılarak boşaldım. Boşalır boşalmaz da kocamı boşaltmak adına, “Beni kimin sikmesini istersin?” diye sorular sormaya başladım. Kocam da, “Kimi istiyorsun, sen söyle!” dedi. Kocama işyeri ile ilgili konuşurken Murat beyin yakışıklılığından bahsetmiştim, ve o anda aklıma ismi geldi, “Murat bey vardı ya, hani yakışıklı, o olur mu?” dedim. Kocam da “Tamam olur! Muratı bu yatağa getirip kendini siktireceğine, benim de sizi izleyeceğime söz ver!” dedi. Ben söz verdiğim an, kocam bağırarak boşaldı. Sonra ter kan içinde yanıma uzandı ve direkt, “Muratı ne zaman getireceksin?” diye sordu. “En kısa zamanda!” diyerek yüzüne baktım. Şaşkındım, acaba şaka mı, yada uçuk fantazi mi diye alamaya çalışıyordum. Kocam ise gayet ciddi bir şekilde, “Peki ya Murat işyerindeki arkadaşlarına anlatırsa?” diye sorular sormaya başlayınca, ciddiyetini anladım. İçimi heyecan kaplamıştı. Murat Bey ile karşılaştığımda sadece ‘Merhaba’ diyordum, başka da bir samimiyetim yoktu. Nasıl ayarlarım diye düşünmeye başlarken o yorgunlukla uyuyup kalmışım.

Aradan birkaç gün geçti. Artık Murat beyi görünce daha da bir samimiyet göstermeye çalışıyor ve gözlerimi önüne dikiyor, acaba siki büyük mü diye düşünüyordum. Bir gün kocam birkaç günlüğüne şehirdışına gitti. Ben de hergün Murat beye kendimi gösterip, selamlaşıp, samimi olmaya çalışıyordum. Kantinde öğlen yemeği yerken tesadüf aynı masaya oturduk. Ben de bunu fırsat bilip konuşmaya başladım, “Bilgisayar alacağım, siz anlar mısınız?” dedim. Bu arada bilgisayarın onun ilgi alanlarından biri olduğunu öğrenmiş, yavaş yavaş samimiyeti artırmıştım. Hatta akşam iş çıkışı nöbette olmadığını, beraber gidip bilgisayar bakabileceğimizi söylemişti. Ben de kabul ettim. Akşam iş çıkışında Murat bey yanıma geldi, beraber bir AVM’ye gidip bilgisayarlara baktık. Sonrasında bir çay içip ayrıldık.

Bir iki gün sonra Murat beye, “Bilgisayarı aldım!” dedim. Biraz konuştuk, bana Facebook adresini falan verdi, sonra ayrıldık. Akşam kocamı telefonla arayıp, “Murat beyi Facebookdan ekleyeyim mi?” diye sordum. Kocamın onayı ile ekledim. Tesadüf olacak ki, online olduğunu görüp, iletişime geçtim. Biraz havadan sudan muhabbetten sonra, sohbet koyulaşmış ve ben olayı dönderip evirip çevirip seks konusuna getirmiştim. Murat beye, “Tüm vücudum yanıyor, benim bir doktora ihtiyacım var! Doktorum olurmusun?” dedim. O da, “Olurum, hadi bana gel!” dedi. Ben de, “Kocam evde değil, sen gel, beni evimde tedavi et!” dedim. Adresimi aldı ve kısa zamanda eve geldi…

İçeri girer girmez etrafa bakınıp, “Kocan nerede?” diye sordu. “Kocam şehirdışında!” deyip, Murat beyin tedirginliğini rahatlattıktan sonra, “Beni yatağımda tedav et!” diyerek alıp yatakodasına götürdüm. Yatağa oturdu. Ben de yanına oturdum ve, “Tedaviye başla!” diyerek dudaklarına öpücük kondurdum. Murat bey bir anda ayağa kalkıp hızlı bir şekilde beni soydu. Sonra da kendisi soyundu ve beni öpmeye başladı. Yarrağı dimdik olmuştu. Kocamınkiyle aynı, belki az biraz daha büyüktü. Hemen yarağını ağzıma aldım. Biraz emip sömürdükten sonra yatağa yattım ve bacaklarımı ayırdım. Yarrağını amıma dayayıp tek hamlede kökledi ve sikmeye başladı. Zevkten dört köşe olmuştum. O gece sabaha kadar seviştik ve sikiştik, hiç uyumadık. Sabah erkenden işyerimize gittik. Artık her öğlen beraber oturuyor konuşuyorduk.

Birkaç gün sonra, akşam kocam eve geldi. Hemen kocamı soyundurdum ve öpüşmeye başladık. Sonra yatağa girip, sevişmeye devam ettik. Tam bana soktuğu an, kulağına, “Murat beye siktirdim kendimi! Hem de bu yatakta! Yarağı da seninkinden az daha büyük!” dedim. Kocam azgın bir boğaya döndü, siktikçe sikiyordu. “Nasıl başladınız? Neler yaptınız?” diye sorular sorarken, birden böğürerek boşaldı. Amımdan çıktıktan sonra, yanıma uzandı ve bir ara, “Sana inanmıyorum!” dedi. Ben hiç istifimi bozmadım, olanları tüm detayıyla anlattım. Ben anlatırken kocamın siki yeniden kalktı ve amıma geçirdi. Kocama Murat beyin beni sikerken iltifatlarından bahsederken elimi telefona attım ve kocam beni sikerken Murat beyi aradım. Sesini hoparlöre verip, “Beni özledin mi hayatım? Ben senin yarrağını feci özledim!” dedim. Murat bey de, “Davet etmeni bekliyorum, seni özleyip özlemediğimi o zaman göreceksin!” dedi. Ben de, “O zaman hemen gel, yatakta seni bekliyorum, amım vıcık vıcık!” dedim. Murat bey de, “Hemen geliyorum aşkım!” deyip kapadı.

Kocam kıpkırmızı olmuş, yarrağı amımın içinde bir anda sönmüş, şaşkınlıkla bana bakıyordu. Kocamı üstümden itekleyerek kaldırdım, “Artık yeter, sevgilim geliyor, biraz da onunla ilgileneceğim!” dedim ve kocama, yatak odasının karşısında bulunan banyoya geçip, beni sikişirken izlemek isteyip istemediğini sordum. Çok şaşkın bir halde idi. Anlamsızca bakıyordu. “Yada dışarı çık!” dedim. İlk önce itiraz edecek gibi oldu, ama hemen önüne eğilerek ağzımla yarrağını iyice büyüttüm. Sonra, “Hadi bakalım, gerisi sonra!” dedim. Şaşkınlığını üzerinden atmadan yatak odasının kapısını söktürdüm. Kocamı hemen banyoya sokup, kapıyı kapattım…

Murat bey de çok geçmeden gelmişti. İçeri davet ettim. Yatak odasına geçer geçmez, “Kapı nerede?” diye sordu. Ben de altının sürttüğünü, marangozların yarın getireceğini söyleyip geçiştirdim. Hemen soyundu bir taraftan iltifatlar ediyor, diğer taraftan beni öpüyor, elimi de yarrağına çekip okşamamı istiyordu. Tam o esnada yatak odasından dışarı baktım. Kocam banyo kapısını aralamış başını uzatmış bizi izliyordu. Murat bey kocamı görürse ne olur diye çok korktum. Ama bir taraftanda kocamın gözü önünde sikilecek olmam ayrı bir heyecen veriyordu. Murat bey tüm vucudumu dili ile yokladı. Ben inliyor, bir taraftan da kocama bakıyordum. Kocam yarrağını eline almış, canlı porno izliyor gibiydi. Murat bey kısa süre sonra yarrağını amıma sokacağı an, “Ohhhhh! Sok aşkım kocaman yarrağını!” diye bağırdım. Murat bey kudurmuş gibi sikiyor, beni havalara uçuruyordu. Kocamın bizi izlediğini bildiğim için dahada bir zevk ile kasıla kasıla boşaldım. Murat bey ise hiç dur durak bilmeden devam etti sikmeye, beni birkez daha orgazm ettikten sonra kendi de boşaldı. Nöbetten geldiğini ve yorgun olduğunu, gitmesi gerektiğini söyleyerek, dudaklarımı öperek giyindi.

Ben Murat beyi kapıya kadar uğurladıktan sonra, o gece sabaha kadar kocam ile seviştik ve sikiştik. Şimdi de fantazimiz, benim en kısa zamanda Murat beyi ikna edip, kocam ile beraber beni sikmesi

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

ZENCİ MAHKUM..

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

ZENCİ MAHKUM..
İstasyonda karşıladığım zaman, gözlerinin içi gülüyordu Juan’ın. Kolay değil, tam üç yıldır ilk defa çıkıyordu cezaevinden. Onunla, başıma gelen küçük bir bela sonunda aldığım bir yıllık mahkumiyetimi çekerken, Eskişehir Cezaevi’nde tanışmıştım. Kokainden tam on yıl ceza almıştı ve dört yıl yatacaktı. Daha önceden Türkiye’de hiç yaşamamış olduğu ve gelişinde havalanı gümrüğünde yakalanmış olduğu için, kimseyi tanımıyordu ve bu nedenle de hiç ziyaretçisi yoktu tabii.

Yapı olarak sıcak bir insandı Juan. Onunla hemen kaynaşmıştım. Türkçe’yi bir türlü öğrenememişti ama, oldukça iyi İngilizce biliyordu. Görüntüsüyle, herkesten farklıydı. Uzun boylu ve esmerdi. Ama başını sürekli traş ettiği için, kafası, pırıl pırıl parlıyordu. Koğuşumuzda, ondan başka, arayanı soranı olmayan kimse yoktu. Bir tanıdık adı, ya da adres de veremediği için, normalde hakkı olduğu halde, izin haklarını da kullanamıyordu. Bu açıdan, kafayı yemek üzere olduğunu hemen anlamıştım. Otuz yaşında, iriyarı ve sağlıklıydı Juan. En büyük sıkıntısı kadınsızlıktı. Neredeyse başka hiç bir şey düşünemiyor, sürekli kadınları sayıklıyordu. Bayağı hatırı sayılır bir porno dergiler kolleksiyonu oluşturmuştu. Her gün bir kaç kez otuzbir çektiğini söylüyordu.

Sonra bir pazar günü hamamda, çıplak görmüştüm Juan’ı. Teninin rengi esmer, uzun boylu ve iriyarı vücudu inanılmayacak kadar kıllıydı. Bacaklarını, karnını, göğsünü, kollarını ve hatta sırtını kaplayan kapkara kıllar, ona adeta maymunsu bir görüntü veriyordu. Traşlı kafası ise bu görüntüyü daha da çarpıcı bir hale getiriyordu. Ama asıl akıl almaz yanı, bacaklarının arasından sarkmakta olan sikiydi tabii. Böyle bir şeyi hiç görmemiştim. İnik haliyle bile müthiş uzun, alabildiğine kalın ve kapkaraydı.

Cezamı tamamlayıp ondan ayrılırken, unutmama sözü vermiştim gerçi ama, doğruyu söylemek gerekirse, bir kaç ay boyunca aklıma bile gelmemişti Juan. Sonra bir gün, bir kaç arkadaşla evde oturmuş konuşurken hatırlamıştım Juan’ı. Ondan herkese söz edip, anlatmıştım. Sonra da konu yine unutulmuştu. Ama gece yalnız kaldığımızda, Naz, yani karım tekrar Juan konusunu getirmişti gündeme.

“Bu Juan’dan bana söz etmemiştin daha önce…”

“Öyle özel olarak anlatacak bir şey yoktu ki… Bir garip Bolivyalı işte…”

“Ama ilginç biriymiş baksana…”

“Doğru… Üstelik iki ayrı bakımdan ilginç biri… Birincisi, konumu nedeniyle, son derece yalnız ve adeta bir tür ortaçağ mahkumiyeti çekiyor olması… İkincisi de, kendi fiziki özelliklerinden kaynaklanan bir ilginçlik…”

“Şu hamam hikayesini anlatsana bir daha… İlk anlattığında tam duyamadım…”

“Goril gibi bir şey işte… Heryeri kapkara kıllarla kaplı… Siki de akıl almayacak kadar kocaman…”

“Ve bu adam, şimdi yıllardan beri abazan, öyle mi..?”

“Öyle… İzine çıkamıyor… Bol bol otuzbir çekiyor söylediğine göre…”

“Offff… Kadınlar, neler kaçırdıklarının farkında değilller yani…”

“Nereden bilsinler..? Haberleri yok ki…”

“Ama sen anlatıyorsun ya işte… Artık birileri bilebilir…”

Sonra susmuş ve birlikte yiyecek bir şeyler hazırlamıştık. Geç saatlerde karım elimi tutup beni televizyonun karşısındaki kanapeye götürmüş ve çalıcıya bir porno DVD takıp, yanıma oturmuştu. Kısa bir an sonra da, dev ekrandaki sikişi seyretmeye başlamıştık. Karım da ben de, herzaman porno filmlerinden hoşlanmıştık. Bu akşamkini yeni bulmuştu alaşılan. Afrika’da geçiyordu ve kocaman sikli iri kıyım zenciler, sarışın bir kadını durmadan sikiyorlardı. Sikim kalkmıştı. Naz’a baktım. Kanapenin öbür ucunda, sırtını yarı arkalığa, yarı kol dayama yerine dayamış, çıplak ayaklarını yukarıya alıp, oturma yerine basmıştı. İnanılmayacak kadar tahrik edici ve güzeldi. Üzerindeki giysinin kısacık eteği, böyle oturunca kalçalarına kadar sıyrılmıştı. Amını görebiliyordum. Asla külot giymezdi karım.

Gözlerini ekrandan uzaklaştırıp, bir an için bana baktı. Sikimin kalktığını hemen görmüştü. Bir ayağını uzatıp, yavaş yavaş okşamaya başladı sikimi. Sonra yine ekrana çevirdi bakışlarını. Ben de onun gibi yaptım. Sarışın kadın, ormanlık bir alanda, iki zencinin arasındaydı şimdi. Elleriyle dizlerinin üstünde duruyordu ve zencilerden biri, hırsla sikiyordu onu. Öteki zenci ise kocaman sikini ağzına vermişti. Sonra kamera arkadan yakın plan çekime girmiş ve zencinin, kadının amını değil, götünü sikmekte olduğunu görmüştüm.

“Ohhhhh çok güzel…” demişti Naz, “Nasıl sikiyor, görüyor musun..?”

“Acayip…”

“Neyi merak ediyorum biliyor musun..? Şu senin arkadaşın, Juan’dı değil mi adı, eğer o bu filmi görse ne yapardı acaba..?”

“Ne yapacak..? Otuzbir çekmekten sikini yara ederdi her halde…”

“Offfff…”

onra yine filme takılmıştık. Bir ara karıma baktığımda, onun bir elini bacaklarının arasına sokup, amını okşadığını görmüştüm. Ayağı da sikimin üstünden ayrılmamıştı. Film bitince sikişecektik nasıl olsa. Her zaman olduğu gibi. Acele etmeme gerek yoktu.

“Ahhhh işte bu müthiş…” demişti sonra da.

Yeniden ekrana baktığımda, zencilerin ikisi birden sikiyorlardı sarışın kadını. Biri amından, öbürü götünden. Bir yere sırtüstü yatıp kadını üstüne almış ve sikini götüne sokmuştu. Öbürü de en üste geçip, kocaman sikini amına geçirmişti. İkisi birden pompalıyorlar, siklerini sokup çıkarıyorlardı.

“Kadını mahvettiler…” diye devam etmişti karım, “Ohhhh çok güzel sikiyorlar sevgilim… Çok güzel sikiyorlar… Ben de istiyorum… Ohhhh ben de istiyorum…”

“İki sik birden mi istiyorsun..?”

“Ohhhh evet… Evet sevgilim…”

“Öyle mi..? Peki kim olacak bu talihli ikinci..? Bir adayın var mı..?”

“Var tabii… Şu senin arkadaşın Juan olmaz mı..?”

“Sen delisin… Juan cezaevinde yatıyor bir kere…”

“Olsun… İzine çıkamaz mı yani..?”

“Çıkamadığını söylemiştim ya…”

“Ama Türkiye’de yakınları olmadığı ve bir adres gösteremediği için çıkamadığını söylemiştin…”

“Eeeee…?”

“Gelip burada bizimle kalabilir diyorum…”

“Sen gerçekten de delisin… Ciddi mi söylüyorsun bütün bunları..?”

“Elbette ki ciddi söylüyorum… Ondan daha iyi aday mı olur… Bir yabancı o… Cezası bitince, Türkiye’den sınırdışı edeceklermiş ya… Yani, ilerde baş ağrıtması söz konusu değil demek istiyorum…”

“Uçuk bir şey istediğinin farkındasın değil mi..?”

Bunun üzerine susmuştu karım. Ama kanapenin üstünde kayıp yanıma sokulmuş ve ayağının yerine eliyle okşamaya başlamıştı taş gibi sertleşmiş sikimi. Bu arada ben de, konuştuklarımızın, sikimin daha da çok kalkmasına neden olduğunu farkederek şaşırmıştım. Naz, gözlerini yine ekrana dikmişti. Zenciler, şimdi yuvarlanmışlar ve üstteki alta geçmişti. Sarışın kadın onun, ikinci zenci de kadının üstündeydi yine. İnliyor, çırpınıyordu kadın. Alttaki zencinin siki amında, üsttekininki götündeydi şimdi. Büyük bir hırsla, onu sikmeyi sürdürüyorlardı.

“Seyret sevgilim…” demişti karım o sırada, “Bak ne kadar güzel sikiyorlar kadını… Ohhhhhh çok güzel… Bakarken içim bir hoş oluyor…”

Aceleci parmaklarla, pantolonumun önünü çözüyordu. Sonunda sikimi dışarı çıkarıp, ağzına almayı becermişti. Gözlerimi kapayıp, kendimi tümüyle ona bırakmıştım ben de.

Bundan sonraki bir hafta boyunca, eline geçirdiği her fırsatta, Juan konusunu yeniden gündeme getirmişti Naz. Akşamları eve geldiğimde, mutlaka içinde iki erkeğin bir kadını siktiği sahneler bulunan DVD’ler ayarlamış oluyordu ve onları seyrederken, sürekli beynimi yıkamaya çalışıyordu. Sonra da kucağıma çıkıp, sikimin üstüne oturuyor ve aklımı başımdan alıyordu. Juan konusundaki direncimi de, ufak ufak kaybetmeye başlamıştım. O da bunu hemen farketmişti tabii.

“Tut ki dediğini yaptım…” demiştim sonunda, “Juan’ın izine çıkmasına yardımcı oldum ve buraya geldi diyelim… Onun böyle bir şeye razı olacağının garantisi yok ki…”

“Her şeyin bir usulü vardır sevgilim…” diye yanıtlamıştı beni, götünün içindeki sikimi koparacakmışcasına sıkıştırarak, “Önce yalnız sikecek beni… Sonra da, ikiniz birlikte…”

“Çok emin konuşuyorsun…”

“Sence bana direnebilir mi..?”

İşte bu soruya verilecek yanıt bulamamıştım. Herhangi birinin bile Naz’a direnmesi zordu. Juan’ın ise hiç direnemeyeceği kesindi. Abazanlıktan ölüyordu herif.

Burada size, biraz karımdan söz etmek gerekiyor galiba. Naz benden dört yaş küçük. Yani yirmiyedi yaşında. Boyu bir haylı uzun. Vücudu ince ama en can alacak yerleri, baş döndürecek kadar güzel ve yuvarlak. Hiç doğurmadığı için, biraz küçük sayılabilecek memeleri, dimdik, kütür kütür sert ve yusyuvarlak. Beli incecik. Kalçaları ise birden genişliyor. Arkadan bakıldığında kıçının güzelliği, normal her erkeği götçü yapacak boyutta. Bacakları alabildiğine uzun ve düzgün. Sapsarı saçlarının çevrelediği yüzü de çok güzel. Ama bundan da önemlisi, yüzündeki o inanılmaz sik kaldırıcı ifade tabii.

Arkadaşlarım da dahil olmak üzere, çevremizdeki tüm erkeklerin Naz’a sulandıklarını biliyorum. Sayıları pek fazla olmasa da, bazılarının onu siktiğine eminim. Özellikle, cezaevinde geçirdiğim o bir yıllık süre içinde, birilerinin bu fırsatı değerlendirmemiş olması, imkansız görünüyor bana. Buna pek aldırdığımı da söyleyemeyeceğim. Çünkü Naz benim karım. Beni sevdiğini biliyorum ve ben de onu seviyorum. Önemli olan tek şey de bu zaten.

Ama, onun Juan konusunda bu kadan ısrarlı olmasının beni iki açıdan şarıttığını da söylemem gerekiyor. Bunlardan biri, onun yılmak bilmeden konuyu gündemde tutması. İkincisi ise Juan’ın karımı sikmesi ihtimalinin beni inanılmayacak kadar çok tahrik ettiğini farketmem. Naz ısrarlı oldukça daha çok tahrik olmam da, işin öbür yanı tabii.

Neyse. Sonunda boyun eğmek zorunda kalmıştım. Juan’a bir mektup gönderip, eğer isterse bizi referans göstererek ve evimizin adresini vererek izin isteyebileceğini, eğer alabilirse de, izin süresince bizimle kalabileceğini yazdım. Bundan sonrası da, çok çabuk gelişti. İşte şimdi, bir Cuma sabahı, trenden inmiş, karşımdaydı.

Pırıl pırıl traşlı kafası, kalın kara bıyıkları ve İsveçliler’inkine pek benzemeyen giysileriyle, istasyondaki kalabalıktan hemen ayrılıyordu Juan. Anladığım kadarıyla, şık olmak istemişti. Hava iyice sıcak olduğu için, beyaz bir pantolan ve beyaz deri ayakkıbılar giymişti. Üstünde de, açık mavi ve çiçek desenli, kolları kısa bir gömlek vardı. Gömleğin bir kaç düğmesi açıktı ve göğsünün kılları dışarı taşıyordu. Onu ilk kez böyle sivil giysiler içinde görüyordum. Ama anladığım kadarıyla bunlar, içeri girmeden önce alınmış, esk**en de kullandığı şeylerdi. Cezaevi’nde biraz kilo almıştı ve şimdi pantolon da, gömlek de, biraz dar geliyordu ona. Elinde küçük bir çanta ve hava soğuyacak olursa giyebileceği merserize bir hırka vardı. O da beyazdı. Tokalaşmak için elini uzattım. Ama o bana sarılıp öptü. Türk usulü. Sonra çıkıp arabaya bindik ve eve doğru yola çıktık.

Evim, İstanbul’un biraz dışında, Zekeriyaköy’deydi . Denizin kenarındaki bu villayı, bir kaç ay önce almıştım. İki katlı, oldukça büyük bir binaydı. Ama bana asıl cazip gelen tarafı, üç tarafı yüksek bir çitle çevrili bahçesinin büyüklüğüydü. Bahçenin dördüncü tarafı ise denizdi. Hatta motorlu yatımı teknemi bağlayabildiğim özel bir iskelesi bile vardı. Bahçe kapısını uzaktan kumandayla açıp arabayı içeri soktuğumda Naz bahçede, orta tarhdaki çiçeklerle uğraşıyordu. Bizi görünce, elinde bir çiçek makası ve çapa, doğrulup bekledi.

Juan, sanki biri kafasına vurmuş gibi, sessizleşmişti bir anda. Gözleri karımın üstüne kilitlenmiş gibi, öylece oturuyordu arabada. Haksız sayılmazdı.

Naz’ın üstünde, beyaz bir tulum vardı. İncecik, penye kumaştan yapılma, daracık ve vücudunu ikinci bir deri gibi saran bir tulum. Kolları ve omuzları çıplaktı. Tulumun önü, beline kadar düğmeliydi ve üstteki iki düğmeyi açık bırakmıştı. Ama işin en öldürücü yanı, kumaşın inceliğiydi. Meme başları, göbeğinin çukurluğu ve hatta kasıklarında, amının üstünde bıraktığı bir tutam kıl bile belli oluyordu. Bize doğru yürüdü. Memeleri, attığı her adımda, müthiş sik kaldırıcı bir biçimde sallanıyordu. Ayaklarında yine beyaz, bez ayakkabılar vardı.

Juan, kımıldamadan oturuyordu hala. Birden sikinin kalkmış olduğunu farkettim. Pantolonunun önünde, küçük bir çadır oluşmuştu. Kapıyı açıp indim. Ama o hala oturuyordu. Dua ediyormuş gibi, gözlerini kapamıştı. Ses çıkarmadan bekledim. Sonunda biraz kendini toplayıp o da indi aşağıya. Bu arada karım da yanımıza gelmişti. Onları tanıştırdım. Sol elini pantolon cebine sokmuştu Juan. Böylece, kalkmış sikini biraz gizlemeye çalışıyordu. Sonra, birlikte varendaya doğru yürüdük.

Naz önümüzde yürüyordu. İncecik penye kumaş, kalçalarını sımsıkı sarmış ve aralarına girmişti. Attığı her adımda kımıl kımıl oynayan ve sağa sola çalkalanan o başdöndücü yuvarlaklar, benim bile sikimi kaldırmıştı. Juan ise iyice mahvolmuş gibiydi. Varendaya ulaştığımlız anda, rahat koltuklardan birine oturdu ve hala elinde olan hırkasını kucağına koydu. Böylece de biraz rahatlamış oldu. Şimdi sikini gizlemişti.

Karımın dudaklarında beliren küçük gülümsemeden, onun da durumun farkında olduğunu anlıyordum. Sonra gözüme, sehpanın üstündeki viski şişesi, bardaklar ve buz kovası çarptı. Ben de bir koltuğa oturdum. Naz bardaklara bol bol viski koyup, Juan’a ve bana verdi. Genelde sabah sabah viski içmek kimsenin aklına gelmezdi tabii ama, ben karımın işin içine alkolü de katıp, biran önce hedefine varmayı amaçladığını anlıyordum. Bardaklarımızı, Juan’ın üç günlük özgürlüğünün şerefine kaldırdık.

Naz, Juan’la benim tam karşımıza gelen koltuğa oturmuştu. Bardağını yanındaki küçük sehpanın üstüne koyup öne eğildi ve ayakkabılarının bağlarını çözmeye başladı. Tanrım, memeleri tulumundan dışarı fırlamak üzereydiler. Sonra, Juan’ın oraya bakmamaya çalıştığını farkettim. Bu arada karım ayakkabılarını çıkarmıştı bile. Şimdi çıplaktı ayakları. Dizlerini biraz daha aralamıştı. Yalnızca parmak uçları değiyordu yere. Bardağını bir kere daha havaya kaldırıp, bizi de içmeye zorladı.

Juan, sürekli benimle konuşuyordu. Bunu, Naz’a fazla bakmamak için yaptığını anlamıştım. Bir çeşit savunma mekanizmasıydı yani. Ama, daha yeni başlıyordu her şey. Bir süre sonra hiç bir savunma yönteminin onu kurtaramayacağını biliyordum. Nitekim, karım saldırıya geçmişti bile. Durmadan sorular yönelterek, Juan’ı ona bakmaya zorluyordu artık. Bu arada bardaklarımız da boşalmıştı. Naz ayağa kalkıp, üçünü de tekrar doldurdu. Bu sefer yerine oturduğunda, dizlerini daha da çok aralamıştı. Yine Juan’la konuşuyordu. Bir süre sonra küçük ritmik hareketlerle, dizlerini açıp kapamaya başladı.

İnanılmaz derecede huzursuzdu Juan. Karımın içine düşmüştü. Naz dizlerini iyice araladığında, amının dudakları belli oluyordu tulumunun incecik kumaşı altından. Juan’ın aksine, onun durumdan son derece memnun olduğunu görebiliyordum. Viskinin de etkisiyle, oldukça rahat hareket ediyordu artık. Sonra, amının sulanmış olduğunu farkettim. Tulumun incecik kumaşı şimdi ıslanmış ve artık amı, bir resim gibi görünmeye başlamıştı. Manzara öylesine sik kaldırıcıydı ki, ben de bacak bacak üstüne atıp, kalkmış sikimi gizlemek zorunda kalmıştım. Juan’ın yüzü iyice kızarmıştı artık. Gözlerini bir türlü koparamıyordu oradan. Tek yapabildiği, arada sırada bana kaçamak bakışlar fırlatarak, durumun farkında olup olmadığını anlamaya çalışmaktan ibaretti. Bir saatten fazla oturduk öyle.

Juan, kente, alış verişe inmek istiyordu bu arada. Naz, hep birlikte gitmemizi önerdi ve üstünü değiştirmek için yerinden kalkıp eve gitti. Juan’ın gözleri, o gözden kaybolana kadar, attığı her adımda çalkalanan kalçalarından ayrılmamıştı tabii. Başbaşa kalınca, biraz rahatladı ama. Bir süre cezaevinden ve oradaki ortak tanıdıklarımızdan söz ettik. Sonra karımın seslenmesiyle kendimize geldik. Kapıdan çıkmış, bize el sallıyordu.

Juan’ın yüzü, yine allak bullak olmuştu ve yine haklıydı tabii. Tulumunu çıkarmış ve bir büstiyerle bir şort giymişti Naz. Büstiyeri, uçuk sarı renkli ve eteği kesilmiş bir atlet fanilasından başka bir şey değildi. O kadar kısaydı ki, karımın memelerinin alt kısımlarını ancak örtebiliyordu. Bu yetmiyormuş gibi, kol altlarının kesiği de alabildiğine derindi. Bu da, yandan bakıldığında, memelerinin, neredeyse uçlarına kadar görünmesine neden oluyordu. Naz’ın giydiği şort ise üstünde küçücük siyah benekleri olan sarı penye kumaştan yapılmıştı. Öylesine dar ve kısaydı ki, akıl alır gibi değildi. Ona doğru geldiğimizi görüp, bize arkasına dönerek arabanın yanına doğru yürüdüğünde, kıçının yanaklarının bacaklarıyla birleştiği yerde meydana gelen o müthiş yuvarlakların göründüğünü farkettim. Ayaklarına da yine sarı renkli, alabildiğine yüksek topuklu dekolte ayakkabılar geçirmişti. Birden durdu Juan. Sonra da bana tuvaletin yerini sordu. Tarif ettim. Elinde çantasıyla içeri girdi. Ben de karımın yanına gittim.

“Adamı öldürmek üzeresin…” dedim ona, “Ya da en azından, siki pantolonunu yırtacak…”

“Ohhh farkındayım sevgilim… Ama çok hoşuma gidiyor biliyor musun..? Sen bir de bana nasıl baktığını görebilsen… Gözleriyle sikti beni kaç kere…”

Bu arada Juan da evden çıkmış bize doğru geliyordu. Çantasını içerde bırakmıştı. İyice sokulduğunda, birden tuvalette ne yaptığını anlayıverdim. Sikini, pantolonunun sağ paçasının içinde, bacağının üstüne sarkıtmış, daha doğrusu öylesine kalkmış bir sik sarkıtılamayacağı için uzatmıştı. Sonra da, bir şeyle onu, bacağına bağlamıştı. Ama ne yaparsa yapsın, o azman siki, yine tüm hatlarıyla belli oluyordu. Onu bacağına bağladığı yer bile belliydi. Ses çıkarmadım.

Arabaya bindiğimizde, karım arkaya oturdu, Juan da öne, benim yanıma. Otomatik kapıyı yine uzaktan kumandayla açıp vitese taktım ve yürüdük. Neredeyse aynı anda, Naz yine Juan’la konuşmaya başladı. Aynadan, onun arka koltuğun tam ortasında, yani önünde bacaklarını maskeleyecek koltuk bulunmayan tek yerde oturmuştu. Doğal olarak ona dönmek zorunda kalmıştı Juan. Yüzünden, yine aklının başından gittiğini anlayabiliyordum. Çaktırmadan dikiz aynasını biraz aşağıya, karımın bacaklarına doğru ayarladım. Tanrım, manzara müthişti.

Dizlerinin arası, iki karışa yakın açıktı Naz’ın. Şortunun, yalnızca bir parmak enindeki ağı, amının dudakları arasına girmişti. Öyle ki, yalnızca deliği görünmüyordu amının. Benim sikim de artık iyice kalkmış ve kazık gibi olmuştu. Niyetim, alış-veriş yapmayı planladığım hipermarkete giderken, bir taraftan da Juan’a, İstanbul’u göstermekti. Bu nedenle, kentin Batı varoşlarından Bağcılar’daki Carrefour’a gitmeyi planlamıştım. Bu da, yolumuzun epeyce uzun olduğu anlamına geliyordu tabii. Naz, tüm bu süre boyunca, Juan’a işkence etti diyebilirim.

Mağazada da, durum pek farklı olmadı Juan için. Nereye gitsek, karım önden yürüyor ve zavallının aklını başından alıyordu. Kalçalarının hareketleri öylesine baştan çıkarıcıydı ki, Juan’dan başkaları da takılmaya başlamışlardı bu inanılmaz sik kaldırıcı manzaraya. O da bunun farkına varmıştı tabii. İnanılmaz bir biçimde sinirlendiğini farkederek şaşırdım.

“Karın çok güzel bir kadın…” dedi birden bana.

“Biliyorum…”

“Etraftakilerin gözleri hep üstünde… Rahatsız olmuyor musun..?”

“Neden rahatsız olayım ki..?”

“Yani ne bileyim…”

Bundan sonra yine sustu Juan. Bir saate yakan kaldık orada. Juan kendine bir şeyler aldı. Bu arada ben de, tekneyle gezineceğimizi düşünerek bir mayo hediye ettim ona.

Sonra eve dönmek için yeniden arabaya bindik. Naz, tıpkı buraya gelirken yaptığı gibi, yine arka koltuğun tam ortasına oturdu. Ayna zaten ayarlıydı ve şimdi onun bacaklarını iyice aralamış olduğunu görebiliyordum. Şortunun incecik penye kumaşı, hem hareket edip, oturup kalkmaktan gevşemiş, hem de am sularıyla sırıl sıklam ıslanmıştı. Şimdi, amının dudakları iki taraftan görünüyordu artık. Kısacası Juan’ı tekrar ve bu sefer daha da şiddetli boyutta esir almıştı. Üstelik bütün bunlar yetmiyormuş gibi, sağ elinin işaret parmağını, bacağının iç tarafında yukarı aşağıya dolaştırmaya da başlamıştı karım. Sanki hafifçe bacağını kaşıyormuş gibiydi ama, bu öylesine sik kaldırıcı bir etki yapıyordu ki, benim de sikim artık zonklamaya başlamıştı.

Eve döndüğümüzde, Juan’a odasını gösterdim. Evin üst katında, bizim yatak odamızın bitişiğindeki odayı, onun için hazırlamıştık. Çantasını ve dükkandan aldıklarını alıp odasına girdi. Karımla ben de kendi odamıza girdik. Naz’ın gözleri parlıyordu. “Acayip bir herif bu sevgilim…” dedi, “Yol boyu beni gözleriyle sikti adeta…”

“Ama sen de öyle bir oturuyordun ki, başka bir şey yapmasına olanak yoktu zaten…”

“Ohhhh… Güzel görünüyor muydum..?”

“Neredeyse amın görünüyordu…”

Yüzünde şeytanca bir gülümsemeyle, gidip yatağın üstüne oturdu karım. ine bacaklarını birbirinden ayırmıştı.

“Böyle miydi..?” diye sordu gözlerimin içine bakarak.

Yalnızca başımı sallayabildim. Gerçekten de müthişti manzara. Şimdi ayakkaplarını da çıkarmıştı Naz. Sağ elini götürüp, orta parmağıyla amını okşamaya başladı.

“Offf nasıl da sulanmış amım… Sik istiyor, biliyor musun..?”

Sikim kazık gibi olmuş, dudaklarım kurumuştu. Büyülenmiş gibi, karımın şortunu indirmesini seyrettim. Sonra da büstiyerini çıkarıp attı. Şimdi çırılçıplaktı karşımda. Gözlerimin içine bakarak, vücudunun üst kısmını yatağın üstüne bıraktı. Bu yetmiyormuş gibi, bir de bacaklarını havaya kaldırmış ve iyice ayırarak, dizlerini yukarıya çekmişti. Tabak gibi açıktı karşımda. Amı, susamış bir ağız gibi açılmıştı. Yapılabilecek tek şeyi yaptım o zaman. Hızla soyunup sokuldum ona doğru. Sikimin başı, amının şişmiş dudaklarına değdiğinde, tüm vücudu titredi Naz’ın.

“Ohhhh sik beni…” diye inledi, “Hadi sok sikini içime… Ohhhh hadi… Sikilmek istiyorum…”

Ses tonu öylesine yüksekti ki, şaşırmıştım. Birden ne yapmaya çalıştığını anlayarak, daha da heyecanlandım. Juan’ın odasıyla bizimkinin arasında, kilitli bir kapı vardı ve sesimizi rahatlıkla duyabilirdi Juan. Karım işte sırf bu nedenle yükseltmişti sesini. İşitilmek istiyordu. Garibim Türk’ü, kendini göstere göstere tahrik ettiği yetmiyormuş gibi, şimdi bir de sesle tahrik etmeye çalışıyordu onu. Dibine kadar geçirdim amına. Bu, Naz’ın, sarsıla sarsıla belini getirmesine neden oldu. Durup, sakinleşmesini bekledim. Sonra da onu sikmeye başladım. Zevkten çıldırmış gibiydi.

“Sik beni…” diye bağırdı, “Ohhhh sik beni n’olursun…”

Başım dönüyordu. Her an belim gelebilirdi ama, tüm gücümle kendimi tutmaya çalışıyordum.

“Sence ne yapıyordur şimdi..?” diye fısıldadı karım.

“Mutlaka otuzbir çekiyordur…” dedim fısıldayarak.

“Ohhhh müthiş sevgilim… Hadi sik beni… Ohhhh hadi sik beni… Ahhhhhhh… Ohhhhhh… Immmnnhhh… Ahhhhhh…”

Yine çığlık çığlığaydı. Hiç susmuyordu neredeyse. Sürekli inliyor, bağırıyordu. Juan’ın uçtuğuna emindim. Otuzbir çekmekte olduğuna da. O kadar çok tahrik olmuştum ki, daha fazla tutamadım kendimi. Tohumlarımın içine dolduğunu hissetmek, Naz’ın da iyice çıldırmasına neden oldu. Bağıra bağıra belini getiriyordu o da. Sonra öylece yığılıp kaldık.

Yatağın üstünde birbirimize sarılıp, bir süre öylece yattık. Sonra Juan’ın oda kapısının açılıp kapandığını duyduk. Aşağı iniyordu. Karım biraz doğrulup dirseğini yatağa dayadı ve gözlerimin içine bakmaya başladı.

“Zamanı geldi artık galiba, değil mi sevgilim..?” dedi sonra da.

“Neyin zamanı geldi..?”

“Kendimi bu Bolivyalı’ya siktirmemin tabii…”

Birden yine alabildiğine heyecanlandım. Bunun düşüncesi bile, inanılmaz tahrik ediyordu beni. Juan’ın, cezaevinin saunasında gördüğüm siki geldi gözlerimin önüne. Naz, onu neyin beklediğini bilmiyordu hala.

“Nasıl yapacaksın bunu..?” diye sordum.

“Şimdi aşağıya, onun yanına gideceğim ve senin uyuduğunu söyleyeceğim… Bu fırsatı kaçırmayacağına eminim…”

“Ben nasıl seyredeceğim peki..?”

“Mutfağa girip, servis penceresinden seyredersin…”

Sikim yeniden kalkıp kazık gibi olmuştu. Ama karımın buna aldırdığı bile yoktu. Yataktan kalkıp banyoya girdi. Kapıyı kapamamıştı ve yattığım yerden amını yıkadığını görebiliyordum. Az önce içini tohumlarımla doldurduğum amını, Juan için temizliyordu. Kalkıp, ayağıma bir şort geçirdim. Bu arada Naz da banyodan çıkmış ve gardrobunu açmıştı. Sonunda öyle bir şey seçip üstüne geçirdi ki, Juan’ın onu görür görmez kafayı iyice yiyeceğini anladım. Şarap rengi, pamuklu krep kumaştan yapılma bir giysiydi bu. Çıplak vücudunun tüm hatlarını meydanda bırakıyordu kumaş. Kolları, omuzları ve kütür kütür memelerinin önemli bir kısmı zaten meydandaydı. Eteği de, kalçalarını ancak örtüyordu. Ayakları çıplaktı. Yüzünde şeytani bir ifadeyle baktı bana.

Odadan beraberce çıktık. Sessizce mutfağa dalıp, servis penceresinden salona baktım. Juan, televizyonun karşısındaki büyük deri kanapede oturuyordu. Beyaz bir şort giymişti. Bunu o gün Carrefour’dan almıştı. Bunun dışında çıplaktı. Dev gibi vücudunun esmer rengi ve kollarıyla bacaklarını olduğu gibi tüm göğsünü ve omuzlarını da kaplayan simsiyah kıllar nedeniyle, tıpkı onu ilk çıplak gördüğümdeki gibi, adeta bir hayvana benziyordu. Sonra karım da girdi görüş alanımın içine. İlk gözüme çarpan, yüzündeki müthiş ifade oldu. Juan’ın görüntüsünden dehşetli etkilenmiş olduğunu anladım o anda. Doğruca bara yürüyüp, iki büyük bardak viski hazırladı, sonra da gelip Juan’ın oturduğu kanapenin öbür ucuna oturdu ve bardaklardan birini ona verdi.

Bolivyalı’nın yüzünün yine allak bullak olduğunu görüyordum. Naz’ın görüntüsü, yine aklını başından almıştı. Üstelik biraz önce onun sikişirken çıkardığı sesleri de dinlemişti. Şortunun önünde, giderek büyüyen bir kabarıklık belirmeye başlamıştı bile.

“Semih nerede..?” diye sordu karıma.

“Yukarda uyuyor…”

“Yoruldu galiba…”

Hafifçe gülümsüyordu Juan. Ama bu öyle tatlı, ya da şirin bir gülümseme değildi. Neden yorulduğumu düşündüğünü anlamamak mümkün değildi, yüzündeki ifadeden.

“Bilmem…” dedi Naz, “Yoruldu herhalde…”

“Doğruyu söylemek gerekirse, gerçekten şanslı bir erkek Semih…”

“Öyle mi..?”

“Öyle tabii… Çok güzel bir kadınsın…”

“Teşekkür ederim…” dedi karım, bardağını ona doğru kaldırırken.

İçkilerinden birer yudum aldılar. Naz, kanapede hafifçe yan dönmüş, yüzü Juan’a dönük oturuyordu. Eteği oturken öyle bir sıyrılmıştı ki, bacakları, kalçalarına kadar meydandaydı. Sonra daha da müthiş bir şey yaptı ve ayaklarını kanapenin üstüne, Juan’la arasına alıp, yüzünü tümüyle ona döndü. Şimdi tam amını görüyor olmalıydı Bolivyalı. Bunu, onun iyice kızarıp kasılan yüzünden anlıyordum. Ama asıl gösterge, Juan’ın şortunun önünde meydana gelen muhteşem kabarıklıktı. Kısa bir süre önce, sikişirken çıkardığı seslerini duyup muhtemelen otuzbir çektiği, akıl almaz kışkırtıcılıktaki kadın şimdi yanıbaşında, elini uzattığında dokunabileceği kadar yakınında oturuyordu ve bu yetmiyormuş gibi, akıl almaz güzellikteki bacaklarıyla amını, gözüne sokmuştu. Siki kalkmayacaktı da ne olacaktı yani. Elindeki viski bardağını kafasına dikiverdi birden.

Naz, amını ona daha da çok göstererek ayaklarını yere indirdi ve elindeki boş bardağı alıp yeniden bara doğru yürüdü. Ayak parmaklarının ucuna basıyordu. Kalçaları, inanılmaz bir şekilde çalkalanıyordu. Dolu bardakla geri gelirken de, Juan gözlerini, attığı her adımda hafif hafif sallanan memelerinden ayıramaz olmuştu. Sonra yine, aynı biçimde oturdu yerine. Juan da, eline aldığı dolu bardaktan kocaman bir yudum daha aldı.

“Hiç aldattığın oluyor mu..?” diye sordu karıma sonra da.

“Anlamadım… Kimi aldattığım oluyor mu..?”

“Kocanı… Yani Semih’i demek istiyorum…”

“Pardon ama, neden merak ettin bunu..?”

“Hiç… Yani, merak ettim işte öyle…”

“Öyle mi..? Yoksa başka bir amacın mı var..?”

Juan biraz sıkışmış görünüyordu. Ne diyeceğini şaşırmış bir hali vardı. Aslında bu soruyu birden bire sormasının tek bir nedeni olduğunu, karım da biliyordu o da. Ama, sanki biraz cesareti kırılmış gibiydi. Ama bunun nedeni, kesinlikle biliyordum ki, Naz’ın benim karım olmasıydı. Suçluluk duygusuyla mücadele ediyor olmalıydı Juan. Yoksa karım hakkındaki gerçek düşüncesinin ne olduğu gayet açıktı. Bunun en büyük kanıtı da, şortunun önündeki koca çadırdı tabii.

“Bence böyle bir şey sorarken asıl amacın başkaydı…” diye onu sıkıştırmayı sürdürdü Naz.

“Nasıl yani..?”

“Ne kadardır cezaevindesin sen..?”

“Aralıksız üç yıldır…”

“Ve bu süre içinde hep tek başınaydın değil mi..? Yani eğer porno dergilerini saymazsak tabii…”

Sesi çıkmadı Juan’ın. Ama iyice heyacanlanmış olduğunu görebiliyordum. Elindeki viski bardağını yeniden ağzına götürüp, kocaman bir yudum daha aldı. Naz ise konuşmayı sürdürüyordu.

“Bunlar, kocamı aldatıp aldatmadığımı sormanın başka, daha gerçek bir nedeni olduğunu düşündürüyor bana… Ne dersin…?”

Hala susuyordu Juan. Karım onun gözlerinin içine baka baka, dizlerini hafifçe araladı. Tanrım, şimdi doğrudan onun güzelim amının içine bakıyor olmalıydı Bolivyalı.

“Kaldı ki, böyle düşünmeme neden olacak başka şeyler de oldu bugün…” diye sürdürdü Naz.

“Ne gibi yani..?”

“Beni gördüğün ilk andan beri, gözlerini üstümden ayırmadın… Tüm gün boyunca, her yerimi, gözlerinle didik didik ettin mesela…”

“Ama…”

“Ama ne..? Yapmadın mı..?”

“Belki ama…”

“Belki mi..? Her an bana bakıyordun… Hem de ne biçim bakıyordun… Saldırgan gözlerle… Kendimi, ırzıma geçilmiş gibi hissettim sürekli… Şimdi de aynen öyle bakıyorsun bana… Aklından tek bir şey geçtiği belli… Bunu yapıp yapamayacağını anlamak için de, tutup anlamlı sorular soruyorsun bana…”

Bardağın dibinde kalan viskiyi olduğu gibi kafasına dikti Juan. Sonra gözlerini, yeniden karımın üstünde dolaştırmaya başladı. Arkasına yaslanmıştı. Bacakları birbirinden aralık oturuyordu ve siki, neredeyse şortunu yırtmak üzereydi. Burun deliklerinin kabardığını görebiliyordum. Tepeden tırnağa sik kesilmiş gibiydi.

“Sesini çıkarmıyorsun… Bu itiraf demek… Ama aslında itiraf etmene bile gerek yok biliyor musun..? Söylediklerimin ne kadar doğru olduğunun kanıtı, gözlerimin önünde duruyor zaten… Hem de sıradan değil, bayağı büyük bir kanıt bu… Offf hem de çok büyük…”

Karımın bu sözlerle birlikte, sağ ayağını yavaşça Juan’a uzattığını gördüm. Büyülenmiş gibi onu, daha doğrusu onun yaklaşmakta olan çıplak ayağını seyrediyordu Bolivyalı. Gerçekten de, müthiş sik kaldırıcı bir manzaraydı bu. Göğsündeki kapkara kılların gizlediği kaslarının gerildiğini görebiliyordum. Sonunda Naz’ın ayağı biraz havalandı ve biçimli ayak parmakları, Juan’ın sikine değmeye başladı. Çok hafif bir temastı bu. Ama yine de, Bolivyalı’nın tüm vücudunun titremesine neden olmuştu.

“Niye açık açık söylemiyorsun..?” diye sordu karım, “Hadi söyle…”

Ayağı şimdi, hafif hareketlerle Juan’ın siki üstünde dolaşmaya başlamıştı bile. Bacaklarını da, iyice aralamıştı şimdi. Artık olduğu gibi meydandaydı amı.

“Hadi söyle beni sikmek istediğini…” diye sürdürdü Naz, “Beni sikmek istiyorsun değil mi..? Ohhhh söyle hadi…”

Juan’ın vücudunun sarsıldığını gördüm. Şortunun önü, bir anda sırılsıklam kesildi. Tanrım belini getirmişti. Bu kadar tahrik olmaya dayanamamış ve belini getirmişti. Bu beklenmedik gelişme, karımın da aklını başından almıştı bu arada.

“Ohhhh belin geldi…” diye inledi, “Yalnızca ayağımla dokunduğumda bile, belini getirdin… Ama anlamıyorum bir türlü… Eline beni sikmek için böyle bir fırsat geçmişken ne bekliyorsun..? Ohhhh ne bekliyorsun..?”

Birden doğrulduğunu gördüm Juan’ın. Karıma sokuldu. Sol eli, bir şimşek hızıyla bacaklarının arasına girdi de parmakları bir anda hedefine ulaşıverdi. Naz’ın amını avuçlamıştı. Daha da sokuldu ve bir anda öpüşmeye başladılar. İp kopmuştu.

Kollarını Juan’ın boynuna dolamıştı karım. Birbirlerinin ağızlarını yemek istermiş gibi, hırsla öpüşüyor, emişiyorlardı. Dillerinin birbiriyle boğuşurken çıkardığı şakırtılı sesleri, ben bile duyabiliyordum. Bir eliyle de, Naz’ın güzelim memelerini mıncıklamaya başlamıştı Juan. Tümüyle kendini bırakmıştı karım. Sonra ellerinden birini onun boynundan çekip, sikine götürdü. Beyaz şortun altındaki sik, hala kocamandı.

“Offf ne kadar büyük sikin…” diye inledi, ağzını Juan’ınkinden kurtararak.

Sesi zevkten boğuklaşmıştı. Sonra öbür elini de getirip, aceleci parmaklarıyla Türk’ün şortunun önünü açmaya koyuldu. Bunu başardığında da, sağ elini içeri sokup, o kocaman siki dışarı çekti. Gözleri büyümüştü. Doğrusu ben de, ondan farklı bir durumda değildim. Gerçi Juan’ın sikini daha önce de görmüştüm ama o zaman inikti. Şimdi karımın elindeki ise inanılmaz büyüklükte, kelimenin tam anlamıyla bir erkeklik abidesiydi. En az yirmibeş santim olmalıydı. İnanılmayacak kadar da kalındı. Vücudunun başka yerlerinden daha koyu renkte, neredeyse kapkara ve alabildiğine kıllıydı. Morarmış başı, dev bir mantara benziyordu. Naz’ın onu en dibinden kavrayan beyaz eli, bir çocuğunki gibi, küçücük kalmıştı.

Sonra müthiş bir şey oldu ve Juan’ın sikinden, uzun, beyaz bir bel sütunu fışkırıverdi havaya ve küçük bir kavis çizip karımı, tam yüzünün ortasından vurdu. Zavallı Bolivyalı o kadar abazandı ki, kendini tutamamıştı. Ama elindeki sikin birden fışkırmaya başlaması ve yüzüne gelen beller, Naz’ın da, kontrolünü tümüyle yitirmesine neden olmuştu bu. İnlemeye başlamıştı. Tüm vücudu sarsılıyordu. Tanrım, o da belini getiriyordu.

Ama kendini daha çabuk toplayan yine de karım oldu. Bir süre elindeki siki hayran hayran seyretti, sonra da, ağzını açıp Juan’ın kucağına eğildi. Dudakları, bir anda, sertliğinden en küçük bir şey bile kaybetmemiş olan o kocaman sikin başına yapışıverdi. Sonra onu ağzından çıkarıp, başını yalamaya, her yerine bulaşmış olan erkeklik sıvılarını temizlemeye koyuldu.

Juan’ın yüzünün zevkle çarpılmış olduğunu görebiliyordum. Sağ elini getirip, parmaklarını karımın saçları arasına geçirmişti. Kalçaları küçük hareketlerle kanepeden kalkıyor, sikini aklını başından alan o güzelim ağza sokmaya çalışıyordu. Birden, naraya benzeyeh bir ses çıktı ağzından. Yine fışkırtıyordu. Tohumları bu sefer Naz’ın ağzına doluyordu. Gözlerimi, karımın gırtlağından alamıyordum. Hızla oynuyordu. Tüm gücüyle, ağzına dolan belleri yutmaya çalışıyor ve bir taraftan da, sarsıla sarsıla belini getirmekteydi o da. Sonunda, biraz sakinleştiler.

Ama fazla uzun sürmedi bu durum. Önce karım doğrulup, başını Juan’ın kucağından çekti. Bütün yüzü, ve ağzının çevresi, bel içinde, pırıl pırıl parlıyordu. Manzara öylesine tahrik ediciydi ki, sikim çatlayacak hale gelmişti. Sonra Juan hareketlendi. Naz’ı omuzlarından itip, arkasına yaslanmasını sağladı önce. Peşinden de, kendi eğilip, başını onun kasıklarına gömüverdi. Önce seyrederken içine düştüğü, sonra avuçlayıp mıncıkladığı o güzelim am, şimdi ağzının altındaydı. Yalamaya başladı. Şapırtılı sesler çıkarıyor, karımın amını sanki yiyordu.

Rahatlamak için şortumu indirip, sikimi dışarı çıkardım. Biraz okşayacak olsam belimin geleceğinin farkındaydım. Seyrettiklerim, beni inanılmaz oranda tahrik etmişti. Naz’ın beli bükülmüştü. Zevkle inlediğini duyuyordum. Juan, gerçekten amını yiyordu sanki. Ayaklarını onun sırtına dayamış, kendini tümüyle amının içinde dolaşan dile bırakmıştı karım. Birden sarsıla sarsıla belini getirmeye başladı. Sonra da bir daha ve bir daha.

Durup doğruldu Juan. Sonra ayağa kalkıp, tek harekette şortunu indirdi. Şimdi tüm haşmetiyle meydana çıkmışı siki. Tanrım, sanki bir doğa harikasıydı karımın karşısındaki. Az öncekinden çok daha büyük görünüyordu. Taşakları da kocamandı Bolivyalı’nın. Kapkara ve kıllı birer torsba gibi sallanıyorlardı bacaklarının arasında. Naz, büyülenmiş gibi seyrediyordu onu.

“Sik beni…” diye fısıldadı sonra da, “Ohhhh hadi sik beni… Sok sikini bana hadi… Ohhhh sok n’olur…”

Bacaklarını alabildiğine açmış, dizlerini büküp omuzlarına doğru çekmiş, ayak parmakları aşağı bükük, öylece bekliyordu Bolivyalı’nın sikini. Juan’ın yüzüne baktığımda, sikim daha da kalktı sanki. Şehvetle çarpılmıştı. Gözleri parlıyordu. Ağzı aralıktı ve burun kanatları sürekli oynuyordu. Kanapenin üstüne dizlerini basıp, karımın bacaklarının arasına girdiğini gördüm. Bir eliyle sikini dibinden tutup aşağı eğdi ve biraz daha sokuldu. Şimdi o inanılmaz büyüklükteki sikin kocaman bir mantara benzeyen başı, Naz’ın amının iyice açılmış dudaklarına değmeye başlamıştı.

“Sok…” diye inledi karım, “Ohhhh sok… Sik beni… Sik beni hadi…”

Juan’ın kalçaları hafifçe ileri gittiler ve sikinin başı, karımın amına yavaşça kaydı. Aynı anda Naz’ın tüm vücudu tekrar sarsılmaya başladı. Yine belini getiriyordu. İnanılır gibi değildi.

“Sik beni…” diye bağırdı birden, “Ohhhhhh sik beni…”

Juan’ın tüm kontrolü kaybetmek üzere olduğunu farkediyordum. Aniden ve tek bir harekette kökleyiverdi ve o inanılmaz büyüklükteki, kocaman sik, olduğu gibi, taşaklarına kadar girdi karımın amına. Aynı anda da, homurdanmaya başlamıştı. Kıçının kıllı yanakları açılıp kapanıyordu. Yine tutamamıştı kendini. Bir kez daha getiriyordu belini. Ama bu sefer tohumlarını, Naz’ın amının en dibine fışkırtıyordu ve bu da onun bir kere daha çıldırmasına ve belinin yeniden gelmesine neden olmuştu yalnızca. Bir süre öylece kaldılar.

Gözlerimin önündeki bu hareketsiz manzara bile, inanılmayacak kadar çok tahrik olmama neden oluyordu. O kocaman, kapkara, kıllı Bolivyalı sikinin tamamı, karımın içinde kaybolmuştu. Yüzündeki ifadeden, bunun ona inanılmaz büyüklükte zevk verdiğini anlayabiliyordum. Juan’ın yüzü de, kendini ne kadar büyük bir zevk girdabına kaptırmış olduğunu belli ediyordu. Üç yıldan beri yalnızca elini siktikten sonra, şimdi sımsıkı ve ateş gibi yanan bir ama girmişti siki. Birden karımı sikmeye başladı.

Kalçaları, hızlı hareketlerle ileri geri gidiyor, o kocaman siki Naz’ın amına girip çıkıyordu şimdi. Tanrım, en küçük bir inme belirtisi bile yoktu herifin sikinde. Sokuyor, çıkarıyor, sokuyor, çıkarıyordu. Naz, yine inlemeye başlamıştı.

“Sik beni…” diye bağırdı tekrar, “Sik beni hadi… Ohhhhh çok güzel sikin… Ohhhhh çok güzel… Sik hadi… Ohhhhhh sik… Sik… Ohhhh tanrım, ne kadar güzel sikiyorsun beni… Ohhhhhh… Ahhhhhh… Immmmnnnnhhhh… Sik… Ohhhhhh sik beni… Ohhhh hadi…”

Çığlık çığlığaydı. Tüm vücudu kıvranıp bükülüyor, Juan sikini her sokuşunda kasıkları kanapeden havalanıp yükseliyor, içine daha çok sik alabilmek için sanki çırpınıyordu. Müthiş bir sikiş seyrediyordum. Sikenin, üç yıldan beri am yüzü görmemiş cezaevi arkadaşım, sikilenin de karım olması ise bana inanılmaz büyük bir zevk veriyordu. Ama asıl büyük zevki onların almakta olduğu açıktı. İkisi de kendinden geçmiş gibiydi. Juan, şimdi her geri çekilişinde o kocaman sikinin neredeyse tamamını, en ucuna kadar karımın amından çekip çıkarmaya, her ileri gelişinde ise tamamını, dibine kadar sokmaya başlamıştı. Sonra birden durdu ve peşinden de, büyük bir şaplatmayla olduğu gibi geçirip, yine belini getirmeye başladı. Bolivyalı’nın fışkıran bellerini amının en dibinde bir kez daha hissetmek ise karımı delirtti tabi. O da çırpına çırpına, bir kez daha belini getiriyordu.

Yine bir süre durup soluklandılar. Sonra Naz, bir eliyle Juan’ı göğsünden itip, onu kendinden uzaklaştırdı. Bolivyalı’nın o kocaman siki, şimdi amından tümüyle çıkmıştı ve inanılmaz bir biçimde hala dimdik, hala inanılmayacak kadar büyük ve sertti. Karım onu biraz daha iterek kanepeye oturttu. Sonra da kendi kalkıp, ata biner gibi kucağına çıktı Juan’ın. Yüzü ona, arkası bana dönüktü. Bolivyalı’nın siki, kalçalarının arasından geçerek yukarıya uzanmış, neredeyse beline kadar gelmişti. Akıl almaz bir manzaraydı bu. Naz, ayaklarını onun bacaklarının iki yanında kanepeye basıp kalçalarını havaya kaldırdı ve amının alabildiğine açık oturan dudaklarını, bir eliyle dibinden kavradığı o kocaman sikin başına dayadı. Bir an öylece durdular. Sonra karımın kalçalarını aşağı bıraktı ve Bolivyalı’nın kapkara siki, içine gömülmeye başladı.

Kelimenin tam anlamıyla büyülenmiş gibiydim. O devasa sik, yağ gibi kayıp karımın amına giriyor, karnının derinliklerinde kayboluyordu. Sonunda, yalnızca kocaman torba gibi taşakları kaldı dışarda. Sonra Naz’ın kalçalarının yeniden hareketlendiğini gördüm. İki eliyle Juan’ın omuzlarını sıkı sıkı kavramış, içindeki kocaman sikin üstüne oturup kalkmaya başlamıştı. Ama hareketleri bununla da kalmıyordu. O yusyuvarlak, inanılmaz baştançıkarıcı kalçaları, aynı anda öne arkaya, sağa sola da çalkalanıyordu. Tanrım, sanki dansediyordu Bolivyalı sikinin üstünde. Gözlerimi bu müthiş manzaradan alamıyordum. Bir süre sonra, Juan’ın iri, esmer ve kıllı elleri de girdi devreye. İki eliyle, karımın kalçalarını avuçlamış ve birbirinden ayırmıştı. Gözlerim, şimdi de, onun tüm davet ediciliğiyle ortaya çıkan göt deliğine kilitlenmişti. Hem kendi am sularıyla, hem de Juan’ın belleriyle vıcık vıcık ıslanmıştı götü. İnanılmaz tahrik edici görünüyordu. Sonra Bolivyalı’nın kıllı parmaklarından biri devreye girdi. Götüne dokunan parmağı hissetmek ise Naz’ı iyice çıldırttı tabii. O küçük deliğin ne kadar duyarlı olduğunu çok iyi biliyordum. Götünden sikilmeye bayılıyordu karım. Juan’ın parmağı, şimdi tüm vücudunun titremesine neden olmuştu. “Ohhhhh…” diye inlediğini duydum, “Sok parmağını n’olur… Ohhhh sok parmağını götüme hadi… Ohhhhh…”

Bolivyalı’nın bu isteği ikiletmeye, elbette ki niyeti yoktu. Bir anda sokuverdi parmağını Naz’ın götüne. Bu da, onun sarsıla sarsıla belini getirmesine neden oldu yalnızca. Şimdi Juan’un kucağına oturup kalmıştı. Ama kısa sürdü bu hareketsizlik. Bir süre sonra kalçaları yeniden hareketlendiler. Artık tekrar içindeki o kocaman sikin üstüne oturup kalkmaya, o akıl almaz büyüklükteki erkeklik abidesini amına alıp çıkarmaya başlamıştı. Üstelik şimdi, götüne girip çıkmakta olan kocaman bir parmak da vardı işin içinde.

“Ahhhh çok güzel…” dedi birden, “Çok güzel… Ohhhhh doyamıyorum sikine biliyor musun..? Ohhhh doyamıyorum… Parmağın da çok güzel… Ohhhhh iki deliğimi birden sikiyorsun… Ohhhhh… Ahhhhh… Söyle bana, hoşuna gidiyor mu senin de..? Ohhhhh… Götümü de sikmek istiyorsun değil mi..? O kocaman sikini götüme de sokmak istiyorsun değil mi..? Ohhhhh istiyorsun… Ohhhhh çok güzel… Immmnnnnhhh…”

Sonra birden durup, Bolivyalı’nın sikinin üstünden kalkıverdi. Peşinden de, arkasını ona, yüzünü bana dönüp, yeniden oturdu o kocaman sikin üstüne. Şimdi ayaklarını Juan’ın bacaklarının dış taraflarında, kanapenin tam kenarına basmıştı. Gözlerimin önündeki manzara, gerçekten de müthişti doğrusu. O kocaman sikin tamamı, karımın, dudakları yırtılma derecesinde gerilmiş amına gömülmüştü. Ama seyrettiklerim, Naz tekrar Juan’ın kucağına oturup kalkmaya başladığında daha da müthişleşti. Bu inanılmaz büyüklükteki sikin o küçücük ama girip çıkmasını seyretmek, aklımı başımdan almıştı sanki. Gözlerimi oradan koparabildiğimde ise karımın zevkten ne kadar uçmuş olduğunu açıkça belli eden yüzünü seyrediyordum. Gözleri kısıktı. Alt dudağını dişlerinin arasına sıkıştırmıştı.

Juan bu sefer bayağı dayanmıştı doğrusu. Peşpeşe, bir kaç kez belini getirmek, belli ki, o kocaman taşaklarını biraz boşaltmıştı. İki taraftan birer pençe gibi uzattığı kıllı elleriyle karımın memelerine yapışmış, rüyalarında bile görmediği bir sikişin zevkini çıkarıyordu. Ama asıl zevk alan, yine de Naz’dı tabii. Kendinden geçmiş gibiydi karım.

Sonra birden durduğunu gördüm. Kalçaları yine yükseldi ve Juan’ın siki amından çıkıverdi. Bir eliyle onun dizine tutunup, öbür elini bacaklarının arasından uzatarak o kocaman siki dibinden tuttuğunu gördüğümde, ne yapmak istediğini anlayarak, büsbütün heyecanlandım. Tanrım, götüne istiyordu şimdi de. O akıl almaz büyüklükteki Bolivyalı sikini, şimdi de götüne istiyordu. Doğruyu söylemek gerekirse, düşüncesi bile korkutucuydu bunun. Bu kadar büyük, bu kadar kalın ve uzun bir sikin, o küçücük deliğe girmesi imkansız gibi geliyordu bana. Ama Naz kararlıydı. Onun, neredeyse bir yumruk büyüklüğündeki başını götüne dayadı özenle.

“Ahhhh çok büyük…” diye inledi sonra da, “Çok büyük… Ahhhhh deli ediyor beni… İstiyorum… Götümün içine istiyorum onu… Ohhhhh çok istiyorum hem de…”

Bunu Juan’ın da istediği çok açıktı. Oturduğu yerden sikini yukarı bastırmaya çalışıyor, o kocaman allameyi karımın götüne sokabilmek için uğraşıyordu.

“Dur n’olursun…” diye yalvardı Naz, “Sen bir şey yapma… Ohhhhh çok büyük sikin… Sokmaya kalkarsan, beni yırtarsın sonra… Bırak ben alayım onu içime… Ohhhh bırak ben alayım… Bak nasıl açılıyor götüm… Ohhhh sikini içine alabilmek için açılıyor… Ohhhhhh… Tanrım çok güzel… Ahhhhhh… Immmnnnnhhhh…”

Kalçaları, yine bir dansözünki gibi hareket etmeye, öne arkaya, sağa sola oynamaya başlamıştı. Büyülenmiş gibi, Juan’ın sikinin başının yavaş yavaş kaybolmakta olduğunu görüyordum. Tanrım, inanılır gibi değildi. Sonra müthiş bir şey oldu ve bir nara atlattı Bolivyalı. Vücudu sarsılıyordu. Yine tutamamıştı kendini. Bu sefer tohumlarını, karımın, sikini alabilmek için alabildiğine açılmış küçük götünün içine fışkırtıyordu üstelik. Bunu hissetmek, Naz’ı da çıldırtmıştı tabi. Onun da tüm vücudu sarsılmaya başlamıştı. Ağzından küçük çığlıklar kaçıyordu. Bacakları onu taşımaz hale gelmiş olmalıydı. Bir anda kendini Juan’ın kucağına bıraktığını gördüm. Bolivyalı’nın o akıl almaz büyüklükteki siki, yağ gibi kayarak götüne giriverdi bir anda. İçine fışkıran bellerle vıcık vıcık bir hale gelmiş olmalıydı karımın götü. Kalçalarının Juan’ın bacaklarına değmeye başladığını hissettiğinde de, bir daha geldi beli. Vücudunun üst kısmını Juan’ın göğsüne yaslayıp, kendini iyice bıraktı.

Bir süre öylece kaldılar. Naz’ın tüm gücü bitmiş gibi görünüyordu. Ama Juan’ın hareketsiz kalmaya niyeti yoktu. İki elini uzatıp, karımı diz altlarından kavradı ve bacaklarını yukarı kaldırdı. Manzara müthişti. O kocaman sik, dibine kadar girmişti götüne. Onun biraz üstünde de, alabildiğine açık amı vardı. Perişan bir halde görünüyordu o küçücük am. Kızarmıştı. İçinden, peltelenmeye başlayan beller sızıyordu. Sonra Juan sikmeye başladı. Kalçalarının çabuk hareketleriyle, sikini, karımın götüne sokuyor, çıkarıyor, sokuyordu.

“Ohhhh sik götümü…” diye inledi Naz, “Sik beni… Ohhhhhh götümü sik… Ahhhhhh çok güzel… Ohhhhhh… Imnnnhhh… Ahhhhh… Sik götümü… Ohhhh sik…”

Gerçekten de sikiyordu şimdi Juan. O küçücük göt deliği, sikini sımsıkı sarıp, aklını başından almış, onu zevk bulutlarının üstüne çıkarmış olmalıydı. Yine her geri çekişinde, en ucuna kadar çıkarmaya, her geçirişinde de, dibine kadar sokmaya başlamıştı. Ama Naz, tüm vücudu sarsılarak bir kez daha belini getirmeye başladığında, durmak zorunda kaldı. Karımın küçücük götü, sikini bir mengene gibi sıkıştırmış olmalıydı. Öyle ki, sokup çıkaramıyordu bile. Ama bir süre sonra yine sikmeye başladı onu. Tanrım, o kocaman sik girip çıktıkça, karımın amı da bir ağız gibi açılıp kapanıyor, ortaya, seyrine doyum olmayacak bir manzara koyuyordu. O kadar çok tahrik olmuştum ki, artık her an belimin gelebileceğinin farkındaydım. Ama tüm gücümle kendimi tutmaya çalışıyordum. Sanki belim gelirse, her şey bitecekmiş gibi geliyordu bana.

Karım, artık yalnızca inliyordu. Zevkten uçmuş bir halde olduğunu görebiliyordum. Birden bir daha getirdi belini. Hemen peşinden de bir daha ve bir daha. Ama Juan artık durmuyordu. Ne kadar sıkıştırılmış olursa olsun, o kocaman sikini Naz’ın götüne sokup çıkarmayı sürdürüyordu. Hareketleri giderek hızlanıyordu da üstelik. Bir taraftan da, ağzından hırıltılı sesler çıkarıyordu. Karımın inlemeleriyle birlikte, yalnızca bu sesleri dinlemek bile müthiş tahrik ediciydi doğrusu.

Sonunda, tüm öteki hırıltıları bastıran bir nara çıktı Juan’ın ağzından. Yine tüm vücudu sarsılmaya başlamıştı. Belini getirdiğini, tohumlarını, karımın götünün derinliklerine fışkırttığını görebiliyordum. Ama bu sefer, öyle köküne kadar geçirip durmamıştı. Hala sokup çıkarıyordu ve o kocaman siki tıpkı bir pompa etkisi yaparak, kıvamlı bellerin, höpürtülü sesler çıkararak Naz’ın götünden taşmasına ve taşaklarının üstüne akmasına neden oluyordu.

Karım ise çıldırmış gibiydi gerçekten de. Çırpınıyor, çığlıklar atıyor, sarsılıyordu. Artık kendimi tutmama olanak kalmamıştı. Elimi sikime dokundurmamıştım bile. Ama belim gelmeye, tohumlarım, mutfak masasının üstüne fışkırmaya başladı. Gözlerim kararıyordu. Ben mutfakta, onlar içerde kanapenin üstünde, üçümüz de yığılıp kaldık.

İçimizden ilk ayaklanan karım oldu. Yorgun yorgun kalktı Juan’ın kucağından. Götünden çıkan sik hala inmemiş, hala kocamandı. Üstelik şimdi, üstüne bulaşan bellerle pırıl pırıl parlıyordu da. Büyük bir şaşkınlıkla seyrediyordum, gözlerimin önündeki manzarayı. Juan’a kalsa, karımı sikmeye devam edecek gibi görünüyordu. Ama Naz buna fırsat vermedi.

“Ben yukarı, kocamın yanına gidiyorum şimdi…” dedi ona, “Nasıl olsa üç gün bizimlesin…”

Sonra eğilip, onun hala dimdik duran sikini okşadı hafifçe. Peşinden de arkasını dönüp, salondan çıktı. Ben de hızla merdivenlere yöneldim. Yatak odasına birlikte girdik. Onun son derece heyecanlı olduğunu görebiliyordum. Kapıyı kapar kapamaz boynuma sarılıp, tüm vücudunu benimkine yasladı. Müthiş bir sikiş kokusu yayıyordu. Am ve bel kokusu. Yüzü ve ağzının çevresi, hala bel içindeydi.

“Ohhhh gördün değil mi sevgilim..?” diye sordu fısıldayarak, “Gördün değil mi nasıl sikti beni..? Gördün değil mi ne kadar büyük siki… Ohhhh manyak bir şeydi sevgilim…”

Sonra hiç beklemediğim bir şey yaptı ve bel içindeki dudaklaını, dudaklarıma yapıştırdı. Dili bir anda ağzımın içine kaydı. Burnuma dolan kesif bel kokusu ve dilimin üstünde hissetiğim hafif tuzlu tad, başımın dönmeye başlamasına neden oldu. Sikim bir anda kazık gibi kesildi yine. Bunu hissetmek, karımı da çılgına çevirdi birden. Kendini kollarımdan kurtararak, sırtüstü yatağa attı. Bacaklarını alabildiğine açmış, dizlerini büküp omuzlarına doğru çekmişti. Yeni sikilmiş amıyla götünün görüntüsü müthişti. Her zamankinin aksine, iki deliği de alabildiğine açık, alabildiğine bollaşmış görünüyordu. İçleri bel doluydu. Kendimde değilmişcesine ona doğru yürüdüm ve yere diz çökerek, gözlerimin önündeki manzarayı, daha yakından seyretmeye başladım. Sikim zonkluyordu.

Birden, daha da beklenmedik bir şey yaptı karım ve iki elini bacaklarının arasından uzatarak beni saçlarımdan yakaladı. Başımı kasıklarına doğru çekmeye başladığını hissettim. Tanrım yüzümü vıcık vıcık bel içindeki kasıklarına çekiyordu. Nedendir bilmem ama, direnmek gelmiyordu içimden. Sonra ağzımı alabildiğine açtım ve hırsla yapıştım amının dudaklarına. Az önce öpüşürken ağzıma gelen bel tadı şimdi çok daha kesif bir biçimdeydi. Burnuma gelen birbirine karışmış bel ve am kokuları ise kelimelerle anlatılamayacak kadar tahrik ediyordu beni. Dilimi, Juan’ın alabildiğine bollaştırdığı amının içine sokuverdim.

“Ohhhhhh yala beni sevgilim n’olursun…” diye inledi Naz, “Hadi yala beni… Yeni sikilmiş amımı yala… Ohhhhhh… O koskocaman Bolivyalı sikinin girdiği amımı yala sevgilim… Ohhhhh içime doldurduğu bellerini yala n’olursun… Ohhhhh deli oluyorum… Immmnnnhhh… Ohhhhhh… Yala hadi sevgilim…”

Tüm vücudu, büyük bir kendinden geçmişlik içinde dalga dalga kıvranıp bükülüyordu. Benim için de ip, kelimenin tam anlamıyla kopmuştu. Karımın yeni sikilmiş amını, inanılmaz bir hırsla yalıyor, emiyor, dilimi içine sokuyor, içinden sızan, taşan belleri yutuyordum. Kafamın içinde müthiş bir uğultu vardı. Tüm ömrüm boyunca ilk kez böyle bir şey yapıyordum ve bu beni inanılmayacak kadar tahrik ediyordu. Sonra aynı şeyleri götüne de yapmaya başladım. Aslında tüm hareketlerimi hiç düşünmeden, yalnızca içimden geldiği gibi yaptığımın da bilincindeydim. Bunu farketmek ise sanki mümkünmüş gibi daha da çok tahrik olmama neden oluyordu.

Bu arada karım da çıldırma sınırına gelmiş gibiydi. Tüm adelelerinin kasılıp gevşediğini görebiliyordum. Kalçaları yataktan havalanıp, amını ya da götünü ağzıma büyük bir hırsla bastırıyordu. Yine sürekli geliyordu beli. Amı, durmadan akan bir çeşmeye dönmüştü. Am suları karnının derinliklerinden kopup ağzıma kadar gelirken, Juan’ı bellerini de birlikte getiriyordu tabii. Bu beni çıldırtıyor, daha iştahlı yalamama, daha hırslı emmeme neden oluyor, o zaman da, bir daha ve bir daha belini getiriyordu Naz.

Sonunda, titreye titreye duruldu. Dizlerimin üstünde doğrulup ona sokuldum. Bacakları hala alabildiğine açık, dizleri neredeyse omuzuna yapışıktı. Patlama noktasına gelmiş olan sikimi amına dayadığım anda, hepsi içinde kayboluverdi.

“Tanrım… ” dedim, “Ne kadar bollaştırmış seni…”

Bu sözler, karımın üstünde tam bir tetik işlevi yaptı. Bir kez daha ve alabildiğine şiddetle belini getirdi. Sonra yine duruldu. İnanılmayacak kadar gevşemişti, o her zaman sımsıkı olan küçücük amı. Sikimi çıkarıp götüne soktum bir anda. Tabii o küçük göt deliği de, her zaman alıştığım sıkılığından çok uzaktı. Ama yine amından daha sıkıydı. İki elimle bacaklarını diz altlarından tutup, daha da bastırdım. Sonra da sikmeye başladım. Juan’ı belleriyle bollaşıp vıcık vıcık hale gelmiş götü, hafifçe bollaşmış bir am gibiydi.

“Sik beni sevgilim…” diye inledi Naz, “Ohhh götümü sik sevgilim… Ohhhh yeni sikilmiş götümü sik… Tohumlarını doldur içime… Bellerin içimde Bolivyalı belleriyle karışsın sevgilim… Ohhhhh… Ohhhhh… Çok güzel sevgilim… Ohhhh çok güzel…”

Artık hırsla sikiyordum onu. Karımı, az önce kocaman bir Bolivyalı sikinin girip çıktığı götünden sikiyordum. Hala içini dolduran beller, sikime bulaşıyor ve bunu hissetmek, beni zevkten uçma noktasına getiriyordu. Biraz önce aşağıdaki kanapenin üstünde, Juan’ın o kocaman sikiyle götünden sikilirkenki hali gözlerimin önünden gitmiyordu. Birden içimde bir top patlamış gibi oldu. Tohumlarım fışkırmaya, Naz’ı götünün içinde Juan’ınkilerle karışmaya başladı. İşte bu müthişti. Tanrım hem de çok müthişti. Kendimden geçmeden önce, aklımda olan son şey de buydu.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

gezide

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Asian

gezide
Selam hikaye okurları. İşim gereği ankaraya gittiğim zamanlar yakınlarımın evinde kalırdım bu yaz için bu sefer mecburen bir misafirhane de yer ayırttım ve kalmaya başladım misafirhane de kaldığım odada tv olmadığı için tv lobi de ortak seyrediliyordu. İlk zamanlar sıkıcı geçmeye başlamıştı. kalacağım 5 günün bana sıkıntı getireceğini düşünüyordum. taa ki tv seyrederken bana bakan bir çift ela gözü fark edene kadar. kaldığımın 2. günü bu gözleri daha da yakından görmek için lobide onun tam karşısına oturdum bir iki bakışmadan sonra tam sigara yakarken ondan önce davranarak muhabbete girdim. oda (s. ) benim gibi ankaraya iş için gelmişti 40 yaşlarında kumral, ela gözlü, beyaz tenli, 1 65 boylarında hoş bir hatundu ilk tanıştığımız gece saat 2ye kadar konuştuk. söz hep siyaset, sinema, müzikten açılmıştı. bir türlü ona olan hayranlığıma sıra gelmemişti. 3. günün sabahından akşama kadar aşırı derece de yoğun geçtiği için s. aklıma dahi gelmedi. taa ki akşam misafirhanede gülümseyen güzel bir yüzün bana günün nasıl geçti sorusunu sorana kadar. yemeği beraber dışarıda yedik ve kızılayda bir kahve içtik daha sonra olgun bayanlar ekleyin msn akrebinerkegi hotmail com soğuk ankara gecesinde gezdik. Üşüdüğü belirtti bende iyice sokuldum ona doğru, aletim beline değdikçe bana daha da sıkı sarılıyordu. vakit geç olmuştu, misafirhaneye doğru yola koyulduk. giderken içecek bir şeyler alalım içeriz dedi. yasak değil mi dediğimde ne olacak çantama atarız dedi. kırmızı şarap, yanına çikolata bir de ödünç tirbuşon alarak misafirhaneye geldik. onun odası iki kişilik benim odam ise tek kişilikti oda arkadaşını uyuttuktan sonra yanıma gelecekti saat 3 e kadar kitap okudum artık uyuduğunu düşündüğüm anda kapımı ince beyaz geceliği içinde birisi açtı. bu haliyle bir meleği andırıyordu. Hiçbir şey sormadan dudaklarıma yapıştı. benim ağzımdan sadece şarap lafı çıkmıştı. bırak şarabı dedi ve ateşli bir şekilde öpmeye başladı bende kendimi onun kollarına bırakmıştım. yere havlu sererek üzerine yığıldık. her tarafımı ısırıyordu büyük bir cinsel açlık çektiği belliydi. bir taraftan meme uçlarımı öpüyor bir taraftan somuruyordu. göbeğimden sonra sıra aletime geldiğinde ben yavaş yavaş uçmaya hazırlanıyordum. Önce testislerimden başlar mısın? dedim kabul etti. testislerimi ilk defa birisi bu kadar şehvetle emiyordu. dayanamıyordum artık onun içinde olmak istiyordum tam onu yatağa atacakken acele etme dedi. tamam der gibi ona baktım benden 13 yaş büyüktü ne de olmasa benden daha iyi bilirdi bu işi. testislerimden yeteri kadar yaladığını düşündü ki aletime geçti bir taraftan aletimi yalıyor bir taraftan kadınlık organını dizlerime sürtüyordu. dil darbeleri daha sıklaştıkça bende tükenmek üzereydim. tam geliyorum dediği sırada bende kendimi koy verdim. yüzünün tamamı menimle dolmuştu. hemen duşa girdik. o benim bedenimi bende onu gedenini yıkadım. Duştan çıkarken hafifçe eğilerek göbeğinden öptüm. bir çocuk sevecenliğinde elimden kurtularak yatağa kaçtı. yatakta onu yakaladım ve her yerinden öpmeye başladım kulak memelerinden başladım göğüs uçları sivri ve fındık büyüklüğünde olmaya başlamıştı. göğüs uçlarını emerek göbeğine kadar indim çıkardığı sesler giderek daha da yükseliyordu. bal kutusuna geldiğimde boşaldığını anladım ama vazgeçmedim dil darbelerimi daha da hızlandırdım kendinden geçmişti arka arkaya 5-6 defa boşaldı. olgun bayanlar ekleyin msn akrebinerkegi hotmail com kendine geldiğinde aletimi göğüslerinin arasına aldırarak emmesini istedim büyük bir iştahla emmeye başladı zaten kazık gibi olan aletim ağzına sığmıyordu. aletimi ağzından alarak kadınlık organına getirdi. bu seferde ben razı olmadım. daha zamanı değildi. ben tekrar göğüs arasına almasını istedim göğüs arasından hemen sonra girdiğim ağzını bir vajina gibi yapmıştı. 10-15 dakikalık gidip gelmeden sonra büyük bir gürültü ile ağzına boşaldım. duşta temizlendikten sonra bu sefer 69 pozisyonunu aldık. tam sırası diyerek hemen üstüne çıktım. gidip gelmeye başladım yorulduğumu hissedebiliyordum. dinlenme sırası bendeydi. hemen hızlı bir şekilde alta geçerek üstte onun çalışmasını sağladım o üzerimde gidip gelirken genç bir kızınki kadar diri olan göğüslerini sıkıyor, dil darbeleri atıyor, bazen de emiyordum. Benden bu kadar diyerek tekrar benim altıma geçti bu sefer dinlenmiştim, gidip gelmelerimi daha da sıklaştırarak 10-15 dakika sonra üstüne yığıldım. hiç halim kalmamıştı. yarım saatte yakın yatakta bu şekilde yattık. sonra kalkıp tekrar duşa girdik onun poposunu yıkarken arkadan girer misin dedi. tamam diyebildim. tamamen temizledikten sonra önce popo çevresini emmeye parmaklarımla da deliğini uyarmaya başladım ellerini küvetin baş kısmına yaslamış poposunu küvetin dışına çıkarmıştı. tam kıvamına geldiğimde onu daha da sabırsızlandırarak içerden krem almaya gittim el kremim ilk defa işe yaramıştı. geldiğimde poposunu sallıyor hadi ne olur olgun bayanlar ekleyin msn akrebinerkegi hotmail com içine gir diye yalvarıyordu. artık dayanacak gücü kalmamıştı ilk girişte zorlandım ama daha sonraları aletim ortama alışmıştı. s. Nin bağırtıları yankılanıyordu bir taraftan ağzını kapatıyor bir taraftan da bağırmamak için dudaklarımı ısırıyordum. tam boşalmaya yakınken geliyorum dedim içeme boşal dedi. İlk defa birisinin poposunun içine boşalıyordum. bende takat kalmamıştı. İçeri geçerek aldığımız şampanyanın tadını çıkardık. ben tam yatmaya hazırlanırken üzerime atlayarak tekrar öpmeye başladı yetmedi mi? dediğimde başını salladı. bu sefer onu köpek pozisyonuna getirerek bir elimle göğüslerini sıkıyor bir elimle arka deliğini uyarıyor dişlerimle sırtını kemiriyordum. poposundan sonra dil darbelerimi vajinasına getirdiğimde artık kendinden geçmiş bir haldeydi artık onun bağırmalarına bende eşlik ediyordum bu şekilde bir süre sonra yatağın üstüne yığıldık uyandığımda söz verdiğim yere gidememiştim çünkü saat çoktan öğleye yaklaşıyordu. ankara ziyaretimi bu nedenle 5 gün daha uzatmak zorunda kalmıştım. ama bu maceradan unutamayacağım tek şey her sabah yan odada kalanların kahvaltıda bana gülümseyerek bakmaları olmuştu. Ben serdar 26 yaşındayım. Ciddi güvenilir olgun bayanlar ciftler ciddi iseniz ekleyin

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

GÜZEL BİR KIŞ GÜNÜ

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

GÜZEL BİR KIŞ GÜNÜ
Merhaba hikaye okurları soğuk bir kış günü dışarıdan eve dönmüştüm. Dönüşte yere düşmüş ve ıslanmıştım. Elbiselerim kirlenmişti, kapıyı çaldım. Kimse yoktu. Tekrar tekrar çalınca komşumuz Necla abla (39 yaşında ve müthiş bir vücuda sahip, kalçaları ve göğüsleri harika tam ele sığacak tipten) evinden çıktı. Annemin alışverişe gittiğini ve anahtarın kendisinde olduğunu söyledi. Anahtarı almak için gittim. Beni donmuş ve ıslanmış vaziyette görünce içeri çağırdı. Ben de gerek olmadığını evde başımın çaresinebakacağımı söyledim. Ama ısrar edince dayanamadım ve girdim. Evde kimse yoktu. Çocukları okulda kocası da işteydi ve eve geç dönüyordu. Üzerimi değişmem gerektiğini ama önce banyo yapmam gerektiğini söyledi. O bizim eve bana yeni çamaşır getirmeye gitti. Geri döndü ve üzerimi hala çıkartmadığım için biraz kızdı. Ben de kendi evimde banyo yapmak istediğimi söyledim. Ama kendi evinin soba yaktığı için sıcak olduğunu söyledi ve onun evinde banyo yapmaya beni ikna etti. Aslında ben dünden razıydım. Soyundum ve banyoya girdim. Daha suyu yeni açmışken Necla abla kapıyı tıklatır tıklatmaz içeri daldı ve ”dur ben seni güzelce yıkayayım.” dedi. Tabi ben çırılçıplak bir vaziyetteyim ve iki elim yarrağımla taşşağımı kapıyorum ve acayip utandım. Kızardığımı görünce ”ben senin ablanım ne utanıyorsun” dedi ve kovadaki tası kaptığı gibi başladı beni yıkamaya. İnanmayacaksınız ama Necla ablayla birlikte banyo yapmak yıllardır büyük bir fantezimdi. Neyse tasla başımdan aşağı su döküyor. Tabi o dökerken ben onun am bölgesini ve göğüslerini süzüyorum. Tabi iki elim sıkı sıkıya yarrağımı kapatıyor. Necla ablanın üzerinde uzun bi etek vardı ve üzerine o soğukta t-shirt giymişti (tabi banyo sıcak olduğu için). Sonra eline lifi aldı ve başladı vücuduma sürmeye. Benim yarrak oldu iki katı. Artik elimle de tamamını kapatamıyorum. Ben taburede otururken Necla abla bacaklarımı liflemek için eğildi. Aman allahım o görüntü gözümün önünden hiç gitmiyor. Eğilirken eteği ıslanmasın diye biraz topladi ve egildi. Alllaaaahıııımmm ne göreyim. Altında geniş bi külot ve amcığını tam net görebiliyorum. Çünkü külot yana kaymış. Vücut renginden biraz daha koyu külotun dan taşan kıllı mıllı harika bir amcık gözlerimin önündeydi. Nasıl üzerine atlamadım o zaman hala kendime şaşıyorum. Öyle o pozisyonda en az üç dakika durdu. Bi yandan lifliyor bi yandan kovadan su alıyor. Üzerine biraz su döküldü ve o harika memelerinin uçları açık seçik ortaya çıktı. Hangisine bakacağımı şaşırdım ama tabi ki amcığına bakıyordum. Neyse birden elini yarrağıma getirdi yarrağımı lifleyecek. Ben utangaçlıkla ”asla olmaz”dedim. O da ”ya ben senin ablan sayılırım sen benim küçük kardeşimsin ne utanıyorsun” dedi ve en sonunda dayanamadım iki elimi utana utana yarrağımdan çektim. Tabi kocaman olmuş. Necla abla görünce çaktırmadan gülümsedi. Neyse yarrağımı liflemeye başladı. Sonra lifi bırakıp sabunlu elleriyle yarrağımı ovmaya koyuldu. Ulan sanki rüya gibiydi be. Ama inanamayacaksınız banyoda hiçbir şey yapamadık. Neyse banyodan çıktık. Odaya girdik içerisi sıcacık soba yanıyor baktım bi de yerde yorgan var üzerine oturdum. Giyindim üzerimi örttüm uzandım. Tabi titreme tuttu yeni banyodan çıkmışız. Necla abla içeri girdi baktı üşüyorum ”dur” dedi. “Ben de yanına uzanayım seni ısıtırım” dedi. Geldi yanıma uzandı. Üzerinde hala ayni elbiseler var. Uzandı ve bana sarılarak yorganı örttü. Önce önü bana dönüktü. Bacağını iki bacağımın arasına aldı ve beni iyice sardı. Tabi ben de onu. (çok üşüyorum ya) ulan resmen yarrağım Necla ablanın amcığına sürtünüyor. Vallahi 3 dakika o pozisyonda kaldıktan sonra boşaldım. Sonra ”tuvalete gitmeliyim” dedim ve odadan çıkıp eski külotumu giydim. Neyse rahatladım biraz. Tekrar odaya döndüm ve yorganın altına girdim. Bu sefer götünü döndü bana. Resmen o dolgun götünü yarrağıma dayadı. En az 15 dakika öyle durduk. Yukarı aşağı sürtünmeye başladım. Yavaş yavaş inlemeye basladı. Aahhh o inilti sesleri beni nasıl tahrik ediyordu. 15 saniyede bir yavaş kısık sesle inliyordu. Vallahi daha fazla dayanamazdım. İniltileri bardağı taşırmıştı. Göğüslerini okşamaya başladım. İniltileri arttı. Elimi eteğinin altından amına soktum. Sıcacıktı. Okşamaya başladım. Sonra içine soktum. Harrrriika bir duyguydu beee. Sonra göt deliğine götürdüm parmakladım. Öyle bi inliyordu ki… aahhh.. sonra bana döndü. Acayip bi şekilde yalaşmaya başladik. Dillerimiz adeta sevişiyordu. Dilini harika kullanıyordu. Beni soymaya başladı. Elini yarrağıma attı önce bi güzel okşadı ve sonra o güzel ağzına aldı. Bi ileri bi geri gitmeye somurmaya başladı. Hayatımda böyle zevk almadığıma ve bir daha ayni zevki alamayacağıma eminim. Sonra eteğini kaldırdı. Külotunu yana kaydırdı ve yavaş yavaş üzerine oturdu. İlk defa bir amcığa giriyordu yarrağım. Zevkten ölebilirdim. Başladı kalkıp oturmaya… hiç bitsin istemedim. Hem inliyor hem zıplıyordu. Sonra tamamen soyunduk. Göt deliğine başını soktum. Sonra gövdesini. İlk defa götten yiyormuş. Ama bayağı zevk aldı götten. Bi yandan memelerini okşuyor yalıyor bi yandan kucağımda hoplatmaya başladım. İkinci boşalmam biraz geç oldu ama acayip zevk verdi. Ağzına boşaldım. Yarrağımı ağzıyla temizledi. Sonra biraz öyle çıplak uzandık. Biraz konuştuk. Benden çoktandır hoşlandığını söyledi

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Karimla Turkiye’ye kesin donus – Part 2

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

Karimla Turkiye’ye kesin donus – Part 2
Nitekim 7:30 gibi geldi Mehmet. Ben olayı hiç hatırlatmazsak kapanır diye havadan sudan konuşmaya hazırlanırken Mehmet arkamda beliren Duyguya gülerek,”Nasılsın güzel kız?”dedi.

Beni yanaklarımdan öpüp karıma doğru yürüdü. Tam önünde durdu. Yeni hazırlandığı için karımın ne giydiğini görmemiştim. Mini mini bir elbise vardı üstünde. Bacakları Çorapsızdı. Normalde giymediği topuklu ev terlikler vardı kırmızı ojeli ayaklarında. Sütyensizdi. Dipdiri göğüsleri elbisenin yakasından muhteşem görünüyorlardı.Karımın mesajı açıktı. Söylemediği ama besbelli olan onu istediğiydi. Mehmet elini uzattı. Ensesinden tutup dudaklarına ateşli bir öpücük kondurdu . Öteki eliyle de beline sarıldı. Kısa bir süre için dudakları ayrıldı. Karım ona arzuyla bakıyordu. Sonra tekrar birleşti dudakları. Deli gibi Öpüşmeye başladılar. Antrede, gözümün önünde. İnanılmaz güzel görünüyorlardı. Karımı, daha çok uyumlarını kıskandım.

Karım kaçırmak istemiyormuş gibi sımsıkı doladı kollarını Mehmet’e. Hala öpüşüyorlardı. Değişiklik Mehmet’ten geldi. Duygu’ya ittirerek duvar dayadı. Dudaklarını karımınkilerden ayırmadan aceleyle kemerini çözdü. Pantolonunu düşürdü. Ardından donunu. Serbest kalan ellerinden biriyle karımın sol bacağını dizinin arkasından tutup yukarı çekti. Eteği açıldığında minik güzel kilotunu gördüm. Öteki elinin parmağıyla kilotun ağını kenara kaydırdı. Yarağını kavradı. Aşkımın onun için ıslanmış amına dayadı. Biraz alçalıp sonra yukarıya doğru bir hareketle karıma giriverdi. Mehmet’ in kalçalarının gerildiğini gördüm. Duygu öpüşüyor olmasına rağmen “Ihhh” diye inledi. Bacaklarını Mehmet’in beline doladı . Kollarını da boynuna sardı. Şimdi resmen Mehmet’e üç yerden asılıydı.

Mehmet serbest kalan elleriyle onun güzel kalçalarını iki yandan kavrayıp yarağının üstünde indirip kaldırmaya başladı. Duygu’mun güzel yüzünü görüyordum. Zevkten kendinden geçmişti. Mehmet hızlandıkça gözleri kaymayordu. Mehmet artık öpmeyi bırakmış duvara vura vura sikiyordu karımı. Hırsla, hayvan gibi.

Fazla geçmeden karım titremeye başladı. Geliyordu. Yine “İyk! İyk!” diye boşalmaya başladı. Ne muhteşem bir duygu olmalıydı bir kadını bu hale getirmek. Mehmet’i kıskandım.

Duygu kasılarak boşaldıktan sonra kendini duvarla Mehmet’in arasına bırakıverdi. Ona asılacak hali kalmamıştı artık. Ama Mehmet’in işi bitmemişti. Yarı baygın haldeki karımı kaydırarak yere indirdi. Antrenin halısı üstüne sırt üstü yatırdı. Bacak arasına girdi. Ayaklarını omuzuna alıp yarağını kökledi. Kaldığı yerden karımı sikmeye devam etti.

Karım onun altında çaresizdi. Ben kendi evimizin antresinde sikilen karımı seyrederken çaresizdim. Mehmet’in inip kalkan kapkara kıllı kalçasını, karımın havada sallanan ayakların seyrediyordum. Komşular duymaz inşallah diye düşündüm. Karım çığlıklarını bastırıyordu ama şak-şak sesleri, inlemeler antreyi dolduruyordu.

Birkaç dakika sonra Duygu tekrar boşalırken, Mehmet homurdanarak sikini çıkarttı karımın amından. Otuzbir çekmeye başladı. İlk fışkırttığı karımın açık dekoltesine geldi. Çoğu belinin yukarılarına toplanmış elbisesine. Ondan sonrakilerde göbeğine ve kaymak gibi amının üstüne. “Ohhh!” diye uzun bir rahatlama sesi çıkartı Mehmet. O an elimle pantolonumun üstüden kendimi okşadığımı fark edip utandım. Hemen durdum. Mehmet’in bir sonraki hareketine kadar bir şey yapmadan beklemem gerektiğini düşündüm.

Birazdan toparlandı. Ayağa kalktı. Hala tamamıyla çıkmamış pantolonunu yukarıya çekti. Fermuarını çekerken bana” Misafirperverliğinize hayranım kanka” diye güldü. Ben de gülümseyip “Hoş GELDİN! Mehmet’çiğim “deyip espirisine cevap verdim. Biraz daha onurlu bir cevap veremediğim için kendime kızdım. Kemerini takarken “Karına bir el versene yahu! Ne biçim kocasın sen ya?” diye tekrar güldü “Ne halde kız,baksana?”

Gerçekten de Duygu perişan halde yatıyordu yerde. Elbisesi açılmış, saçları darmadağan. Üstü başı döl içinde. Yanına gittim. “Yardım edeyim mi aşkım kalkmana?” diye sordum. Gözlerini açtı. “Sen Mehmet’i Salona götür aşkım. Bir şey ikram et. Ben kendime geleyim biraz”

Mehmet salona geçmişti bile. İçeri girdiğimi görünce, oturduğu kanepeden “Bana buzlu bi Jack getirsene, kanka” dedi.” Ama bir bardak soğuk su ver önce. Ağzım fena kurudu! Duygu nerde yaa?” diye sordu merakla” “Biraz dinlensin gelecek’ dedim.

Mutfağa gidip su getirdim. Ardından da viskisini. Karşısındaki koltuğa oturdum. Sanki konuşmasak bütün bu olanlar olmamış gibi gelecekti . “Nasıl gidiyor herşey?” diye sordum. Günlük olayları anlatmaya başladı. Ben dinliyordum.

Bu sıradan Duygu salona girdi elbisesini düzetmişti ama beyaz döl lekeleri daha da belirgin görünüyordu. Mehmet “Gel bakalım güzel kız. Otur” diye yanını gösterdi. “Dur Mehmet. Üstümü değiştirip geleceğim hemen. Baksana halime?” dedi karım. Mehmet şakacıktan kırılmış gibi “Aaa! Onlar benim sana değerli hediyem. Hoşuna gitmedi mi yoksa?”

Karım mahcup bir ifadeyle “Yaa! öyle de… İşte… Bulaşmasın etrafa diye diyorum. Yani hediyeni korumak için…” Gülüyordu ikisi de. Mehmet “Hadi! Hadi! Gel yanıma otur bakiim. Onları üstünde görmek hoşuma gidiyor.” Bana dönüp
“Çok yakışmıyor mu Taner? Allah aşkına sen de söylesene karına” Başımı onaylar şekilde Salladım.

Duygu, yanına oturur oturmaz Mehmet ona kolunu dolayıp yanağından öptü.
“Bayılıyorum bu kıza. Çok güzelsin kız!” Bir daha öptü yanağından. Yüzün, gözün, vücudun, tavrın her şeyin çok hoşuma gidiyor. Çok seksisin” Sonra bana dönüp,”Taner senin de hakkını yememek lazım ama kanka. Senin karın olması Duygu’yu benim için çok özel yapıyor. İlk akşam senin koynunda yapmak deli etti beni. Hiç böyle kocasının koynundaki kadını becermemiştim. İnanılmaz bir zevk. Seni de severim bilirsin. Başkasının karısı olsa böyle hissetmezdim bak ha! ” diye bastı kahkahaya. Duygu’ya dönüp “Şaka söylüyorum tabii Canım. Sen muhteşem bir kadınsın. Sen de biliyorsun bunu zaten”.

Ben de “Karım bi tanedir” diye tastikledim. Karım da hoşlandı söylediklerinden. Gevşemiştik biraz.” Siz neden içmiyorsunuz?” dedi. Kalktım karıma ve kendime de viski koydum.

Eski günlerimizi konuştuk Duygu da başkasının ağzından benim o dönemlerimi duymaktan memnundu. Mehmet eğlenceli eğlenceli anlatıyordu herşeyi. Ben bile sevdiğim kızları nasıl baştan çıkarttığını dinlerken gülmeden edemedim. Yemekte de devam etti anlatmaya. “O Zaman da bana çok anlayışlı davranırdın” dedi.

Hakkımı koruyamadığını söyleyemedim. Belki de onun yüzünden karımın başka erkeklerle olmasından zevk almaya alışmıştım. Bunu ona söyliyemezdim. ” Bak ne güzel oldu. Sen, Duygu ve ben. Kim derdi ki? İyi ki döndünüz Türkiye’ye. Çok güzel olacak sizinle”

Yedik içtik değişik şeyleri konuştuk. Bir süre sonra Mehmet “Ya, bugün Duyguyla yaptığımız çok hoşuma gitti ama, sen de işin içinde olunca daha hoşuma gidiyor kanka. Yoksa ben her gün kadın sikerim. İkiniz birlikte olunca çok farklı bir zevk.” sarhoşluk arttıkça sözlerini de esirgemeden söylemeye başlamıştı.

Gülerek “Ne istiyorsun yine bakayım ahlaksız adam?” dedim.

“Ya, kanka bak şimdi biraz oyun oynayalım”

“Ne oyunu?” dedim.

“Siz şimdi soyunup sevişmeye başlayın. Ben istediğim zaman Duygu’ya bırak kocanı bana gel diyeceğim. Bakalım gelecek mi?”

“Ya, ne adamsın be Mehmet? Ne zevk alırsın böyle bir şeyden?”

“Duygu da ister iki erkek tarafından istenip en arzuladığını seçmesini. Yoksa güvenmiyor musun karının sana sevgisine?”

Olacakları tahmin etmek zor değildi. Duygu’nun onu seçeceğini biliyorduk. Olay aslında beni kötü durumda bırakmaktan alacağı zevk için ortam yaratmaktı.

Duygu hiç karışmıyordu. Mehmet’in dediğinin olacağını biliyordu artık. Benim itirazıma fırsat bile vermeden
“Hadi soyunun!” dedi Mehmet.

Masadan kalktık. Soyunmaya başladık. birazdan çırılçıplak, karşı karşıya duruyorduk karımla.

Mehmet iki çocuğa hitap eder gibi “Eee! Hadi ya! Başlasanıza sarılıp öpüşmeye” dedi. Sanki ilk defa yapıyormuş gibi ayakta karımla sarılıp öpüşmeye başladık.

Mehmet’in önünde bunu yapıyor olmaktan utandım. Sanki ona saygısızlık ediyorum gibi geldi. Karımı çok istiyordum ama onun üstünde hakkım yok gibi hissettim. Beni fena etkilemişti Mehmet. Yine de cinsel arzularım baskın çıktı. Karıma sarılıp öperken vücudunu okşamaya başladım. sikim kalkmıştı. Yasak meyveyi tadıyor gibiydim. Ayakta bir süre yiyiştik. Karımın Mehmet’e kaçamak bakışlar attığını görüyordum. Mehmet bizi eğlenerek seyrediyor. Ara sıra Şurasını elle, burasını öp diye beni yönlendiriyordu.

“Hadi yatak odanıza gidelim” dedi. Karım önde ben arkada yürüdük. Mehmet de arkamızdan.” Yatağa girin” dedi Yorganı kaldırıp yattık.

Bana “Sırt üstü yat” dedi. Dedigini yaptım. Duygu’ya üstüme çıkıp beni içine almasını söyledi. O sıcacık kadınlığının sikini sarması beni kendimde geçirmeye yetti. Gayrı ihtiyari karımı o güzel göğüslerini avuçlayıp, kasıklarımı oynatmaya başladım.” Dur bakalım n’oluyor öyle? Sana sik karını dedim mi? “dedi. şakacı bir kızgınlıkla.” Ya, Mehmet nolur deli etme adamı sizi seyretmekten çok fena azdım. Nolur bırak bi boşalayım. Zaten on saniyede gelecek haldeyim.”

Duyguya döndü “Canım, sen kocanı tanıyorsun. Geleceğini fark edersin değilmi?” Karım,”Tabii” dedi.
“O zaman şöyle yapalım. Sen Taner’in üstünde inip kalk ama gelecek gibi olursa çıkart içinden. Onun gelmesini istemiyorum. Eğer içine ya da üstüne boşalırsa bu akşam burda biter. Seni sikmem. Senin de, o içindeyken gelmeni istemiyorum. Nasıl oyun ama?” dedi gülerek.”

Karım “çok heyecanlı!” deyip, alkolün de etkisiyle kikirdedi”

Üstüm de inip kalkmaya başladı. Gerçekten çok azmıştım 3-5 saniyede gelecektim. Karım fark etti ve kalçalarını havaya kaldırıp beni çıkardı içinden. Çok kötü olmuştu.

Mehmet hain hain güldü “Hahaha! Harika!… Bekle biraz!…”

Kendisi soyunmaya başladı. Karımın gözleri onun vucudunu takip ediyordu. Özellikle sopa gibi kalkmış yarağına bakıyordu. “Hadi yine al Taner’i içine!” Karım oturdu üstüme. İçindeydim. Ama hareket etmiyordu. Garantiye alıyordu durumu. Mehmet yatağa çıktı karımın yanında Onunla öpüşmeye başladı. Bir eli göğsünü ellemek İçin uzanınca ben ellerimi çektim. Diğer eli belinin poposuyla birleşen yerindeydi. Yattığım yerden onları seyrediyor, kendimden geçiyordum. Sadece onların hareketiyle oluşan bir uyarı vardı sikime. Karımın Islaklığı ve bir rüzgar kadar hafif bir uyarı… Mehmet ve karım farketmeden kasıklarımı bir iki milim aşağı yukarı oynatabilsem gelecektim. Bir cesaret, yaptım bu hareketi. Karım hemen çıkardı beni içinden. “Mehmeeet, Bak Taner oyun bozanlık yapıyooor” dedi şımarık şımarık.

Mehmet “Bak sen terbiyesize!” dedi. Karımı kaldırdı üstümden tamamiyle. Bana yüzükoyun yatmamı söyledi. Boşalamamanın verdiği rahatsız içinde dediğini yaptım. Duygu’yu da üstüme yüzükoyun yatırdı. Poposunun üstüne oturduğunda Mehmet’in de ağırlığını hissettim. İlk gecekine benziyen bir pozisyondu ama bu defa yüzüm yatağa dönük oldugu için birşey göremiyordum. Yatak sikime baskı yapıyordu. Karımın göğüslerini sırtımda hissediyordum.

Duygu’nun “0h!” demesiyle Mehmet’in ona girdiğini anladım. Ondan sonra pompalama başladı. Ama ne pompalama. Şak şak sesleri duvarlarda yankılanırken karım kulağımın dibinde inim inim inliyordu. Mehmet de hayvan gibi soluyordu üstümüzde. ” Amını sikiyorum Duygu! Kocana vermediğin amını!” diye haykırdı. Karım “Sik Mehmet! Sik anımı! Senin o am” diye karşılık verdi. Mehmet daha sert vuruyordu şimdi. Duyduklarımdan ve altlarında ezilmekten çok tahrik oluyordum. Artık ben de inlemelerimi gizliyemiyordum. Mehmetin kasık darbelerine uyumlu olarak karımla ayni anda “Ah! Oh!” çekiyorduk resmen. İkimizi de bir müzik aleti gibi çalıyordu adeta.

Duygu daha fazla dayanamadı. Üstümde titreyerek boşalmaya başladı. Bu defa sessiz değildi çığlık çığlığa geliyordu. Ben de hiç daha önce yaşamadığım birşey hissettim. Sikime dokunmadığım halde gelecektim sanki.

Mehmet’in karıma vurduğu bir sonraki darbe beni de boşaltmaya yetti. Şaşkınlık içinde haykırarak boşalmaya başladım. Tam bu sırada Mehmet de yarağını karımın amından çıkarttı. Karımın kasıklarıyla popomun arasına sürterek akıtmaya başladı. Küfürler sallıyor, çok sert vuruyordu şimdi. Belim kırılacak sandım.

Birazdan odada sadece nefes alıp verme sesi duyuluyordu. Mehmet karımın üstüne yığılmıştı. En altta da ben. Zar zor nefes alıyordum. Ama birşey diyecek halde değildim. Mehmet kendini yana attığında biraz rahatladım.

Mehmet “kanka?”diye seslendi. Başım öteki tarafa dönüktü “Efendim?” dedim nefes nefese. “Dön bakayım bu tarafa” Yüzümü çevirdim. Burun burunaydık şimdi, “Sende mi boşaldın, lan?” O an utandım. Sadece başımı evet anlamında salladım” Duyguuu! Kocanı da getirdim bak gördün mü kız? İkinizi birden getirdim. Vay be! Duysam inanmazdım valla.”

Karım benim de geldiğimi farketmemişti kendi zevkinden. Çok şaşırdı. “Kocacııım ! Nasıl geldin sen yaaa?” Gülüyordu. Bu sırada popomdaki ıslaklığın yer değiştirdiğini fark ettim. Mehmet’in popoma fışkırttığı dölü aşağıya doğru kayıyordu. Kalçalarımın arasındaki vadiden deligime doğru süzüldü. İçim gıdıklandı.

O akşam sabaha kadar iki defa daha sikti karımı Mehmet. Beni de bir şekilde olaya katarak. Sabah, kahvaltıda daha ayıkken konuştuk. Mehmet bunun haftalık rutinimiz olmasını istediğini söyledi. Hayır diyecek iradeyi kendimde bulamadım.

Devami Var. Hem de cok

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

3 Öğrenciyle Çılgınca

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

3 Öğrenciyle Çılgınca
Merhabalar tekrardan karşınızdayım ben fırat.Size başımdan 4 yıl önce geçen çılgınca ve zevk dolu bir anımı paylaşmak istiyorum.Yazım biraz uzun olacaktır. Gökhanla facebook üzerinden haftalarca konuşmuştuk.20 yaşında ap biriydi üniversitede 2.sınıftı ,öğrenci evinde arkadaşlarıyla kalıyordu.Bana çok kez gel yeri ayarlarım herkesin kendi odası var bişey olmaz demesine rağmen yakalanma yüzünden falan pek yanaşmıyordum.Ben otele geçelim dediğimdede o kimlik vs verileceğinden gelmiyordu.

Haftalar geçti biz nerdeyse hergün yazışır hale gelmiştik.Acil bir iş için ıspartaya gitme olayım oldu işimi bitirdikten sonra nete girip bakayım dedim.Hazır zaman ayarlamışken belki şansımda yardım ederse bişeyler yaşarım diye.Faceye girdiğimde gökhanı online bulunca çok sevindim merkezde olduğumu falan yazdım.Oda evde olduğunu; evin müsait arkadaşlarının okulda olduğunu evine gelmemi söyledi.Biraz düşündükten sonra yola koyuldum.

Evin önüne geldiğimde tarif ettiği kıyafetlerde biri bekliyordu.Yanına yaklaşıp gökhan merhaba fırat ben dedim.Hemen elini uzatıp hoşgeldin memnun oldum dedi.Ve evine doğru yürümeye başladık.Yürürken gökhan tedirgin olduğumu görüp sonuçta herkesin odası var.Ve arkadaşlarım eve gelseler bile kapı kilitli biz benim odamda olacağız..Arkadaşlarımın odaya gelmesi durumunda sen sanki pc tamircisiymişsin gibi davranıp çaktırmadan evden uzaklaşırsın deyip beni bi nebze daha rahatlatmış oldu.O derece sakindiki bunun verdiği ve söylediği sözler sayesinde kapıya gelene kadar bendeki tedirginliği bitirmişti.

Kapıyı açtı ve hemen arkasından kilitledi.Ben içerdeki odasını kilitleyecek sandığım için önce şaşırdım ama sonra dış kapıyı açılırken ses çıkarsın , kapı açılışını duyduğumuzda bize zaman kazandırsın diye düşündüğüm için bişey demeden ayakkabılarımı çıkarıp salona geçtim.Gökhanda arkamdan gelip yanıma oturdu tam o anda içerdeki odadan kapı açılma sesi geldi ve içeriye 2 kişi daha geldi.Onları karşımda görünce afalladım kaldım.Olayın şokunu atamamıştım yaptığın ayıp falan derken gökhan söze girdi.Bunlar benim ev arkadaşlarım.2 side gaydır.Ben sana bunu söyleyecektim ama ilk başta diyemeyince sonradanda seni kaybetmemek adına sesimi çıkaramadım ,Biz 3 ümüz çok iyi anlaşan sınıf arkadaşlarıydık ama alper yüzünden gaylığa döndük Alper bizi baştan çıkardı kendisi 20 yaşında pasif biridir.Ümit ise 20 yaşında aktiftir.2 yıldırda aynı evdeyiz.Chate girdiğimizde 3 kişiyiz dediğimizde kimse kabul etmiyor haliyle çekiniyorlar dedi.

Ben sessizce gökhanı dinlerken alper ve ümitte oturup arada onlarda birşeyler söyleyerek beni rahatlatmaya çalışıyorlardı.Alper zayıf çelimsiz en fazla 1.60 boyundayken ümit tam tersi yapılı uzun boylu kalıplı biriydi.Bende hala çok kızgın olduğumu gökhana güvendiğimi söyledim.Tam grup kurulabilecek şekilde olduklarını neden dışardan başka birini almak istediklerini falan sordum.Onlarda 2 yıla yakındır zaten hep aynı 3 kişiyle yapmaktan sıkıldıklarını değişiklik istediklerini söylediler.Nasıl olsa buraya kadar geldin anı yaşamak varken neden konuşup duruyoruz falan dediler.Ben üstümdeki siniri o anki düştüğüm durumu hala yadırgar vaziyette onları dinleyip sakinleşmeye çalışıyordum.Ve şartlarım var ancak o halde yapabilirim burada sizinle dedim.

Nedir dediklerinde öncelikle onları şaşkına çevirecek şartlarımı sıralamaya başladım.İlk olarak 2 saate yakın zamanımın olduğunu ve grup yerine herkesle tek tek yapmak istediğimi söyledim. 2.olarak Eğer zaman kalırsada grup olarakda 1 kez yaparız dedim. 3.olarakda önce alperle sonra gökhanla en sonda ümitle yapacam dedim.Son şartımda prezervatifsiz asla yapmam oldu.Ne düşünüyorsunuz diye onlara sordum.Gökhanla alper hemen kabul etti yanlız ümit olmaz öyle şey siz içerde sex yaparken ben 2 saat öylece bekleyemem dedi.Bende beklemediğim bir ortamdayım eğer kabul ederseniz şartlarımı ancak bu şekilde yaparım yoksa kapıyı açın hiçbirşey olmamış gibi çekip gideyim dedim.Gökhan ümitin kulağına eğilip birşeyler dedi.Ardındanda ümit ozaman benimde 1 şartım var oda yerine burda herkesin içinde yapacaksınızki bizde izleyip vakit geçirelim dedi.Makul bir öneriydi ve kabul ettim.

Biz bunları konuşurken alper sex yapacağımızdan eminmişçesine zaten gidip temizlenmiş üstüne pembe bir tül kıyafet giyinmiş halde yanımıza gelmişti.O derece zayıftı ki sanırım 45 kilo anca vardı bembeyaz tenliydi.Gökhan yanımdan kalkıp ümitin yanına oturdu bu andada alper önüme gelerek pantolonun üstünden okşamaya başladı.Beni ayağa kaldırıp fermuarımı çözerek elini içeri attığı gibi penisimi çıkarıp yalamaya başladı.Stres yüzünden tam olaya adapte olamadığım için penisim kalkık değildi.Ama alperin önce eliyle sıvazlaması yalaması sayesinde yavaşça kalkmaya başladı.Sonra gökhan yerinden kalkarak alperin poposuna doğru geldi.Bize zaman kazandırayım deyip alperin deliğine yumulmaya başladı.Tam bu andada alper pantolonumu çözüp tamamen çıkardı ve saxoya hızlı şekilde devam etti.3 dk kadar geçmiştiki Gökhan burası tamam dediğinde bende alperi yerden kaldırıp hangi pozisyonu istersin dedim.Alper düşünürken bi yandanda pirzervatifi açıp yerleştirmeye başladım.

Alper düşünmüş ve ellerini kanepeye koyup belini bükmüş halde bekliyordu.Hiç birşey sormadan arkasına geçip aletimi deliğe oturttum.Yavaşça sokmayı düşünürken ümit o sert sever olabildiğince sert ol deyince alperde gülümsemeye başladı.Bu lafın etkisiyle ilk yüklenmemle kafası içeriye gömülüp kaldı penisimin.Ama alper gık bile dememişti.Bu derece kalına alışıksın demekki dediğimde sen ümitle sex yaparken anlayacan dedi ve birden beni bir korku sardı.Anladığım kadarıyla ümitle devamlı sex yaptıgından deliği benimkini hiç hissetmemişti.Bu yüzdende ses çıkarmasına gerek kalmamıştı.Ben hızlı hızlı gidip gelirken gökhanda tamamen soyunmuş elinde kaldırdığı aleti sıvazlıyordu ama ümit hala giyinik olarak şortunun üstünden sıvazlayıp duruyordu.

Pozisyonu değiştirmek için alperi kaldırıp koltuğa oturdum ve üstüme çıkmasını söyledim.Alper hemen kıvrılarak aletimin üstüne lap diye otutuverdi.Ellerini dayadığı koltuktan güç alıp oturup kalkmaya başlayınca dahada zevke geldik.Biraz daha bu şekildeyken alpere bana sarılmasını söyleyip ellerimle bacaklarını kavradığım gibi koltuktan ayağa kalkıp alperi kucağımda ayakta sikmeye başladım.Her havaya kaldırıp oturtmamla lap lap diye ses geliyordu.Ben bu şekilde sokarken alper iyice kendinden geçmiş süpersin aşkım yar deliğimi sik beni daha hızlı daha sert diye haykırmaya başladı.Pozisyon ümitle gökhanıda etkilemişti daha önceden neden bunu yapmadık diye birbirlerine serzenişte bulunuyorlardı.Diğerlerini çok da bekletmemek adına iyice hızlanıp artık doruk noktasına geldiğim an alperi yere indirip prezervatifi çıkarttığım gibi önümde diz çökmüş alperin ağzına tüm döllerimi boşaltmıştım bile.Hımmm tadıda süpermiş diyen alper hemen yuttu.İş bitip soluklanırken gökhan ümite dönerek demedimmi fırat kadar deneyimlisiyle tanışmadınız şimdiye kadar diyerek beni övmeye başladı.Alperde çok zevk aldığını gerçektende gökhanla yazışırken okuduklarının aynısını yaşadığını belirtti.Ümit ise doğruymuş demekle yetindi.

Biraz dinlenmek için oturduğumda gökhan wc ye gidip hazırlanmaya başlamıştı.Bir sigara içip bittiğinde bende gidip temizleneyim deyip çıktım yanlarından.Biraz sonra alperle başlayacağımız için iç temizliği falan yapıp odaya döndüğümde alper ümitin kucağına oturmuş öpüşüyor gökhanda yan koltukta beni bekliyordu.Benimki daha yeni boşaldığı için zaten hemen kalkmayacağından ilk sıra gökhanındı bunun bilincinde olarak direk gökhanın önünde durup diz çöktüm ve yarı kalkık haldeki penise yumulmaya başladım.Gökhanın penisi 17 cm civarı benimkinden baya ince karnına doğru kalkan bir penis şeklindeydi..Ben saxoya devam ederken gökhan alpere deliğimi işaret edip hazırla orayı dedi.Bunu duyan alper ümitin kucağından inip deliğime bir yumulduki anlatamam.Dili deliğimi aralıyordu resmen.Alper 1-2 dk daha diliyle yaptıktan sonra baya darmış acı çekmeni istemeyiz diyip yerinden kalktı ve odasından kayganlaştırıcı getirdi.Kayganlaştırıcıyı sıkıp parmaklarıyla masaja devam ederken bende gökhanın önünde gökhanın ağzımı sikmesini izliyordum.Başımı 2 eliyle tutup hızlı hızlı gir çık yapıyordu.Alperin tamam demesiyle gökhan beni tutup koltuğa yatırdığı gibi prezervatifi aldı ve taktı.

Penisini tutup 1-2 itti ama aleti delikten sağa sola sapıyordu.Koltuk çok alçakta kaldığı için delikle vücudunu aynı hizaya denkleştirmek için hemen altıma kalınca minder koyup yeniden yerini aldı ve artık penisini deliğimde iyice hissetmeye başladım.Alperin az önceki yumuşatması sayesinde biraz itmesiyle kafasını sokuvermişti bile.Ben yavaş ol acıdı deyince tekrar çıkardı ve yine aynı şekilde yüklenmeye başladı.Bilerekmi yapıyorsun bunu acıyor diyorum dediğimde ise bunda acırsa ümitte ağlarsın o yüzden ses etmeden bekle dedi.Beni iyice korku sarmıştı o cümleden sonra.Bu sözü duyan gökhan resmen bana bakıp gülüyordu ki ben iyice kıllanmaya başladım.Ama kuralları koyarken aklıma bu gelmemişti.Çaresizce o zamanın gelmesini beklerken gökhan artık iyiden iyiye hızlanmış yüklendikçe yükleniyordu.Tamamdır bu pozisyon deyip koltuğa oturdu arkam ona dönük halde oturmamı istedi.Dediği gibi yapıp oturdum ve alttan bastırmaya tamamen beni kendine çekerek hepsinin girmesini ister gibi hareketlerle gir çık yapmaya devam ediyordu gökhan.

Alttan yüklenen gökhan beni tutup aletini içimden çıkarmadan ellerimi koltuğa gelecek şekilde dayatıp yeniden gir çık yapmaya başladı.2-3 dk daha bu şekilde yaptıktan sonra içimden çıkıp sıra sende dedi.Beni koltuğa oturtup saxo çekmeye başladı.Önümde bana haz veren gökhana bakacağıma ben hala arada alperle ümite bakıyordum.Tam göremedim ama çok büyük değildi sanki çünkü alper dipten başına kadar kısa sürede geliyordu.Aletimi kazık gibi yapan gökhan hadi bakalım göster marifetini deyip deliğini bana sundu.Deliği zaten tam kapalı degildi ilk anda tükürükleyip 1 parmağımı soktuğumda hemen giriverdi.Sanırım ben gelmeden önce ümit alperide gökhanıda bi güzel sikmişti ve 2 sinin delikleride baya genişti.Biraz dilimle parmaklarımla oynadıktan sonra prezervatifi alıp gökhana hiç ses etmeden deliğine dayadım aletimi.Gökhan ahh diye inceden bi ses verdi.Ama sıra bendeydi.Benim penisimin kafası onunkinden daha kalındı bu sayede bende biraz önceki gibi hepsini çekip bi hamlede yüklenerek aynı duyguları gökhana yaşatmaya başladım.

Ama asıl intikamım benim en sevdiğim pozisyonda sikilmemle oldu.4-5 dkdır arkası dönük halde siktiğim Gökhanı tutup koltuğa yatırdığım gibi penisimin sayesinde açılmış deliğe bir hamlede yüklenmemle gökhan tekrar ah deyince içimde bir rahatlık oldu resmen.Her çekip yüklenmemde bunu yaşadı gökhan.Hiç pozisyon değiştirmeden hızlı hızlı 6-7 dk da bu şekilde sikmeye devam ettim.Ben yüklendikçe gökhanda penisini sıvazlıyor beraber boşalalım diyip duruyordu.Zevkten aşırı dolmuş hafifte yorulmaya başlamıştımki ben geliyorum dediğim gibi gökhanda bende geliyorum dedi.Yerinden kalkıp alperin önüne geldik 2 mizde.Ümite saxo çekmekle meşkul olan alper arkasını dönüp ağzını açmıştı bile.İlk önce gökhan ardından ben alperin ağzına burnuna gözüne dengesiz şekilde boşalmaya başladık.Bundan mutluluk duyuyordu sanki alperde. Boşalmanın verdiği etkiyle gözlerimi yummuştum gözümü açtığımda ümitin penisini gördüm oha dedim sadece.Gökhan noldu deyince bu nedir diyip ümitin penisini gösterdim.Biz çok baktık tadına acılı ama süper zevklidir diyip 3 üde gülmeye başladılar.Karşımdaki manzara inanılmazdı gerçektende.Aslında haklıydım çok uzun değildi ama benimki gibi 2 tane penis yanyana duruyor gibiydi.Alper ve gökhanın deliğinin neden kapanmadığını şimdi daha iyi anlamış oldum.

Ben tam bunu almamın imkanı yok kusura bakma derken ümit öyle kaçmak yok benim partnerlerimle yaparken zevk alıyordun sıra bende dedi.Ben ne diyeceğimi bilmeden wc ye doğru gitmeye başladığımda onlar 3 ü birşeyler konuşuyorlardı.İçeri girdiğimde ümit yoktu.Sanırım yapmayacağız diye düşünürken alper , ümit seni odasında bekliyor biz izlemeyecekmişiz dedi.Sebebini sorduğumda seninle özel birşeyler konuşacakmış o yüzden gizli olması gerekiyormuş dedi.Odaya doğru yöneldim kapıyı tıklayıp içeri girdiğimde ümit yatağına uzanmış beni bekliyordu.Hayırdır ne konuşmak istedin benimle dedim.Sana güvenebilirmiyim dedi.Ben bu sana bağlı beni daha tanımıyorsun bende sizleri dedim güven zamanla olan bişey deyince ümit o anlamda değil sana sexe dair bir şey söylemek sendende yapmanı istiyorum bunu ama bu olayı başka yerde dillendirmemen gerekiyor deyince zaten olay bu odada kalır sen istemedikçe söylemem dedim.Benden istediği aslında sır değildi sadece hep pasfliği merak edip durduğunu eline daha önceden 2-3 fırsat geçtiğini ama evdekilere bunu söyleyemediğini eğer uygun görürsem karşılıklı olarak sex yapmak istediğini söylediğinde bende tabik**e ama saçma düşünüyorsun evdeki arkadaşların sen p oldun diye neden sana karşı dursunlar dedim.

Ümitte evde onlara karşı hep sert mizaçta olduğunu kendisini kocalarıymış erkekleriymiş gibi gördüklerini onu p olarak görürlerse fikirlerinin değişeceğini bundan korktuğunu söyledi.Daha önceden gökhana diyecektim ama durumu kötü olmasın diye diyemedim.Hep istedim onlar gibi saxo çekeyim p olayım diye ama diyemedim bir türlü dedi.Ben asla böyle düşünmemesini ve onunla karşılıklı sex yapacağımı söyleyince ben bizimkileri evden göndereyim daha rahat oluruz falan dedi.Asla buna izin vermem olayı burda görmeleri daha mantıklı hem sende bu esnada açılırsın gizli kapaklı olmasına gerek yok diyip ümitin dudaklarına yumuldum.Birşey konuşmasını istemediğim için tam üstüne oturup öpüşmeye devam ettik.Ümit kalıplı olmasına rağmen içlerindeki en yakışıklı olandı.Oda kendini bırakmış ellerini vücudumda gezdirmeye başlamıştı.Üstüne oturduğum için popomda bişeyin hareket ettiğini hissettim.Üstünde şortu olmasına rağmen resmen aşağıda yılan gibi bişey gittikçe kıvrılıyordu.

Benim hareketlerimden azdığı belli halde beni tutuğu gibi alta aldı ve bir anda aşağı inip penisimi ağzına aldı.O derece şiddetli yaptıki nasıl becerdi anlayamadım.İçindeki birikimlerin dışa çıkmasıydı bu sanırım ilk defa yaptığından penisimin hepsini sokmaya çalışıyor aradada öğürüyordu alışık olmadığı için.Bana doğru dönmesini isteyip 69 pozisyonuna getirdim ve deliğini yalamaya başladım.Delik çevresini tam kesmediğinden hafif kıllıydı normalde iğrenmem gerekirken ümitin ilki olacağından tüm fikrimi unutup başladım deliğini yalamaya.Ben deliğini o benimkini yalarken altından çıkıp yatağa yatırdım.Kayganlaştırıcıyı bolca deliğine döktüm ve başladım ince ince parmaklamaya.Biraz acıyabileceğini dayanmasını söyledim.Yavaşça deliğin çeperinde gezdirerek parmaklarımı serçeden başlayıp ortaya kadar geldim.Arada acıyormu diye sorup olaya motive ediyordum.

Kılların etkisiyle bir müddet sonra kayganlaştıcının gücü gidiyordu.Her seferinde bolca döküyor ve parmaklarımı iyiden iyiye gömüyordum.4-5 dk bu şekilde yapa yapa artık 2 parmağımı sokup çıkarıyor ümitten hiç ses çıkmamasına dikkat ediyordum.Artık deliğin hazırdı sonkez kararlı olup olmadığını sordum çünkü zevk aldığında bu yoldan çıkış pek yoktur diye.Ümit se altına minder alıp zaten hazır olduğunu bana göstermeyle yetindi hiçbirşey demeden.Prezervatifi geçirip penisimin üstüne ve yine deliğine kayganlaştırıcı dökerek hazır halde bekleyen ümite doğru girişe başladım.kendini sıkmamasını biraz acırsa bile bana söylemesini kendini rahat tutması gerektiğini söyleyip yavaşça deliğe bastırmaya başladım.4-5 kere sadece başını itip geri çektim her itmemde kendini sıkan ümit artık yavaştan bırakmıştı kayganlaştırıcıyı bolca sürdüğümden aletimin başı yavaşça giriverdi ve ohhh diye seslendi ümit.Bir müddet kıpırdamadan bekledimki delik aletimin çeperini sarıp uyum sağlasın diye.

Girip çıkmaya başladığımda artık rahatça hareket ettiğimi anladığımda ümite artık bitti bundan sonra zevkli kısım başlıyor hazırlan dememle tempo kazanmaya başladım.Acıyormu diye ümite sorduğumda ses yapma devam et çok güzelmiş gerçektende keşke daha önceden yapsaymışım dedi.Bu laf beni dahada gaza getirdi ve ohh iyimi vs gibi kelimerleri bağırmaya başladım.Amacım hem alperle gökhanın duyup gelmesi hemde ümite benimde zevk aldığımı göstermek içindi.Dediğim gibide oldu alperle gökhanın kapıyı açmasıyla ortam dahada renklendi.Ne oluyor burda diye başladı söze gökhan onu alperin vay anasını arkadaş manzaraya bak demesi takip etti.Bir yandan benim sokup çıkarmamı izliyolar diğer taraftanda yavaşça yanımıza gelmeye başladı ikiside.

Ne yaptın sen fırat dedi gökhan.Bende senin 2 yıldır yapamadığını yaptım dedim.Bu lafıma içerledi sanırım gökhan ve burnumuzun dibindeki pasifi görmemişiz ya alper dedi.Alperde sexten gözünü alamıyordu.Arada penisimi komple çekerek deliği gösterip gökhan ve alperide deliye döndürüyordum.Bizden etkilendiği belli olan gökhanın penisi yine kazık gibi oluvermişti bile.Asıl sikmesi gerekenin o olduğunu düşündüğümden ümitin deliğinden çıkıp gökhana devam et dedim.Bunu beklermişçesine gökhan prezervatif falan takmadan birden deliğe dayanmaya başladı.Ama delik genişlediğinden boştaymış gibi olduğu için.Bacaklarını yana indirip deliği iyice daraltarak yüklenmeye başladı.Bende önüme alperi alıp hiç kayganlaştırmadan sokmaya başladım.Deliği tam kapanmamış olsada alper inlemeye başladı.Ben bi yandan gökhan bi yandan odayı sex kokusundan kırıp geçiriyorduk.Ah sesleri ohlarla birleşmişti resmen.

Sonra ümit gökhana beni gösterdi.Bu anda bende alperin içinden çıkıp iyice yatakta öne doğru eğildim deliğimi gökhana doğru çıkardım.Ümitte önüme doğru gelip inik penisini bana sunduğu an gökhanda az bi kayganlaştırıcı döküp deliğime ve penisine sürdü ve az önceden genişlemiş haldeki deliğimin içinde aleti anında kayboluverdi.Ümitin penisini ağza almanın imkanı yoktu inik halde bile o kadar geniştiki anca başını yalayabiliyordum.Elimle tutup sıvazlayarak aleti kaldırmaya başladım.Çokda sürmedi kaldırmak takriben kalkmış hali 14 cm olan penis artık girişe hazırdı.Hemen doğrulup gökhanın yerini aldığında inanın heryerim titriyordu.Lütfen ümit yavaş ol dememe kalmadan ümitin penisinin başını hissetmeye başladım.

Oda benim ona yaptığım gibi az itip bekliyor biraz daha itiyor yine bekliyordu.Deliğimde sanki bir kol varmışçasına acı vermeye başlamıştı.En fazla başını alabilmiştim.Sonra sen yat ben üste çıkayım dedim.Ve ümiti yatırıp o kalın penisi aldığım gibi deliğime denk getirdim.Yavaşça oturuyordum ama milim bile ilerlemiyorduki kalınlığı yüzünden.Bir an ayaklarımı dahada açmak için hareket ettiğim anda benim başka şeye odaklandığımı gören gökhan beni aşağıya doğru bastırıverdi.Aynı anda ümitte alttan yüklendi ve o koca alet lap diye dibine kadar giriverdi.Öyle acı verdiki anlatamam.Gözümden resmen yaş gelmişti.Tamamen girdiği anda ümitte kendini bana kitledi ve hareket etmeden beni iyice kendine sabitledi.Bir müddet bu şekilde kaldık sonra yavaş yavaş alttan yukarı hareket etmeye başlayınca deliğim rahata ermişti.Ama acısı hala geçmemişti.

Artık sıra tekrardan ümitteydi.Beni tutuğu gibi içimden çıkmadan yatırdı ve bacaklarımı omuzuna alıp yüklenmeye başladı.2-3 dk bu şekilde yaptıktan sonra tamamen çıkarıp sokmaya başlamıştı bile.Çok sürmeden geliyorum deyip içimden çıktığı gibi deliğime boşalmaya başladı.Aynı anda benle beraber gökhanda 31 çekmeye başladık ve kısa süre sonra gökhan deliğime bende karnıma doğru boşalmıştık.Ayaklarımı indirdiğimde içimden yatağa resmen sıvı akıyordu gökhanın boşalması çok değildi ama ümit baya boşalmıştı demekki.Elimi popoma doğru götürdüğümde şaşkına döndüm resmen kocaman haldeydi.2 parmağım deliğe bol geliyordu.3 ümüzde rahatlamış yatağa yığılıp kalmıştık.

Saate baktığımda daha 30 dk varmış dediğimde 3 üde sevinmişlerdi.Biraz daha dinlendikten sonra o muhteşem grubu yapmaya başladık.Kim kimi denk getirirse devamlı değişmeli yapıyorduk.En büyük zevki gökhanla aynı anda deliğine girdiğimiz alper ve pasiflikten zevk almaya başlayan sürekli gökhanın yada benim önümde durup kendini siktiren ümit alıyordu.Hepimiz boşaldıktan sonra yataktan kalkıp temizlendim üstümü giyinip arkadaşlarla vedalaştım.İlçeye dönüp lavaboya girdiğimde bile hala daha deliğim genişlemiş haldeydi.3-4 gün sürdü eski haline gelmesi.2 yıl boyu gökhanlarla iletişimi sürdürdük fırsat buldukça görüştük.Artık evde 2 ap 1 p ler o günden sonra ümit daha çok pasif olma yolunda ilerlemeye devam etti.Okuduğunuz için teşekkür ederim yeniden görüşmek dileğiyle.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

SINEMADA [C]

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

SINEMADA [C]
Bu anlatacaklarımı, 1980’li yıllarda, Harbiye’de bir sinemada yaşadım. O dönemin sinemaları malum, ve ben abone olduğum sinemaya her haftasonu giderdim. Birgün çok güzel bir macera filmi oynuyordu. Gündüz 11:00 matinesine gitmiştim. Filmin başlamasına 10 dakika vardı ve sinema boştu, yani hepsi hepsi 11 kişi vardı, çok iyi hatırlıyorum. Neyse içeri girdim, yer gösterici bana yerimi gösterdi, ortalardan bir yerdi, oturdum. Filim başlamıştı, tek tük gelen oluyordu. Bu arada mevsim yazdı ve sabah olmasına rağmen sinema sıcaktı.

Filmi seyrederken önümde, bir çaprazımda oturan bir adam, erotik ve açık sahnelerde çok hareket ediyordu. Buna bir anlam veremiyordum. Filme olan konsantrasyonumu bozuyordu. Adam benden büyüktü ve birşey demeye çekiniyordum. Bir ara hafiften öne eğildim, adamın ne yaptığına bakmak için, adam sikini çıkarmış sıvazlıyordu. Filmin ışıkları o kadar çoktu ki, adamın sikini çok net görüyordum. Kocaman ve çok kalındı, nedense heyecanlandım. Adam o kadar rahattı ki, hiç istifini bozmadan devam ediyordu. Adamın aksine, sanki ben ayıp birşey yapıyormuşum gibi, sürekli sağımı, solumu ve arkayı kesiyordum…

Adamın sikine ve ne yaptığına bakmaktan filmi seyredemiyordum. Sonunda ben de tahrik olmuştum, dayanamadım ben de kalkmış olan sikimi çıkardım, ben de o adam gibi 31 çekmeye başladım, çok heyecanlı idim ve çok hoşuma gidiyordu. Arasıra adamın sikine bakıyordum, aynılarını ben de yapıyordum. Adam birden arkasına döndü ve ne yaptığımı gördü. O kadar çok korktum ki, sikimi saklayamadım, birden o sert sikim iniverdi. Adam tekrar önüne döndü, ben de toparlandım. Kalkayım, sinemayı terkedeyim dedim, ama o cesareti de bulamadım kendimde.

Derken adam yerinden kalkarak yanıma geldi, oturdu. Çok ama çok korktum. Adam çok iri yapılıydı ve büyüktü, korkudan kas-katı kesildim. Adam oralı bile olmadan sikini benim yanımda çıkardı. Siki hiç inmemişti, çok büyük ve çok kalındı. Adam 31 çekiyordu yanımda. Korkudan ve heyecandan ne yapacağımı bilmiyordum. Birden adam elini benim önüme attı. Pantolonumun üstünden sikimi okşuyordu, bense hiç birşey yapamadan duruyordum. Adam hem kendi sikini elliyordu, hem de benim sikimi okşuyordu. Tuhaf ama hoşuma gitmeye başladı, tahrik oldum ve benim de sikim kalkmıştı. Adam sonra 2 eliyle, fermuarımı açıp, sikimi tamamen dışarı çıkardı…

Onun siki benimkinin 2 katı büyük idi. Sikimi çok güzel okşuyordu ve ara sıra, “Ohhhh!” diyordu. Kendimden geçmiştim. Bu nasıl işti? Bu nasıl birşeydi? Sonra adam kendi sikini ellemekten vazgeçip bana doğru egildi ve sikimin tamamını ağzına aldı. Bir yukarı bir aşağıya gidip geliyordu. Kendimi artık tamamen bırakmıştım. Adam hiç nefes almıyordu, çok güzel emiyordu. Fazla dayanamadım ve ağzına boşaldım. Adamın ağzına boşalmak o kadar çok hoşuma gitmişti ki, adeta kendimden geçtim. Adam bütün menilerimi yutmuştu ve “Ohh ne kadar güzelmiş!” dedi. Sonra kendi sikine yöneldi, kendi siki hiç inmemişti, başladı 31 çekmeye. Ben de tam toparlanmıştım, adam “Hadi gel, şimdi sıra sende. Ağzına al benimkini!” dedi. Bir an tereddüt ettim, ama sonra elim garip bir duygu ile onun kocaman sikine gitti…

Adamın siki çok güzeldi, ama elime avucuma sığmıyordu. Ben bunu nasıl ağzıma alıcam derken, adam beni yönlendirdi. Derken sikinin kafasını ağzıma almıştım ve yalıyordum, emiyordum. Adam, “Biraz daha al!” diyerek başımı sikine doğru bastırıyordu, ama yine de fazla girmiyordu ağzıma. Ağzımı zor açabilmeme rağmen, sonunda biraz daha almıştım. Adamın siki gerçekten çok tatlı idi. Bir elimle adamın sikini tutmuştum ve emiyordum, diğer elimle de kendi sikimi çıkardım, okşuyordum. Yine acaip azmıştım. Biraz kendimi zorlayarak, o kocaman siki boğazıma kadar dayamıştım. Adam inliyordu. Birden 2 eliyle başımı bastırdı, ağzımın içine boşalıyordu. Kafamı çekemiyordum ve nefes alamıyordum, boğulacaktım adeta…

Adam son damlasına kadar ağzımın içinde boşalmıştı ve ağzım menilerle dolmuştu. Sonra adam ellerini çektiğinde, ben nefes almak için hemen ağzımdaki o kocaman siki çıkardım. Ağzımdan meniler akıyordu. Bir an midem bulandı, kusucam sandım. Ağzımın içi yapış yapış olmuştu. Tadı tuzlu idi. Adam bana dönerek, “Nasıl, hoşuna gitti mi?” dedi. Ben de, “Evet!” deyince, “Hadi gel, tuvalete gidelim, aletleri yıkayalım, temizlenelim!” dedi. Beraberce kalkıp tuvalete gittik. Ayrı kabinlere girdik. Ben pantolonumu ve donumu aşağı indirirek sikimi yıkamaya başlamıştım ki, adam yanıma geldi…

“Dur sana yardım edeyim!” dedi ve sikimi tuttarak yıkamaya başladı. Derken bir eli götümde gezinmeye başladı, göt kanatlarımı okşuyordu. Bu da benim hoşuma gidiyordu. Sonra o da sikini çıkarmıştı. Siki, sinemanın içinde gördüğümden sanki çok daha iri ve kalkıktı. Ben de onun sikini ellemeye başladım. Adam bir ara parmağını göt deliğime soktuğunda, ben kendimi kasıyordum. Ama yine de, adamın hem sikimi ellemesi, hem göt deliğimi parmaklaması ve tabi bir de benim onun sikini ellemem birarada olunca, müthiş bi zevk alıyordum. Adam birden “Hadi, seni götten sikeyim!” dedi. Ben, “Olmaz, acır!” dedim. Adam “Hayıracıtmıyacam!” deyince, ben kendimi iyice bıraktım…

Bu arada, adamın parmağı bir hayli uğraştıktan sonra götümün içinde idi. Paso tükürüklüyordu, götüm vıcık vıcık olmuştu ve çok hoşuma gidiyordu. Sonra beni çok nazik bir şekilde domalttı. Göt deliğimi yalıyordu, içim gitmişti. Arada bir parmağını yada 2 parmağını sokuyordu. Göt deliğimin kendiliğinden açıldığını hissediyordum. Adam kendi sikini de bir güzel tükürükledikten sonra, hafif hafif göt deliğime sürtmeye başladı. Sonra hafif bastırarak sikinin kafasını sokmuştu. Hafif bir acı duydum. Yavaş yavaş gidip geliyordu. Bana, “Kendini kasma, yoksa acır!” diyordu. Bir yandan korkuyordum, bir yandan da hoşuma gidiyordu. Tarifsiz bir zevkti bu. Sikiliyordum. Hemde çok güzel, kocaman bir sik beni sikiyordu…

Sonra biraz daha soktu… Derken biraz daha… Sonunda tamamını götümün içine almıştım. Canım yanmaya başlamıştı, ağrıdan gözlerim doldu. Adam beni, zevkten olsa gerek, çok iyi kavramıştı ve sert sikmeye başlamıştı. Bir ara acıya dayanamadım ve bağırdım. Adam sikini çıkarmak zorunda kaldı. Fakat zevki kaçmasın diye, beni okşamaya devam ediyordu. Ben götümü yokladığımda, deliğimin büyüdüğünü farkettim, içeriye serin hava giriyordu. Sonra adam beni son bir kez domaltarak tekrar götüme soktu. Bu sefer hiç acımıyordu. Sikini götümün derinliklerine kadar dayıyordu. Artık alışmıştım ve hoşuma gidiyordu ve adamla beraber ben de artık zevkten inliyordum…

Sonra birden içimde bir sıcaklık hissettim, adam içime akıtmıştı. Siki büzülene kadar çıkarmadı, çok güzel birşeydi. O ara benim de sikim kalkmıştı ve 31 çekiyordum. Göt deliğimden meniler çıkıyordu, bacaklarımdan aşağı süzülüyordu. Ve ben de boşalmaya başladım, akıtıyordum. Adam elini sikime uzattı, menilerim eline akmaya başladı. Sonra eline akıttığım menilerimi yalıyordu. Bulunduğumuz tuvalet kabinin kapısı tam kapanmıyordu ve biz aldığımız zevkin tadını çıkarmaya dalmıştık. Derken içeri yer gösterici girdi. Ben korkudan toparlanayım derken; yer gösterici bana, “Korkma rahat ol, bir kere de bana versene!” deyince çok saşırmıştım. Daha şaşkınlığım geçmeden, yanımıza geldi ve hemen sikini çıkardı…

Siki küçüktü ve ince idi. Sikini ağzıma verdi. Onun sikini istediğim gibi alabiliyordum ağzıma. Sonra o dabeni domalttı ve götümü sikmeye başladı. Beni sikmesinden tam zevk almaya başlamıştım ki, yer gösterici hemen akıtmıştı. Menilerinin sıcaklığını hissediyordum götümde. Sonra ikisi de sırayla ağzıma vermeye başladılar ve ağzımın içine boşaldılar. Ağzımın içi tıpkı bir fincan salep içmiş gibi yapış yapış olmuştu. Bir kısmını yuttum, bir kısmını tükürdüm. Yer gösterici hemen geri sinemanın salonuna gitmişti.

Beni ilk siken adamla tekrar baş başa kalmıştık. Adam bana, “Şimdi sen beni sikeceksin!” dedi. Ben de, “Olur!” dedim. Adam ilk önce sikimi ağzına alarak, iyice zevklendirerek kıvama getirmişti ve sonra önüme domalmıştı. Onun götü de benimki gibi çok güzel, pürüzsüz ve kılsızdı. Sikimi götüne soktuğumda, adamzevkten inliyordu. Ben de heyecandan titriyordum. Birkaç kez gidip geldikten sonra, ben de tıpkı onun yaptığı gibi içine boşalmıştım. Temizlendik, toparlandık ve sinemadan çıktık. Adam benimle bir daha görüşmek istediğini, hatta beni evine davet etmek istediğini beyan etti, ama ben kabul etmedim. Gün ışığına çıkınca, sinemada ne yaptığımı farkettim. Bir hafta boyunca götümün üstüne oturamadım evde, yüzü koyun yatıyordum hep. Hatta tuvaletimi yaparken nasıl yaptığımın bile farkına varmıyordum…

Benim anlatacağım olay da işte böyle arkadaşlar. Ama aradan okadar sene geçti, bu olayı halen unutamadım, çok karışık duygular yaşadım. Gaylar belki bu lafıma kızacak biliyorum, ama ibnelik güzel bişey değil, kimliğinizi kaybedebilirsiniz. Erkekler kadınları sikmek için vardır, erkekler tarafından sikilmek için değil. Ben bu süreçten geçtim, şimdi evliyim ve çocuklarım var. Hosçakalın…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Nasıl yarrak yenir öğrettiler !! 5 bl.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Nasıl yarrak yenir öğrettiler !! 5 bl.
Çikolataların iki tanesini yedikten sonra, sedire Durmuş ağanın yanına uzandım. Kendimi çok yorgun hissediyordum. Durmuş Ağa bedenimi okşuyor, küçük öpücükler konduruyor, dudaklarıma yapışıp resmen kemiriyordu. 10-15 dakika kadar sonra kalkıp giyindi ve çıkarken “Sen yarım saat dinlen sonra çık, zaten saat 3 olmak üzere, bir iki saat etrafta oyalan, sonra kahya seni eve götürür!” dedikten sonra, “Eve gitmeden bizim evde bacaklarındaki dölleri temizle!” diye ekleyip çıktı. Aklıma, onu çok mutlu ediyorum, başkaları duysa ne olur ki diye gelmişti, ama en baştan beri kimse bilmeyecek diye sıkı sıkı tembihlediğinden hiç konuşmuyordum.

Üzerimi giyinip sedire uzandım, amımdan halen Durmuş ağanın dölleri süzülüyordu. Bacaklarımdan akan döller kurumuştu. O an aklıma Durmuş ağanın ilk kez dere kenarında sikini elime verişi geldi, bu olayın üzerinden 18-19 gün geçmişti. Bu sürede Durmuş ağa bana sik yalamayı, öpüşmeyi, kucakta zıplamayı ve dölleri yutmayı öğretmiş, minik amımı yarıp, kızlığımı patlatmış, döllerini amıma boşaltmış, ahlaksızca edepsizce konuşmayı öğretmişti.

Biraz sonra kulübeden çıktım, etrafta kimse yoktu. Evin alt katındaki tuvalete gidip amımı ve bacaklarımı yıkadım. Dışarı çıktığımda Durmuş ağanın kızı Hülya avluya çıkmıştı. Beni görünce yanıma gelip, “Hadi gel oynayalım!” dedi. Ben, “Olmaz kızarlar, çalışmam lazım!” dedikçe, o ısrar ediyordu. En son annesine seslendi. Zeliha teyze (Durmuş ağanın karısı) pencereden bakınca, “Anne, Nilüfer’le oynayalım mı?” diye sordu. O da, “Olur kızım.” deyince başladık oynamaya. Akşam olunca kahya beni ve diğer işçileri alıp evlerimize bıraktı.

Eve girince annem halimden çok yorgun olduğumu anlamış olacak ki, “Kızım hadi bir banyo yap, sonra yemeğimizi yeriz, gider yatarsın!” dedi. Ben de banyoya girdim. Hava sıcak olduğundan dışarıdaki kovalarda ısınmış suyla yıkanabiliyorduk. Banyomu yapıp üzerimi değiştirdim. Babam da tarladan gelmiş, annem sofrayı kurmuştu. Akşam yemeğini yedikten sonra biraz daha oturup yattım.

Ertesi gün yine sabah Durmuş ağa beni yanına alıp meyveliğe gittik. Sürekli yapılacak işleri söylüyor, ben de not alıyordum. Saat 10 olmuştu, Durmuş ağa, “Sen şimdi bizim eve gidip evdekilere yardım et, öğlen yemeğinden sonra bekliyorum!” deyip sırıttıktan sonra, etrafa bakındı ve kalçalarımı avuçlayıp dudaklarıma yapıştı. 1-2 dakika öpüştükten sonra da yanımdan uzaklaştı.

Öğleye kadar vakit kasaları etiketlemeyle geçti. Öğle yemeğinden sonra kulübeye geldim. Kulübenin olduğu yer evin arkasında ve görünür bir yer değildi. İçeri girip beklemeye başladım. 5 dakika kadar sonra Durmuş ağa içeri girdi ve kapıyı kilitledi. Hemen beni soyup, kendi de soyunduktan sonra deli gibi öpüp okşamaya başladı. Ben de boş durmuyor, karşılık veriyor, iyi bir kız olup erkeğimi mutlu etmeye çalışıyordum. Sekse alışmıştım artık, o boşalma anındaki zevkin hiç bitmesini istemiyordum. Durmuş ağa beni sedire sırt üstü uzatıp, önce dudaklarımı sonra boynu öperek minik göğüslerime indi. Göğüslerimin tamamını ağzımın içine alıyor, uçlarını yalıyor, bu da benim daha çok kıvranmama neden oluyordu. Öperek aşağıya kayıp, amımı yalamaya başladığında her tarafım yanıp kavruluyordu.

Durmuş ağa şapırtılar çıkartarak amımı yalayıp, amımın minik dudaklarını kıstırıp emerken, bir yandan da, “Tek tüy bile yok, ohhhh, yerim ben bu minik bal kutusunu!” diye mırıldanıyordu. “Yara yara sikeyim mi bu amını haa?” dediğinde, “Sik ağam, sik, geçir amıma, ıhhhhh, ahhhhh!” diye inlemekten kendimi alamıyordum. Sonra beni bir çırpıda sedirin üzerinde domaltıp, tüm gücü ile amıma yüklendi. Siki yarısına kadar içime girince, “Ohhhh, amın fırın gibi orospu, o kadar darsın ki, bir defada yaramıyorum, ıhhhhh!” diye inleyip, amıma hızlı hızlı geçirmeye başladı. 1 dakika kadar sonda koca yarak artık dibine kadar girmiş, Durmuş ağanın kasıkları kalçalarımı dövmeye başlamıştı. O anda ben de, “Çok güzelll, ayyy, ohhh, sik beni, hep sik minik yosmanııı!” diye haykırarak, titreye titreye boşalmaya başladım.

Durmuş ağa ellerini alttan göğüslerime atmış okşarken, temposunu hiç bozmadan amımı sikmeye devam ediyordu. Amım o kadar sulanmıştı ki, yarağı amıma her girişinde değişik sesler çıkıyordu. 5 dakika kadar sonra bedenim amımdaki yarağa kayıtız kalamamış, tekrar boşalmanın eşiğine gelerek içimdeki siki kavramıştı. Durmuş ağa, “Geliyorummm, ohhh, al sana, al minik orospu!” diye haykırıp, birkaç sert vuruş daha yaptı. O an siki yine içimde kalp gibi atıp kasılıyor, sıcak döller amımı dolduruyordu. Bu sıcaklık benim de son noktaya ulaşmamı sağlamış, “Döllerin çok sıcak ağam, çok sıcakkk, sik beniii!” diyerek boşalmama neden olmuştu.

Boşalması bitince Durmuş ağa beni sedire oturtup, önüme dikildi. Sikini bana yaklaştırınca hemen kavrayıp sikini yalamaya başladım. Bu sırada amımdan aşağı döller süzülmeye başlamıştı. Sikini güzelce yalayıp temizledikten sonra, Durmuş ağa geri çekilip, “Şimdilik bu kadar yeter, işlerim var!” deyip giyindi ve dudaklarıma bir öpücük kondurup çıktı. Ben sedirde biraz daha yattıktan sonra üzerimi giyinip kulübeden çıktım.

Saat 3’e kadar evde hanıma yardım ettim. Bu sırada Durmuş ağanın amımda kalan dölleri küloduma akmaya devam ediyordu. Akşama doğru avluya inip, etrafta dolaşmaya başladım. Biraz sonra bir işçi yanıma gelip, “Durmuş bey seni arkadaki samanlığa çağırdı, iş varmış!” dediğinde, koşarak samanlığa gittim. İçeri girince Durmuş ağa kolumdan kavrayıp beni saman balyalarının arkasına götürürken, “Öğlen işimiz yarım kaldı!” deyip sırıtıyordu.

Samanlığın arkasında geçince, beni bir saman balyasının üstüne oturtup, sikini çıkarttı. “Hadi bakalım minik yosma, erkeğinin sikini güzelce yalayıp kaldır! Kaldır ki, senin o minik amını sikip bayram etsin!” dedikten sonra sikini dudaklarıma sürtmeye başladı. Ben de sikini kavrayıp yalamaya ağzıma almaya başladım. Birkaç dakika sonra yarak elime sığmaz olmuştu. Durmuş ağa sürekli, “Yala minik yosma, ohhh, yala sikimi küçük kaltak, sikimin kölesi oldun bak, ohhh!” diye inliyordu. Ben de onu mutlu ettiğimi düşünerek daha bir istekli yalıyordum sikini.

Sonra beni kaldırıp ters çevirdi ve eğilmemi istedi. Ellerimi oturduğum saman balyasına dayamamı sağladıktan sonra entarimin eteğini belime toplayıp, külodumu ayak bileklerime kadar indiriverdi. Ben ayaklarım yerde, aşağıya eğilmiş dururken, “Geçireyim mi amına? Boşaltayım mı döllerimi içine yosma? Kanırta kanırta koyayım fındık kadar amına, seni de keyife getireyim mi haa?” diye diye sikini amımın deliğine sürtmeye başladı. Ben de, “Sik ağam, seninim, nereme istiyorsan boşal, seni mutlu etmek istiyorum. Geçir, kanırt, döşe, ne istiyorsan yap!” diye karşılık veriyordum. Ben öyle konuştukça hoşuna gidiyordu, “Ohhh evet, yapacam, yaracam amını, evet!” diye söyleniyordu.

Sonra usulca içime girip, bir eli ile belime topladığı eteğimi, diğer eli ile de kalçamın yanağını sıkıca kavrayıp, önce 1-2 dakika yavaş yavaş git gel yaparak yarağını dibine kadar soktu. Amım artık onun yarağına alışmıştı, almakta zorluk çekmiyordum. Sonra giderek hızlanmaya başladı. Sikini dibine kadar geçirdiğinde, ileriye doğru esniyor, eteğimden asılıp çektiğinde kalçalarım kasıklarına çarpıp ‘Şak, şak!’ diye sesler çıkarıyor, önünde ileri geri esneyip duruyordum. 5 dakika sonra Durmuş ağa, “Ohhh!” diye inleyip, kasıklarını kalçalarıma yapıştırıp, “Amın yanıyor kaltak!” diyerek boşalmaya başladı. Yarağının içimi ılık ılık döllerle doldurduğunu ve yumuşadığını hissediyordum.

Boşalması bittikten sonra Durmuş ağa hiç içimden çıkmadan, hafif yumuşamış sikini tekrar yavaş yavaş sokup çıkarmaya devam etti. 2-3 dakika sonra sikin içimde büyüdüğünü hissetmeye başlamıştım. Hareketleri hızlanmaya başlayınca ben de zevk almaya başladım. Bir süre sonra Durmuş ağa tekrar eski temposunu yakalamış, amıma deli gibi girip çıkmaya başlamıştı. Her giriş çıkışında amımdan dölleri süzülüyor, ‘Şılak, şılak!’ diye sesler çıkıyordu. Amımın her tarafı ve Durmuş ağanın kasıkları dölle kaplanmıştı. 10 dakika kadar sonra, “Hiç böyle olmadım minik orospu, deli ediyorsun beni, böyle körpe sikilmez mi? Halen daracıksın, amın sikimi sımsıkı sarıyor. Dayanamıyorum, ahhhh!” diye inleyerek bir kez daha boşaldı. Döllerinin amıma aktığını hissederken, ben de, “Döşe ağam, döşe körpe kaltağına, ahhh!” diye inleyerek boşalmaya başladım.

Durmuş ağa halen içimde bekliyordu. Bir süre sonra ufalan siki kendiliğinden içimden çıkarken, dölleri amımdan süzülüp yere akmaya başladı. Sonra ayak bileklerimdeki küodumu yukarı çekip, beni kendine çevirdi. Bir süre öpüştükten sonra, kendi altını çekip, “Sen artık tam bir sürtüksün, benim minik, körpe sürtüğüm, artık yaraksız duramazsın orospu, canım çektikçe geçirecem amına!” diyerek sırıtıp samanlıktan çıktı.

Söylediklerine o zaman bir anlam veremiyordum. Ama dedikleri ilerde aynen gerçekleşti, hayatımın geri kalanında hiç yaraksız kalamadım, sikilmeden duramadım. Durmuş ağa beni seks kölesine çevirmişti, sürekli öpülüp okşanmak, sikilmek, boşalmak ve zevk almak istiyordum.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Teyzemin yardımları – 5

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Amateur

Teyzemin yardımları – 5
Biraz izledikten sonra içeri girdim. Beni fark edip yanıma gel ve diz çök dedi. Diz çöktük ve

bal kutusunu okşadığı parmaklarını bana önce emdirdi ve tekrar bal kutusuna soktu. Kendini

tatmin etmeye çalışıyordu. Bana işaret ve orta parmağını yalatıp tekrar kendini okşayordu. Bir

eliyle kendini okşarken diğer eliyle saçlarımdan tutup destek alıyordu benden. Kalçalarını

tezgaha dayamış ve parmak uçlarında ayakta kalmaya çalışıyordu. Kendini kasıyor, sessizce

inliyordu. Sıra sende dedi ve saçlarımdan tutarak, başımı bal kutusuna yaklaştırdı. Hafif

ıslanmış pembemsi amını önce öpmeye başladım. Kücük öpücükler konduruyor tahrik ediyordum.

Biraz daha şiddetlenerek yalamaya başladım o kılsız pembe amını. Dilimi arasına sokuyor içinde

gezdiriyordum. Teyzemin inlemeleri gittikçe artıyordu. Göğüslerini dışarıya çıkarmış uçlarını

okşuyordu. Ben o tatlı bal kutusunu bu sefer emmeye başlamıştım. Emme kuvvetim sertleştikçe

inlemeleri artıyor kendini kasıyor ve parmak uçlarında dengede kalmaya çalışıyordu. Bana kısık

sesle;

– Ben tam boşalırken aletini içime sokacaksın.
– tamam tatlım.

ve aletimin iyice sertleşmesi için elimle sıkmaya başladım. Teyzemin boşalmasına az kalmıştı.

Teyzem;

– Hadi şimdi sok. dedi

ve ben ayağa kalkarak aletimi bir çırpıda içine soktum. Derin bir ohhh çekerek boşalmaya

başladı. Sımsıkı sarıldı bana. O sırada kalçalarını tutuyordum. Kasılmalarını ellerimle

hissediyordum. Her kasıldığında aletim teyzemin içinde bir kat daha büyüyor ve aletimi içinde

hapsediyordu. Bacakları titriyor ayakta duracak hali kalmamış bir vaziyette bana daha da sıkı

sarılıyordu. Dudaklarımdan öperek;

– ahhh tatlım iyi ki varsın seni seviyorummm.
– bende seni çok seviyorum teyzecimmm

… nihayetakşam olmuş ve ben tekrar eski halimi almıştım. Eniştemin gelmeside çok yakındı.

Gelmeden bir duş alayım dedim ve duşa girdim. Duştan çıkmaya yakın yere düşen sabunu alırken

birden kapı açıldı ve içeri giren eniştemdi. Ben o sırada domalmış sabunu alırken popom kapıya

doğru dönüktü. O anda ne yapacağımı bilemedim elimle aletimi kapatıp duvara doğru döndüm

yüzümü. Eniştem pardon diyip çıktı. (Ne sandınız hemen oracıkta beni mi becerecekti :)))

Tabi o telaşla kurulanıp hemen odama geçtim. Uyuya kalmışım. Uyandığımda gece saat 11 di. Su

içmek için mutfağa giderken teyzemlerin uyumadığını fark ettim. Yatak odalarında koyu bir

sohbete dalmışlardı. Neyse diyip mutfağa gidip suyu içtim ve tekraryatağa dönerken yine yatak

odalarının önünden geçerken ismimin söylendiğini fark ettim. Benim hakkımda konuştukları için

hemen dinlemeye başladım.

– Bugün ali banyo yaparken yanlışlıkla içeri girdim çok utandım ama olan oldu.
– ayyyy canım utandırmışsın çocuğu.
– nerden bilebilirdim ki birden oldu ama bizim ali bir tuhaf, vucüdunda bir tane bile kıl

yoktu kalçaları da tam kız kalçalası gibi göğüsleride hafiften şişmiş gibiydi. ben zaten

aliden şüpheleniyordum. kız yoksa bu oğlan olmasın.
– benimde dikkatimi çekti ama ne yapalım tercih meselesi belk**e erkeklerden hoşlanıyordur.

belk**e banyonun kapısını bilerek kilitlemedi. etrafında hiç erkek arkadaşı yok hep kızlarla

geziyor. eğer öyle biriyse o da mutluluğu hak et miyor mu?
– evet ama ne yapayim şimdi ben mi becereyim.
– tabi canım neden olmasın. hem gitsin şimdi yabanccıya mı versin.
– yok canım olur mu öyle şey. hem sen nasıl kabul edersin bunu?
– canım bi kızla aldatsan tamam da yiğenimi senden mi kıskancam.
– ya bırak gece gece ya öyle değilse.
– haklısın canım
– neyse uyuyalım artık geç oldu.

uzun bir öpücük sesinden sonra sesler kesildi. ben kapıda heyecandan ölecektim az daha…

sabah oldu teyzem kahvaltıyı hazırlamış;

– günaydın teyzecim
– günaydın tatlım gel kahvaltı yapalım hem anlatcaklarım var sana
– ne anlatcan ki
– yüzünü yıkada hadi gel

– ne oldu anlat hadi
– dün enişlen senden bahsetti
– ne dedi ?
– seni banyoda görümüş, vücudun aklına takılmış kılsızdı felan dedi
– eee
– işte böyle böyle konuştuk ben biraz senin yerini yaptık tatlım.
– ya teyzecim sen çok iyisin
dedim ve birbirimize sarıldık
– ee ne olacak şimdi
– şimdi ben onun içine kurt düşürdüm eninde sonunda seni becermeyi kabul edecek
– inanmıyorum teyze diyip bir çığlık attım 🙂
– bu gece onu biraz sarhoş edicem sonrasını bana bırak

ben heyecandan yerimde durmayordum. akşamı iple çekiyordum.

akşam oldu ve eniştem geldi. ben mutfakta teyzeme yardım ediyor akşam yemeğini hazırlıyorduk.

Teyzem yemeğin yanına bugün alkolde getirmişti.

– hayırdır canım neyi kutluyoruz.
– hiç öyle eski ne zamandır içmiyoruz

bu gece teyzem, eniştemi sarhoş edecekti belliydi. eniştem kadehleri bitirdikçe teyzem

dolduruyor. eniştem yeter dediysede teyzem aldırmıyordu. bende içiyordum hafif çakır keyf

olmuştum. ama eniştem pilota bağlamıştı 🙂

teyzem bana eğlerek hadi sen odana geç ve hazırlan dedi. taşlar yerlerine iyice oturuyordu.

ben hemen odama geçip. teyzemin bana yeni aldığı pembe tangamı onun üstüne pemb mini eteğimi,

pembe sütyenimi ve askılı badimi giydim. vişne renkli ojelerimi bir çırpıda sürüverdim. hemen

arkasına makyajımı yaptım ve peruğu taktım. kapıyı hafifçe aralık bırakıp teyzemlerin ne

yaptığını merak ediyordum sabırsızlıkla.

teyzemle eniştem kordorda görünmeye başladılar. eniştem sallana sallana geliyor. teyzem

düşmesin diye destek olarak yanında yürüyordu. yatak odalarına geçtiler. kapı yarıya kadar

açıktı. teyzem eniştemi soymaya başlamıştı bile. eniştem gözleri kapalı teyzemle hem sevişiyor

hemde soyunuyordu. eniştemi sırt üstü yatağa yatırdı. teyzemde sadece siyah tanga kalmıştı.

bembeyaz vücuduna yine aşık oluyordum. eniştem çırıl çıplak kalmış aleti her zaman ki gibi

dimdik olmuştu. teyzem çekmeceden çıkardığı kalın ipleri eniştemin ellerini birini yatağın

sağına diğerini soluna bağladı. eniştem ne yapıyorsun desede, teyzem bu gece ki fantazimiz bu

olsun aşkım diyordu. eniştemin gözlerinide bir kuşakla başlayıp. tam bir esir gibi ele

geçirmişti.

teyzem 69 poziyonuna geçmiş bal kutusunu eniştemin ağzına vermişti. teyzem eliyle işaret edip

beni çağırdı. bende heyecan hat safhada kalbim yerinden ırlayacak gibi. kapıdan içeri

giiyordum. teyzem işaret ederek daha da yaklaşmamı istiyordu ben korkuyor ve cekiniyordum.

– şimdi ben kocamın o güzel aletini yalacağım. diyip benim saçımdan tutup eniştemin aletine

yaklaştırdı. teyzemle gözgöze geldik ve aramızda eniştemin aleti duruyordu. bana sessizce hadi

dedi ve aleti ağzıma almaya başladım. ben eniştemin aletini yalarken teyzemde kendi

parmaklarını emiyor mmmmm gibilerinden sesler çıkartıyordu. saniyeler ilerledikçe

tedirginliğimi üstümden atıyor. eniştemin yarağını daha bir iştahla yalıyordum.

yarağı dibinden tutup sıkıyor ucundan akan zevk sularını yalıyordum. teyzem beni izliyor ve

gülümsüyordu.

eniştem teyzemin amını yalarken teyzem kendinden geçiyor eniştemzevk aldığını belirten

inlemeler çıkartıyordu. ben aletten ağzımı çejtiğim de teyzem enişteme hadi aşkım daha hızlı

yala bak şimdi ağzına boşalcam diyordu. bulunduğum ortam ambiyans sesler kelimeler dokunuşlar

beni benden alıyor kendimden geçiriyordu.

eniştemin aletine kucuk ısırıklar bırakıyor, hatta hepsini ağzıma almaya çalışıyordum. teyzem

enişteme hadi aşkım ağzınla dilinle sik beni ahhhh ohh diyip onu daha çok zevke getiriyordu.

teyzem yavasca eniştemin üzerinden kalktı, bacaklarını açıp eniştemin aletini kendi amına

hizaladı ve yavasca oturdu. alet içine girerken öyle bir ohhh çekiyordu ki anlatamam. belli ki

teyzemde çok azmıştı birazda o doymak istiyordu. eniştemin üzerinde zıplarken bana ayaklarını

gösterdi ve sessizce “yala” dedi. o heyecanı anlatamam size yaşayın dicem bunu yaşamak çok zor

🙂

ben o french kesim tırnaklı beyaz ayakları yalarken şlak şlak sesleri duvarlarda

yankılanıyordu. eniştem sarhoşluktan sesini bile çıkaramıyordu sadece inliyordu. eniştemin

üzerinde gidip gelirken ben parmaklarını tek tek yalıyordum teyzemin. özellikle pembe

topukları offf offff. teyzem elleriyle kalcalarını gözterdi ve yine sessizce yala dedi.

ben o yuvarlak taş gibi kalçaları yalamaya çalışıyor bir yandan da enişteme dokunmamaya

çalışıyordum. teyzem birden saçlarımdan tutup deliğine getirdi dudaklarımı. eniştemin muhteşem

aleti teyzemin bal kutusuna girerken , göt deliğini yalamamı emrediyordu teyzem. kalçalarını

yüzümü iyic e bastırıyordu. bi an durdu ve çılgınlar gibi inleyerek boşalmaya kasılmaya

başladı teyzem. nefesi kesilmişti adeta. bir müddet dudaklarım kalçalarının arasında kaldım.

sonra teyzem eniiştemin üzerinden kalkarak;

– kocacığıma bu gece göttende vereceğim, ne zamandır vermiyorum
– ooo bitanem benimmm

teyzem bi anda eteğimi ve tangamı çıkartıp kulağıma eğilerek hadi artık sırası geldi dedi ve

otur şu alete bitsin artık dedi

teyzemin am sularıyla bezenmiş muhteşem alete doğru yaklaştım. eniştme arkamı döndüm ve

yavasca dizlerimi bükerek deliğimi alete yaklaştıırdım. ilk defa biri tarafından bilinçsizce

becerilecektim 🙂

teyzem yatağın kenarından aleti tutarak deliğime hizalamaya çalışıyordu. yavaşça oturmaya

başladım. ama bir türlü girmiyordu. teyzem bir çırpıda masada duran bebe yağını aldı ve bolca

deliğime sürdü.

poziyonu anlatıyorum tekrar, eniştem sırt üstü yatıyor ben arkam ona dönük bir şekilde

bacaklarımı açıyorum ve alete doğru oturuyorum. teyzem benim önümde, eniştemin aletini tutarak

deliğime hizalıyor ve ben çığlık atmayayım diye o muhteşem göğüslerini ağzıma dayıyor.

ben yavas yavas kendimi bırakıyorum, eniştemin aleti içime giriyor ama bir yandan o kadar

acıyor kii anlatamam. teyzem ben ses çıkarmayayım diye iki eliyle göğüslerini bana sunuyor.

alet git gide içime giriyor ve en son bırakıyorum hepsini içime alıyorum. taşaklarım neredeyse

taşaklarına deyecek. teyzem taşaklarımla beraber aletimden tutyor ve yukarı doğru çekiyor. ben

o acıyla hafif doğrulurken eniştemin aleti içimden yava yavas cıkıyor. teyzem tekrar aşağı

bastırıyor taşaklarımı , eniştemin aleti tekrar içime girmeye başlıyor. teyzem bunu sürekli

yapmaya başlılıyor ve beim aldığım zevk 2 ye katlanıyor. teyemin o süt beyazı göğüsleri

yüzümde narin elleri aletimde, eniştemin devasa aleti içimde ben uçuyorum…

artık bu hareketi oldukca hızlı yapmaya başlıyoruz. eniştem ayaklarını kasıp bırakarak beni

kucağında hoplatıyor. ve eniltem daha fazla dayanamayıp içime boşalıyor. içimde ılık ılık

eniştemin spermlerini hissediyorum. deliğimin acısını bu ılık spermler alıp götürüyor. artık

deliğimden sızan spermler kalçalarıma deymeye başlıyor. göz ucuyla alete doğru bakıyorum ve

spermle karışmış o aleti görmeniz lazım. bu görüntülere daha fazla dayanamayıp bende teyzemin

ellerine boşalıyorum. spermlerim teyzemin bacaklarına karın bölgesine dahi geliyor.

teyzem kulağıma doğru hadi kalk diyor. ikimizde ayaktayken teyzemin ellerinde olan spermlerimi

teyzem bal kutusuna sürüyor. ayaklarımı bacaklarımı ve amımı temizle öyle git diyor. hemen

eğilip ayaklarındaki spermlerimi tek tek dilimle yalıyorum bacaklarını veeee bal kutusunu.

teyzem iki eliyle ayaktayken iyice acıyor amını ve hadi hadi diyor. kulağıma dopru hadi şimdi

enişteni temizle diyor. ben eniştemin aletini ve cevresini temizlerken. teyzemde iki eliyle

kalcalarımı acıp deliğimden akan eniştemin spermlerini temizliyor.

ve ben doğruca odama geçiyorum…

(evet yorumlar plsssssss)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

sissy köle oluşum

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Ass

sissy köle oluşum
İşyerinden cıkıp eve gelmiştim. Hergün yaptıgım gibi duşa girip saçım haricindeki heryerimdeki tüyleri yok ettim. Sonra youtubedan izledigim orospu makyajı nasıl yapılır? videosunu buldum ve siyah far, feminen kaşlar, kıpkırmızı rujumla tam bir orospu olmustum… Saclarımı uzun süreden beri uzattıgım icin omuzlarıma gelıyorlardı ama sarışın bir orospu olmak istedim o gece ve sarı perugumu da basıma gecirdim. Yurtdısından buldugum kıçımı acıkta bırakan deri mini elbiseyi giydim alttan da kırmızı dantelli tangamı… el ve ayak tırnaklarıma en sevdigim kırmızı ojelerımı der sürüp tamamlamıstım Melisayı….
Uzun süreden beri takip ettigim Femdom kamera sitesine girip En dominant görünümlü Mistressin kamera odasına girdim…. Sonra özel chat istedim… Kabul etti…. Kameramı acınca kahkahalarla gülmeye basladı… Gerçekten sissy bir kaltakmışsın dedi…Ona aşağılanmaktan, kontrol edilmekten, hatta zorla kadınlastırlmaktan ve gercek bir sissy slut olmaktan hoslandıgımı anlattım…. Dogru adrestesin dedi. Romanyada oldugunu ve gercek bir sissy köle aradıgını ve beni kadınlaştırıp müsterilerine pazarlayabileceğini söyledi …. Ciddi olup olmadıgımı sordu… Ciddiyim dedim…
Bu arada rahat olmamı istedi ve bunları konusup yazışırken içki içmemi rahatlamamı istedi. Ben de evde olan tequila şişesini yanıma alıp shotlarla icmeye basladım… Fantazilerimi anlatırken arada, iki shot daha ic diye diye sarhos olmustum….
”Soyun!! vücudunu incelemek istiyorum” dedi….Sadece tasmam olacak şekilde soyundum… emriyle arkamı döndüm ve sonra da domaldım… Koltugun uzerınde kalcalarımı açtım…Deligimi gösterdim…Onu genisletmemız lazım dedi oyuncaklarım olup olmadıgını sordu… Evet dedim… Getir onları diye emretti…. En sevdiğim 25 cmlik siyah realistic dildoyu ve ve daha kücük olan anal dildoyu yanıma aldım… Sonra onları icime soktum her poziyonda…. Yüzüm kameraya dönük, yan spooning pozisyonunda ve domalmıs sekillerde…. Sonra dildoyu kıcımdan cıkarıp deepthroat yaptım…. Kusucak gibiydim daha derine diye emirler veriyordu çünkü…. Seni orospum yapıcam ve Romanyaya geliceksin dedi… Sigara icmek icin balkona cıkacagını bir yere ayrılmamı emretti. Sana gönderdigim videoyu izle bu arada dedi.
Gönderdigi videoyu açınca şok oldum…. Bu bendim… 1 saat boyunca tüm yaptıklarımı soyunmamı, dildoyla kendimi sikmemi herseyi konusmalarımı kaydetmisti….
Kalbim heyecandan küt küt atarken Mistress geri geldi…. Bana videoyu nasıl bulduğumu sordu? Ve sikildiğinin farkındamısın dedi… Bu arada kahkahalarla gülüyordu…. Zavallı hayatın elimde dedi… İstanbulda oturdugumu biliyordu…. Youtube kanalında izlenme rekorları kırmak ister misin diye sordu? Ne olur videoyu paylaşmayın dedim….
Sadece benim olacaksın o zaman dedi…. Tabii ki efendım diye cevap verdim…. Görevlerimi yerine getiricekmisin diye sordu….. Çaresiz evet dedim…. O zaman ilk görevin her gece bu sitede olmak dedi… Her gece seni karşımda görmek istiyorum dedi… Baska sahibelerin Webcam odalarına girmeyeceksin dedi…. Hepsini kabul ettim… Bundan emin olmak icin girdigim sitenin kullanıcı adı ve şifresini istedi… Ben de alkollüydüm düsünemedim ve verdim… Dogru sifre olup olmadıgını kontrol edicem dedi ve daha sonra evet sissy dogru sifreyi vermissin dedi….
Sonra….
Gercek adımı ve soyadımı söyledi gülerek… Sonra da adresimi…. Salaktım… Cünkü kredi kartı bilgilerime kadar herseyimi ögrenmisti….
Çaresizdim… ve elindeydim…!
Youtube kanalına gerçek adını da koyalım ne dersin??? dedi….
Hadi oyuna devam edelim dedi…. Ve kamerayı yaklastırmamı ve sordugu sorulara cevap vermemi istedi…
Adımı, soyadımı, yaptıgım işi adresımı sordu ben de mecburen cevapladım…Gercek yüzümü gormek istedigini soyledı ve perugumu cıkarmamı emretti… Cıkardım…. Nelerden hoslandıgımı, orospulugumu anlattım … Sonra perugunu takma biraz da kendini boyle sik dedi…. Ve 10 dk boyunca durmayacaksın dedi…. Yaptım tüm dediklerini… ayılmıştım tüm bu olanlardan sonra….
Sonra….
Bugunluk bu kadar yeter dedi ve gitti….
Sabah işe gelmistim…. Olanlar aklımdan çıkmıyordu…. Birden skypeden bir mesaj geldi … Mesajı atan oydu… Bir de dövme resmi… Dudak dövmesi… Sexy birsey…. 5 gün süren var yazdı…. Bu dövmeyi kalcana yaptırıcaksın altına da Whore yazdırıcaksın dedi…. Veya Pazartesi Youtube kanalına gir ve kendini izle yazdı…
Çaresiz istedigi dövmeyi yaptırdım… Bu benim ilk günlerimdi ….
sonrasında olanları yine yazarım…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32